GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
8 Ağustos 2021 Pazar

Araları neden hep açıktı?

İki büyük askeri deha…

İki başarılı siyaset adamı…

Ve…

Hepsinden önemlisi iki ebedi dost...

***

Harp Akademisi’nde tanıştılar…

Gazi Mustafa Kemal…

İki sınıf üstündeydi İsmet İnönü’nün…

Okulda pek samimi değillerdi…

Ordu’da göreve başladıktan sonra konuşur oldular…

***

Birinci Dünya Savaşı patladığında…

Atatürk, Çanakkale’de…

İsmet İnönü de Harbiye Nezareti’ndeydi…

Sonra biraz daha yakınlaştılar…

İsmet Bey ilk komutanlığı için Kafkas Cephesi'ne geldiğinde…

Gazi Paşa ise…

Aynı bölgede Kolordu Komutanı’ydı…

Ebedi dostluk, artık kaderleri oluyordu…

***

Dosttular, dost kaldılar ama…

Bazı konularda yoğun tartıştıkları…

Ve birbirlerine küstükleri gerçekti…

***

Mesela…

Bir İngiliz gazetesi…

Atatürk’e “Dizbağı Nişanı” verileceğini yazmıştı…

Bu önemli bir nişandı…

Aslında asılsız bir haberdi…

İsmet Paşa, o gece Yalova’daki Atatürk Köşk’ünde…

Onca misafirin önünde…

“Dizbağı Nişanı” haberinin asparagas olduğunu söyledi…

Ardından da “Bir açıklama yapalım…” dedi…

Atatürk, “Yaz o zaman” dedi…

İsmet Paşa, yazdığını yüksek sesle okudu…

Atatürk beğendi ama ekleme yapmak istedi…

İsmet İnönü, eklemeye izin vermedi…

Tartışma hararetlenmiş, sesler yükselmeye başlamıştı…

Gece tatsız bi’şekilde sona erdi…

Ertesi sabah…

Salih Bozok, Atatürk ve İnönü’yü buluşturdu ve barıştırdı…

Buzlar erimişti…

***

Atatürk’ün vefatından bir yıl önceydi…

Dost meclisi o gece hayli kalabalıktı…

Atatürk, hükümet cephesinde gördüğü eksikleri sıralarken…

Başvekil İnönü ise…

Atatürk'ün yanındaki herkesin…

Hükümet işlerine karışmasından şikayetçi oldu…

Ağır sözler söylendi ve…

Sofradaki dost meclisi erkenden dağıldı…

Böylesi tartışmalar…

Eskiden de çok yaşanırdı ama…

Ertesi sabah…

İnönü, Atatürk’ün yanına gittiğinde…

“Canım sen bildiğin gibi yap…” derdi…

Gelgelelim son zamanlarda…

İsmet Paşa…

Kadim dostu Atatürk'ten bu cevabı almıyordu…

***

İstanbul’daki Tarih ve Dil Kurultayı’na…

Atatürk ve İnönü, aynı trende gidiyorlardı…

Gazi Paşa…

Başvekil İnönü’ye ayakta şöyle dedi:

“Şimdiye kadar bin meselede bin defa kavga ettik fakat dün akşamki çok aleni oldu... Biraz çekilmen, istirahat etmen lazım; ara verelim…”

Lozan ve sonrasında…

Memleket işleri İnönü'yü fazlaca yıpratmıştı…

Teklifi hemen kabul etti…

Atatürk, “Aklında bir isim var mı?” diye sordu…

İnönü sustu; kimseyi makamına teklif etmedi…

Atatürk, Celal Bayar'ı söyleyince…

İnönü, “Bana iyi tesir etti” dedi…

***

Ertesi gün…

Kurultayda yan yana, aynı locada oturuyorlardı…

İnönü bir kağıda, “Bana dargın mısın?” diye yazarak…

Atatürk'e uzattı…

Ulu Önder, cevabını aynı kağıda yazdı:

“Hayır, her şeyi unuttum; bildiğin gibi arkadaşım ve kardeşimsin…”

***

İnönü ve Atatürk…

Siyaseten ayrılmışlardı fakat…

Dostlukları kesintisiz sürüyordu...

Atatürk, “Bizde adettir… Makamından ayrılanlar taşlanır…” diyerek…

İsmet İnönü'ye…

Eskisinden daha fazla saygı gösterilmesine önem verdi…

Aynı zamanda…

Maddi olarak İnönü'ye maaşından yaptığı yardımı üç misli artırdı…

***

Bu ebedi dostluk…

Atatürk'ün vefatına kadar devam etti…

İsmet İnönü…

Bu dünyaya veda edinceye kadar…

Her 10 Kasım’da…

Herkesten önce Anıtkabir'e gider ve…

Üzgün bir şekilde etrafta gezinir…

Atatürk’le anıları hatırlayıp duygulanırdı…

Kopmaz dostluk işte buydu…

Nokta…

Hamiş: 10 Kasım 1938’de Ulu Önder’e veda etti bu millet… Bütün ülke Atatürk’ün ölümüne ağlarken, 11 Kasım 1938 günü saat 09.30’da Celal Bayar parti grubunda, “Cumhurbaşkanı adayımızı belirlemek için gizli oylama yapalım... Herkes kimi Cumhurbaşkanı görmek istiyorsa, serbestçe yazsın” dedi… Bayar bir isim işaret etmemişti… Böylece İsmet İnönü’nün önündeki bütün engeller ortadan kalktı…

Sonsöz: “Atatürk benim mesai arkadaşımdı… Kendisiyle her konuda, her zaman, hemfikir olmam tabii ki mümkün değildi… / İsmet İnönü – Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı, ikinci cumhurbaşkanı…”