GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Burak OĞUZ
YAZARLAR
3 Aralık 2012 Pazartesi

Kayıt altındakilerin suçu ne?

1 Ocak 2013’de daha gözümüzü açmadan zamlar karşımıza çıkacak. Vergi oranları her yıl otomatik olarak “yeniden değerleme oranı” kadar arttırılır. Maliye Bakanlığı 2013 yılı için yeniden değerleme oranını yüzde 7,8 olarak belirleyerek Remi Gazete ’de yayımladı. Bu demek oluyor ki, 1 Ocak 2013’de bütün maktu vergiler artacak.
2013 yılı merkezi yönetim bütçe kanun tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Kabul edilen tasarıya göre, Türkiye'nin 2013 yılı bütçe giderleri 444 milyar TL, bütçe gelirleri 410 milyar TL, bütçe açığı ise 33 milyar TL olarak öngörüldü. Önemli olan bu açığın finansmanının hangi kaynaklardan sağlanacağı. İki yöntem var; borçlanma ya da vergi gelirler. Türkiye’nin borç yükü artsa da; daha çok vergi gelirlerine yüklenileceğini düşünüyorum. 2012 Bütçesi yıl sonu gerçekleşme tahminleriyle karşılaştırıldığında, 2013 yılı merkezi yönetim bütçe gelirleri yüzde 12,4 oranında, vergi gelirleri ise yüzde 14 oranında artış gösteriyor. Buradan anlayacağımız, 2013 yılında yeni vergiler/vergi artışlarına şimdiden hazırlıklı olalım.
Birde son zamanlarda sürekli konuşulan “kayıt dışı ile mücadele” var . Hatta konuşmanın da ötesinde adeta savaş veriliyor. En etkili yöntem, denetim ve teknolojik destek. Neredeyse, tüm işlemler elektronik ortamda yapılıyor; hal böyle olunca da bilgisayarının başına oturan bir denetmen çok rahatlıkla istediği bilgilere ulaşıp, çapraz kontrollerini yapabiliyor. Hatta birçok kontrol artık, denetmenlere bile ihtiyaç duyulmadan bilgisayar programları aracılığı ile yapılmaya başlandı. 
Kayıt dışı ile mücadeleyi her zaman destekliyorum mutlaka üzerine gidilmesi lazım, bir tarafta herşeyi kayıt altında olan , vergisini, sigorta primini, KDV’sini ödeyerek ayakta kalmaya çalışan tüccar; diğer tarafta kaçan iş yaparak haksız kazanç ve haksız rekabet yapan. Bu konuda mücadeleye devam edilmeli. Ancak, burada hassas bir nokta var; “kayıt dışı ekonominin emniyet sibobudur.” Yüzde yüz kayıtlı ekonomi ancak teoride olur; gelişmiş ülkelerde bile kayıt dışı vardır; önemli olan bunu ne kadar kontrol edebildiğinizdir. Özellikle ekonomik konjonktürün kriz veya krize meyilli olduğu dönemlerde, bir parça kayıt dışılığa müsaade edilebilir. Hatta bu ekonomi politikası bile olabilir ama yüksek sesle dillendirilmez.
Kayıt dışı ile mücadele öncelikle, tamamen kayıt dışı çalışanları kayıt altına almak için olmalıdır. İkinci aşamada da “kayıt altındaki kayıt dışını” reel rakamlara çekmektir. Ancak, bunu yaparken de,   çok dikkat edilmeli, kantarın topuzu kaçırılmamalı, kayıt altındakiler ezilmemelidir. Sürekli kayıt altında olanlara yüklenirseniz, bir müddet sonra yük dayanılmaz seviyeye gelecek ve kayıt altındakini de kayıt dışına yöneltecektir.
Bir diğer konu da Gelir Vergisi Kanunu (GVK), Mevcut Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) kaldırılarak her iki kanun birleştirilecek ve tek kanun olarak yeniden yazılacak. Amaç, daha anlaşılır, sade ve verimli bir kanun olması. Tabi önümüzde daha çıkmadan yamalı bohçaya dönen bir Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) örneği var. O nedenle GVK ‘nda aynı hataların tekrar etmemesini bekliyoruz.
2013 için karamsar bir tablo ama henüz gelmedi, daha fırsatımız var!