GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Burak OĞUZ
YAZARLAR
18 Ocak 2013 Cuma

2013 bütçesi nasıl paylaştırıldı?

2013 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu 31 Aralık 2012  Pazartesi günü, 28514 Sayılı Mükerrer Resmî Gazete yayımlanarak yürürlüğe girdi. İçinde bulunduğumuz bir yıl boyunca harcamalar, yatırımlar ve tatbikî bizlerden toplanacak vergiler, bu kanunla belirlenecek.

Öncelikle 2012 Bütçe gerçekleşmelerine kısa bir göz atalım:
2012 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri 360,5 milyar lira, bütçe gelirleri ise 331,7 milyar lira olarak gerçekleşti. Buna göre, 2012 yılı bütçesi 28,8 milyar lira açık vermiş oldu. Ödenen toplam faiz tutarı ise 48,4 milyar lira. Gerçekleşen vergi gelirleri ise 278,8 milyar lira. Vergi gelirleri tahsilatının, bir önceki yıla göre yüzde 9,8 oranında arttığı 2012 yılında, genel bütçe gelirlerindeki artış ise yüzde 11,7. Hükümetin Orta vadeli programında (OVP) öngörülen mali disiplinin etkilerine rağmen bütçe açığı tahminlerin üzerinde çıktı.

2013 Merkezi Yönetim Bütçesinde  gider kalemleri 444,05 milyar lira öngörülmüş. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine 396,70 milyar lira, özel bütçeli idarelere 45,00 milyar lira, düzenleyici ve denetleyici kurumlara ise 2,36 milyar lira, ödenek tahsis edilmiş. Buna karşılık 2013 bütçe gelir kalemleri ise 410,83 milyar lira. Genel bütçe gelirleri 362,96 milyar lira, özel bütçeli idarelerin gelirleri 45,38 milyar lira, düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri ise 2,34 milyar lirası öz gelir, 21,59 milyon lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 2,36 milyar lira olarak tahmin edilmiş. Buna göre 2013 yılında öngörülen bütçe açığı 33,22 milyar lira.

Genel bütçeli idarelere baktığımızda 99,21 milyar lira bütçe ile Maliye Bakanlığı ilk sırada geliyor. Ancak, bu rakamın 90,40 milyar lirasının cari transfer harcamalarından oluştuğunu göz önünde bulundurursak, Bakanlığın bütçesi oldukça düşük kalıyor. İkinci sırada Hazine Müsteşarlığı geliyor. Müsteşarlığın bütçesi 71,82 milyar lira; bu rakamın da içindeki faiz ödemesi 53,00 milyar lira. İlk iki kurumu saymazsak 2013 merkezi yönetim bütçesinde aslan payı 47,50 milyar lira ile Milli Eğitim Bakanlığı geliyor. Eğitime verilen önem 2013 bütçesinde de bariz kendini gösteriyor. Ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 32,11 milyar lira, Milli Savunma Bakanlığı, 20,36 milyar lira, Emniyet Genel Müdürlüğü 14,77 milyar lira ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 14,73 lira bütçe ile geliyor. 

Diyanet İşleri Başkanlığı 4,60 milyar lira, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 1,88 milyar lira
, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı 995,56 milyon lira, Başbakanlık 769,78 milyon lira, Sayıştay 164,58 milyon lira, Cumhurbaşkanlığı 157,56 milyon lira bütçe ile dikkat çekiyor. Deprem hafızası acılar ile dolu ülkemizde, kentsel dönüşümün önemi 2013 bütçesine yansımamış gözüküyor ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçesi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yarısı kadar bile olamamış.

Özel bütçeli idarelerde ise Anadolu Üniversitesi 45,00 milyon lira ile ilk sırada geliyor. Çukurova Üniversitesi 25,00 milyon lira ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi 25,00 milyon lira ile ardından geliyor. Dokuz Eylül Üniversitesi 11,00 milyon lira ve Ege Üniversitesi 2,5 milyon lira olarak belirlenmiş.

