GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Temmuz 2013 Salı

2013/8 no’lu genelge!

CHP’de üyeleri bağlayan 31 Temmuz genelgesine dair homurtular büyüyor. Örgüt üyelerinin seçime 9 ay kala istifasını öngören ve 8 ay kala başvuru zorunluluğu koyan MYK kararı kimi ne kadar bağlayacak?
Yanıtı aranan soru bu…
CHP’nin 2 no’lu ismi geçen hafta Egedesonsöz’e yaptığı açıklama ile istifa etmeyenlerin de adaylığına dair yeşil ışık anlamına gelen ifadeler kullandı.
Partinin en tecrübeli ismi Adnan Keskin’in istifa etmeyenlere ‘açık kapı’ bırakan açıklamasını ‘İl Başkanı Ali Engin’i rahatlatmaya dönük’ bulanlar olduğu gibi o sözleri yayınlanan genelgeyle çelişkili bulanlar da oldu.
Bir yanda Keskin’in yayınlanan genelgeyle çelişen sözleri öbür yanda Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Günaydın’ın Eylül’de büyük illerin adaylarının açıklanacağına dair ifadeleri…
Yerel seçim 2014 rotasını çok önceden ‘örgüt ve kamuoyu yoklaması’ şeklinde ortaya koyan CHP Genel Merkezi, seçime 8 ay kala istifa ve başvuru zorunluluğuyla aday fotoğrafını netleştirerek doğru mu yaptı, yanlış mı?
Önceki yazıda da altını çizdiğim gibi 15 Temmuzdaki istifa kararı doğru 31 Temmuz’daki başvuru zorunluluğu yanlıştır.
Tabi ki bana göre…
Sordum, soruşturdum.
Bu genelge kimleri kapsıyor?
‘Parti üyesi olan herkesi’ dediler.
Peki, ‘başvuru yapmazlarsa ne olur?’ dedim.
Bazıları kendince yanıt verebildiyse de çoğunluk bu soruda sessizliğini korudu.
Yahut ikircikli konuştu.
Örneğin Bornova Belediye Başkanlığı için adı geçen İGC ve TGC Başkanı Atilla Sertel ne yapacak? Başvurmak zorunda mı?
‘Tabi ki’ dediler.
Peki, seçime 8 ay kala önemli bir STK başkanını iyice siyasallaştırmak ne kadar doğru?
Ya genel seçimde olduğu gibi aday yapılmazsa…
Yahut Büyükşehir adaylığı için canhıraş çalışan Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan?
‘Üyeyse başvurmak durumunda’ dediler.
Ya başvurmazsa… Tam yanıt veremediler.
Yahut Büyükşehir adaylığı için adı geçen yahut kulis yapan vekiller?
Onlar ne yapacak?
Mehmet Ali Susam, Birgül Ayman Güler, Aytun Çıray vs…
Ya da her seçim öncesi ‘istemem ama …’ diye ayranı kabaran bazı STK başkanları…
Genelge onları da içine alıyor mu mesela?

Sonra 2013/8 nolu malum genelgeyi bir kez daha inceledim.
Altında Adnan Keskin, Gökhan Günaydın, Bihlun Tamaylıgil, Umut Oran ve Bülent Tezcan’ın imzası bulunan genelgede aynen şöyle deniliyor:
“30 Mart 2014’te yapılacak seçimlerde CHP’den aday adayı olmak isteyenlerin, 8 Temmuz 2013 tarihinden başlayarak 31 Temmuz 2013 günü saat 17.00’ye kadar başvuruda bulunmaları uygun görülmüştür”
Kılıçdaroğlu’nun imzasının olmaması dikkatimden kaçmadı tabi ki.
Ama Kılıçdaroğlu’ndan da şu ana kadar aksi bir görüş çıkmadı.
*
Deniliyordu ki bu genelge sadece örgüt üyelerini kapsıyor. Dolayısıyla STK başkanları başta olmak üzere partiye üye olmayanlar başvuru yapmak zorunda değil.
Oysaki 4 sayfalık genelgenin hiçbir satırında ‘örgüt üyesi’ ibaresi yok.
‘CHP’den aday adayı olmak isteyenler’ ifadesiyse yeterince açık.
15 Temmuz’da örgüt yöneticilerinin istifasını ‘doğru bir karar’ olarak yorumladıktan sonra 31 Temmuz’daki ‘başvuru’ zorunluluğunu erken ve yanlış olarak yorumlamıştım.
Yine boş durmadım. Sordum, soruşturdum.
CHP Genel Merkezi neden böyle bir irade koyma ihtiyacı duydu?
Mesele para mıydı?
Çünkü adaylık başvurularından hatırı sayılır bir gelir elde edilecek.
Yoksa bizim göremediğimiz ne vardı?

