Tarihi Büyükşehir Davası'na öyle bir gömüldük ki siyasetteki pek çok gelişmeyi 'es' geçmek zorunda kaldık. Bugün biraz arayı kapatıp iktidar partisinin gündemindeki meselelere yoğunlaşacağız.
AK Parti genel merkezinin öncelikli gündeminde yerel seçimin erkene alınması var.
Nereden çıktı, neden gibi soruların yanıtlarını aradım uzun uzun.
Normal takviminde yerel seçim ile cumhurbaşkanlığı seçimleri çakışıyor dahası bir kaç ay arayla halkın önüne iki sandık koyma zorunluluğu ortaya çıkıyordu.
Hatta AK Parti'nin kimi üst düzey kurmayları 2014'te 3 seçimin birlikte yapılabilme ihtimalinden söz ediyordu. Hatta bir kaç ay önce Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, açık açık '2014'te 3 sandığı birden koyabiliriz' diyerek genel seçimlerin de erkene alınabileceği sinyalini vermişti.
Ama gelinen noktada sandıkları birleştirmenin değil ayırmanın daha hayırlı olabileceği tartışılıyor Ankara kulislerinde... Neden?
Çünkü; üç sandığın aynı anda konulması siyasi açıdan güçlü olan partilerin lehine değil.
Dahası iki ya da üç sandığın aynı anda konulmasıyla, karakteristik olaraka birbirinden uzak olan seçimlerin birbirinden etkilenmesi ihtimali var.
Yerel seçim atmosferinin cumhurbaşkanlığı yarışını etkilemesi ya da tam tersi bir tablo ortaya çıkabilir. Bu karmaşadan da en fazla iktidar partisi etkilenir.
*
Abdullah Gül'ün görev süresi için yapılan yasal düzenlemede cumhurbaşkanlığı seçiminin ne zaman yapılacaği yazıyor. Tarih 2014'ün yaz sonu... Anayasa'nın amir hükmü de yerel seçimin zamanını işaret ediyor. 2014'ün Mart sonu...
Hem Mart'ta hem de Ağustos'ta halkın önüne sandık koyma çıkmazından kurtulmak isteyen AK Parti de 2014 seçimini öne alabilmek, iki sandığı zamansal olarak birbirinden uzaklaştırmak için çalışma yürütüyor.
Aldığım bilgilere göre böyle bir düzenlemede Anayasa değişikliği arandığı için TBMM çatısı altında diğer partilerle de temaslar başlamış. CHP ve MHP ikna edilebilirse değişiklik için düğmeye basılacak. Ve muhalefetin de bu öneriye sıcak baktığı konuşuluyor.
AK Parti'nin planı işler ve yerel seçim Kasım 2013'e alınırsa bugün itibariyle 1,5 yıl gibi kısa bir süre kalıyor. Son altı ayı propaganda olarak düşünürsek tam 1 yıl gibi kritik bir süreden söz ediyoruz demektir. İzmir'in başkanlarının ellerindeki projeler için acele etmesinde fayda var. Tabi ki aday adaylarının da bir an önce ortaya çıkacağını unutmamak gerekiyor.
AK Parti'nin hazırladığı paketin içinde sadece yerel seçimin öne alınması yok.
Genel seçimin 4 yılda bir yapılması için Anayasa değişikliği yapan iktidar partisi, bu düzenlemeden memnun değil. Yani eskisi gibi milletvekillerinin görev sürelerinin de 5 yıla çıkarılması da paketin içinde... Halkoylamasıyla göreve gelecek Cumhurbaşkanları da 5 yıl için seçilecek zaten. Yerel ve genel seçimin de 5 yılda sabitlenmesiyle birlikte TBMM'ye getirilecek paketin adı hazır... Son dönemin moda tabiriyle 5+5+5.
*
İktidarın gündemindeki öncelikli meselelerden biri de partiyi yerel seçime taşıyacak il başkanları ve yönetimlerinin tespiti... İlçe kongrelerini tamamlayan AK Parti'de gözler Mayıs ayındaki il kognresinde. İzmir'deki en güçlü aday kuşkusuz mevcut İl Başkanı Ömer Cihat Akay.
Ama tek aday değil!