Biraz da hepimizi ilgilendiren cebimizden çıkacak paraya yani vergi gelirlerine bakalım
2013 Merkezi Yönetim Bütçesindeki 410,83 milyar lira gelir kaleminin, 347,89 milyar lirası vergi gelirlerinden oluşuyor. Vergi gelirlerinin dağılımına baktığımızda; gelir vergisi yüzde 18,82 (65,48 milyar lira), kurumlar vergisi yüzde 9,2 (32,04 milyar lira), motorlu taşıtlar vergisi yüzde 2,16 (7,54 milyar lira), beyana dayalı katma değer vergisi yüzde 16,6 (58,01 milyar lira), özel tüketim vergisi yüzde 23,92 (83,25 milyar lira), damga vergisi yüzde 2,00 (6,89 milyar lira), özel iletişim vergisi yüzde 1,4 (4,92 milyar lira) olarak öngörülmüş.

Dolaysız vergilerde en büyük pay gelir vergisinden oluşuyor. Ancak, gelir vergisinin de yüzde 90,90’ ı kesinti yoluyla elde ediliyor Bunlar genelde, asgari ücretle çalışan işçilerin ya da kamuda çalışan memurların ücret kesintilerinden oluşuyor. 2013 bütçesinde çoğunluğunu çalışanların oluşturduğu ücret ödemeleri üzerinden kesilecek gelir vergisi oranı yüzde 17,10 ile 59,52 milyar lira tahmin ediliyor. Gelir vergisi mükellefi olanların beyan ederek ödediği daha doğrusu ödeyeceği gelir vergisi ise yüzde 1,17 oranı ile 4,07 milyar lira. Görüleceği üzere gelir vergisinde bütün yük çalışanlara yüklenmiş durumda.

Şirketlerin kazancı üzerinden alınan kurumlar vergisi bir önceki yıla göre azalarak yüzde 9,2 oranında 32,04 milyar lira öngörülmüş. Kaldı ki bu verginin tamamına yakınını da ilk bin şirket ödüyor.

Özel tüketim vergisi yüzde 23,92 oran ile önemli bir vergi kalemi. Bu vergiyi petrol ve doğalgaz ürünleri, motorlu taşıtlar, alkollü içkiler, tütün mamulleri, kolalı gazozlar ve dayanıklı tüketim malları oluşturuyor. Görünen o ki, 2013 yılında da dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmaya devam edeceğiz.

Toplam vergi gelirlerini bir önceki yıl ile kıyaslandığında yüzde 14’lük bir artış öngörülmüş. Dünyada ve Türkiye’de büyüme hızındaki düşüş ve daralan piyasalara rağmen bu oranda bir artış öngörülmesi kayıt dışı ile mücadelenin ve denetimlerin artacağı ve bu yolla vergi gelirlerinin sıkı takip edileceğini gösteriyor. Her zaman olduğu gibi KDV, ÖTV,MTV gibi dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının yüksek olması, sıradan vatandaşın üzerinde yine ciddi bir vergi yükü olacağını gösteriyor.

2013 yılı merkezi yönetim bütçesine baktığımızda, bütçe açığının 33,22 milyar lira tahmin edildiğini görüyoruz. Bütçe açığının finansman kalitesi önemli. Borçlanma ya da vergi gelirleri. Türkiye’nin kredi derecelendirme kuruluşları tarafından not artışları ve makro ekonomik değerlerinin olumlu göstermesi özellikle dış borçlanma konusunda zorlanılmayacağını gösteriyor. Ancak, aynı zamanda özel sektörün dış borçlarının da arttığını unutmamak gerek; gerek iç piyasa da gerekse uluslar arası piyasalarda karşılaşılması muhtemel riskler; özel sektörü zora sokabilir.

2008 ve 2009 ekonomik krizleri sonrasında finans ve ekonomi piyasalarında alınan tedbirlerin ve mali disiplin anlayışının olumlu yansımaları görülse de, 2013 yılı diken üzerinde geçeceğe benziyor. Bu yıl Dünya ve ülke konjonktürüne bağlı olarak, kayıtdışı ile mücadele adı altında şirketlerin ve vatandaşın üzerindeki baskı ve yüklerin dikkatli dengelenmesi şart. Bütçe gelirlerindeki en büyük kalem olan vergi gelirlerinin toplandığı altın yumurtlayan tavuğu keserseniz elinizdekilerden de olursunuz.