Güvendiğim kaynaklardan şöyle bir açıklama yapıldı.
Kaldı ki bu açıklama PM’de Gökhan Günaydın tarafından yapılan savunmaya dayanıyordu.
- Genel merkez 2 ve 3. anketler için sahaya inecek. Ve kimlerin aday olduğunu görmek, potansiyel adayları halka sormak istiyor. Dolayısıyla da genel merkez kimin kaç kilo olduğunu ölçmek/tartmak istiyor.
Meseleye bu açıdan bakarsak erken başvuruya bir mana yükleyebiliriz.
Ama parti içinde yaratacağı mücadele, aday adayları arasındaki ‘kan çıkaracak’ rekabet dikkate alındığında özellikle İzmir gibi CHP’nin iktidar olduğu ya da iktidar olmasının beklendiği illerde genelgenin partiye vereceği zararı da görmek zorundayız.

Hiç kuşku yok ki 31 Temmuz’daki başvuru zorunluluğu dezavantajları kadar birkaç noktada partinin elini birkaç noktada da güçlendirecektir.
Örneğin, başvuran adayların yetersizliği halinde…
Diyelim ki x bir ilçeye başvuran adayların hiçbiriyle seçim kazanmak mümkün değil…
Genel merkez önlemini alıp, yeni aday arayışına girebilir.
Bu durum İzmir gibi seçeneğin bol olduğu kentlerde olmasa da Anadolu’da pek çok kentte yaşanabilir.
Yani…
Genelgenin hiçbir satırında ‘aday’ başvuranlar arasından seçilecektir/atanacaktır ifadesi yer almıyor. Buradan hareketle ‘başvuru yapmayanların’ da şanslarını korudukları söylenebilir.
Gelelim 31 Temmuz’un İzmir’inde asıl merak edilene…
Herkesin merakı Kocaoğlu’nun ne yapacağıyla ilgili…
Merak edenler için Aziz Başkan, ‘31 Temmuz’u bekleyin’ dese de bu satırların müdavimleri Kocaoğlu’nun 31’inde ne yapacağına ilişkin bir fikir sahibi oldu. Diyorlar ki Kocaoğlu’nun adaylık başvurusu yapmayacağından nasıl bu kadar eminsin?
Tabi ki siyasette yüzde yüz diye bir şey yoktur.
Ağırlıklı ihtimal vardır.  
Ama ‘tanıdığım’ Kocaoğlu, Genel Merkezin bile arkasında tam olarak duramadığı bir genelgenin peşine takılıp 8 ay önceden iplerini Ankara’ya bırakmaz.
Bırakmazsa yani başvurmazsa ne mi olur?
Bence hiçbir şey değişmez.
Yüzde 56,7 ile seçim kazanmış bir başkanın üzerini çizmek o kadar da kolay değildir.
Hatta İzmir gibi önemli bir kararı Ankara’nın kucağına atarak Kocaoğlu kendisi için avantaj bile sağlamış olabilir. Ya genelge…
Her kararın bir istisnası vardır. Ve de istisnalar kaideyi bozmaz.
Kaldı ki 31 Temmuz genelgesinin Kocaoğlu için sağlayacağı tek avantaj bu da değil.
Kimlerin koltuğuna aday olduğunu da görme fırsatı bulacak Aziz Başkan…
Adı geçen ilçe başkanları, oda, dernek, kooperatif başkanları, vekiller…
Hangileri başvuracak? Resmi rakipleri kim olacak?
Aldığım duyumlara göre bazıları hem ilçe belediyeye hem de Büyükşehir’e başvuru yapmaya hazırlanıyormuş. Genelgeye göre bu mümkün mü?
İki makama adaylık başvurusu yapılmayacağına dair bir ibare yok genelgede…
Yani mümkündür, mümkün…
Her şey mümkün…