Kendine has demokrasi modeli olan ve genel merkezin işaretinin beklendiği AK Parti'de geçtiğimiz günlerde İzmir teşkilatının yönetici tabakasının fikri alındı.
Genel merkezin İzmir koordinatörü tarafından...
Yaklaşık 200 oy kullanıldı temayülde. Bunun 50'si Akay'la birlikte atanmış yönetim kurulu... İlçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları ile il genel ve Büyükşehir meclis üyeleri...
Sonuç açıklanmasa da kulislere düştü. En az üç isim yazılması istendi. Ömer Cihat Akay'ın uzak ara yazıldığı iddia edilse de ikinci ve üçüncü isim de son derece önemli.
Bir grubun Ömür Kabak ismini yazdığı, Dursun Ali Özkan'ın adam adama markaj yaptığı, Bülent Delican'ın teşkilat üzerinde nabız yokladığı, Bekir Pakdemirli'nin de belirli çevrelerce korunduğu temayülde Ayşe Neşe Edebali de destek aradı.
Derin kulislerde bir süre öncesine kadar Akay'ın yerine düşünülen isimlerden Mahmut Badem ve Atilla Kaya'nın yoklama boyunca sandığın başında kalması 'tarafsızlık' tartışmaları başlatsa da il koordinatörünün ilçe başkanlarıyla yaptığı birebir görüşmenin yoklamadan daha etkili olduğu yorumları ağır bastı.
İzmir'deki temayülden önce Ankara'da vekillerin görüşünün alındığı, vekillerin bir bölümünün Akay'a 'soru işareti' koyduğu, Genel Merkezin bunun üzerine 1,5 yıllık il başkanı Ömer Cihat Akay'ı teşkilatın kantarında tartma ihtiyacı duyduğu iddiaları da yabana atılmayacak kadar ciddi.
Hatta kentin siyasi ağabeyi olarak kabul edilen bir bakanın Ömer Cihat Akay'a alternatif olarak Bekir Pakdemirli ismini ısıttığı yorumları aylardır devam ediyor.
Sonuçta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 'eski dava arkadaşı' Akay'a sahip çıkmak için ciddi bir çaba içinde olduğunu bilmeyen yok.
Ancak Akay'ın kimi ilçe başkanları ve milletvekilleri tarafından 'desteklenmediği' de açık. Eğer millevekillerinin görüşü sorulduğunda İzmir'in vekilleri tek yumruk olup hep bir ağızdan 'Ömer Cihat Akay' demiş olsaydı, haftasonu yapılan temayülün gereği kalmazdı.
Hatta Mayıs'taki kongre için Genel Merkez net bir irade beyan etmiş olsaydı bugün sayıları her geçen gün artan il başkan adaylarıyla karşılaşmazdık.
Demek ki Ankara'da henüz bu konuda karar verilmiş değil.
Ama yine de mevcut İl Başkanı Ömer Cihat Akay, adı geçen isimler arasında en güçlüsü...
Çünkü adı geçen isimlerin çoğu 'mahçup' aday.
Yarım yamalak açıklamalarla yetiniyorlar. Masaya yumruğunu vurup, 'Ben adayım çünkü...' diye cümle kuran, kurabilen yok. Daha çok'Ankara bilir, büyüklerimiz ne derse o olur, görev verilirse kaçmam' gibi açıklanmalar...
Ve teşlilatın her kademesinden Ankara'ya inanılmaz bir bilgi akışı var.
Çoğu da dezenformasyon içerikli, yıpratıcı bilgiler...
Bir kaç güne kadar Ankara'nın 'İzmir'in il başkanı' konusunda netleşmesini bekliyorum. Dediğim gibi Akay'ın şansı yüksek. Ama genel merkezin başka bir adayı işaret etmesi de sürpriz değil.
Not: CHP'de de ilçe kongreleri tamamlandıkça il başkan adayı sayısı artıyor. Kulislere düşen on isim PM Üyesi Levent Eyipişiren... Metropol ilçe kongreleriyle çok yakından ilgilenen hatta bir kaçında 'Divan Başkanı' olarak görev yapan Eyipişiren'in il başkanlığı için de taban/tavan çalışması yaptığı konuşuluyor.