GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
10 Ağustos 2021 Salı

Aslan yürekli başkan!

Günler günleri…

Aylar ayları…

Yıllar yılları kovalıyor…

Takvim yaprakları nasıl da…

Birer birer düşüp…

Anılarımızı…

Tavan arasındaki sandıklara tıkıştırıyor…

Çoğu kez vaktimiz olmuyor, anıları eşelemeye…

Bazen o hatıralar kendilerini hatırlatıyor…

“Ne çabuk unuttun beni?” diye sitemle…

Bugün, 10 Ağustos…

21 yıl önce bugün…

Görüp, görebileceğimiz “en yiğit” belediye başkanına…

Veda ettiğimiz gündür…

21 yıl uzun süredir…

Unutulmaz olmak ise şahane bir “unvan” diye bilinir…

***

Adı gibi Aydın’dı… Yiğit’ti… Ve de Gültepeli’ydi…

Hepsinden önemlisi…

“Adam gibi adam”dı…

***

İzmir’in göçe açık…

En ihmal edilmiş ilçesine…

48 yıl önce…

İzmirlinin helal oyları ile seçilmiş…

Halkın başı göğü döven başkanını…

Güzel anmak görevimizdir…

***

Tipik “68 Kuşağı”nın efsane ismiydi Aydın Erten

Diyarbakır doğumluydu ama ilk eğitimini İzmir’de almış…

İktisat Fakültesi’ni bitirmişti…

CHP’nin Gençlik Kolları’na üye olduğunda yaşı tutmuyordu…

Süzme devrimciydi…

1973’te Ecevit’li CHP’nin Gültepe Belediye Başkanı oldu…

(O zamanlar Gültepe, İzmir’in ilçesiydi, şimdi sadece bir semt…)

Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel…

O günlerde Meclis kürsüsünden…

“Gültepe’yi solcu komünistler ele geçirmiş, kurtarılmış bölge ilan etmişler…” demişti…

***

Aydın Erten’in başkanlık sürecindeki bir anısı unutulmaz…

O zamanki Türkiye Elektrik Kurumu…

Gültepe’ye elektrik direği dikmeyi habire sümenaltı yapıyor…

“Madem öyle, işte böyle…” der, Başkan Aydın Erten…

Sabaha kadar işçileriyle birlikte çalışıp…

TEK’in yapmadığını yapar, direkleri diker…

Gültepe’de sosyal konut yapılması için halka arsa dağıtır…

Fırın çalıştırır, halka ucuz ekmek yedirir…

Tanzim satış mağazaları açar, halka temiz ve ucuz gıda ulaştırır…

Aklınız durur, maliyetine taksitle kömür dağıtır…

Aliağa’daki işçi eylemlerinde de yer alır…

Halkın sevgilisi olur, 1977’de yeniden seçilir…

O artık İzmir’in “Terzi Fikri”si olmuştur…

Hükümet, Gültepe’ye “Küçük Moskova” demeye başlar…

İller Bankası’ndan gelen payını keserler…

Gültepeliler, belediye yaşasın diye…

(Bakın burası çok önemli…)

Ziynet eşyalarını belediyeye bağışlar…

“Tariş Direnişi”ne katılanlara kumanya dağıttığı için suçlanır…

Bedelini ağır öder…

12 Eylül Darbesi’nde…

Başkan Aydın Erten ve belediyedeki çalışma arkadaşları…

İşkence tezgahlarından geçirilir, ardından tutuklanır…

Cezaevinden çıktıktan sonra 17 yıl yasaklı kaldığı halde…

Siyasetteki varlığını “rütbesiz” sürdürür ama…

Çektiği acılar O’nu bitirir; kansere yakalanır…

Hasta yatağında bile…

“Emek düşmanları sevinmesin… Bu yatışım yeni bir mücadelenin başlangıcıdır” diyecek kadar “Eski Tüfek” olduğunu hatırlatır…

***

10 Ağustos 2000…

İzmir’in Aydın Erten’i kaybettiği tarihtir…

Bu kentin hafızası “İzmir Baba / Sancar Maruflu”

Aydın Erten için şöyle demişti bi’vakitler:

“Aydın Erten’in gençlerle çabuk iletişim kurabilme özelliği, yaşamının son döneminde CHP'ye bıraktığı en büyük miras oldu…”

***

İzmir, Aydın Erten’in…

Bir “değer” olduğunu hiç unutmadı…

O günün gençleri için idol’den farksızdı…

Önderdi ama aynı zamanda…

Çilekeş babasıydı…

Hastalığında bile dimdik ayaktaydı…

Dostlarına o süreçte hep şöyle dedi;

“Acımasız sermaye sevinmesin, bu yatış dinlenme sürecidir…”

Vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışanlara inat çok duyarlıydı…

Cebindeki son 5 lirayı bile ihtiyacı olana verirdi…

***

Bitiriyoruz…

Kadim dost Sancar Maruflu…

Yıllar önce…

Aydın Erten için şöyle demişti; unutmam mümkün değil:

“İnanılacak gibi değil ama gerçek… Vatandaş, Aydın Erten’in önderliğinde kendi öz olanaklarıyla, kendi yerel sorunlarını çözmüş ve kendi belediyelerini kurmuşlardı…”

Bu anlatılanlar, Türkiye’de…

Hiçbir belediye başkanına nasip olmamıştır…

Meslek büyüğüm Okan Yüksel Abi’mizin…

Kaleminden döküldüğü gibi:

“Ayrılık Defteri’nin elimize verildiği gün! / Değil 21 yıl, bin yıl geçse de unutmayız, unutamayız seni yoldaşım… / Yiğit 68’lim…”

Nokta…

Sonsöz: “İnsan, okunacak en güzel kitaptır… / Hacı Bektaş-ı Veli…”