GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
18 Kasım 2022 Cuma

'Mendilimde Kan Sesleri'

En çetin imtihanların içinden geçtiğimiz şu zor dönemde…

Memleketini seven her kişi gibi, yaşanan acıların ıstırabını tüm benliğimde hissederken

Yazı başlığı yaptığım Edip Cansever’e ait… İnsanı düşünmeye sevkeden bu şiir aklıma her geldiğinde…

Satır aralarından haykıran, memleketin ahvaline dair o elem duyguları…

Düşündürür, sarsar, utandırır beni, acıtır içimi, kanatır yüreğimi…

Yüzüme vurmuş bir soğuk bir rüzgâr gibi silkeler, bir gaflet uykusundan uyandırır beni..

Ve… Dilimden dökülüverir mısralar… Bir can dost misali, Ahmet abiyle dertleşir gibi…

“Gülemiyorsun ya, gülmek 

Bir halk gülüyorsa gülmektir

Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet abi.”

*** 

Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye…” Ne kadar çok yanıyor, ne kadar çok kanıyor içimiz… 

Sadece son bir ayda yaşanan, topluma endişe ve korku yayan elim olaylara baktığımızda…

Ne hazindir ki… 

Karanlık ruhların bu güzel memleketi tuval yapıp, üzerini zifir karası ile boyadığı… 

Bu  karanlık, bu acılı, bu kasvetli, bu umutsuzluk ve çaresizlik anlatan resmin içinde…

Memleketimin… Uzaklarını pek seçemediğimiz flu bir panoramasını izliyoruz…

*** 

14 Ekim 2022… Patlayan grizu ile kömür karası olan, zifiri karanlığa gömülen hayatlar…

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı Amasra maden ocağından gelen acı haberle… 

Yerin 350 metre altında; evlatlarının rızkını ararken hayata veda eden 41 can…  

Ortalığı saran zifir karası ile göz gözü görmez olan bu dünyada…

Gidenlerin ardından boynu bükük kalmış çocuklarla gözü yaşlı ailelerin; ahı, feryadı…

Usuma üşüşen o şiirin dizelerinin arasına karışarak göklere ulaşıyordu…

“O çocuklar büyüyecek / O çocuklar büyüyecek

O çocuklar / Bilmezlikten gelme Ahmet Abi

Umudu dürt / Umutsuzluğu yatıştır.”

*** 

Umudu dürtmek… Ne güzel bir tavsiye…

Umutsuzluğu yatıştırmak… Kıymeti ne büyük bir telkin…

Bu yaşadığımız ahvalde dahi; umudu dürtmeye, umutsuzluğu yatıştırmaya gayret eden...

Yoku vara, azı çoğa sayan, azla yetinerek mutlu olmanın yollarını arayan...

Bu ülke için çalışıp üreten, her gün yeniden mayaladığı umutlarıyla, ekmeğinin hamurunu karan ülkem insanının…

Hain terör saldırısına uğrayarak… Patlatılan bir bomba ile, paramparça oluveren umutları.

*** 

12 Kasım 2022… Güneşli bir Pazar günü öğleden sonrasında…

Hadsiz bir cüretle, kirli emellerle ülkemi işgal eden ne idiğü belirsiz insanların cirit attığı 

Tarihin türlü çeşit cilvesine tanıklık etmiş İstanbul’un kalbinin atığı İstiklâl meydanında…

Bir çanta içine yerleştirilmiş patlayıcının pimini acımasızca çekiveren, o kapkara ellerin kararttığı hayatlar… 

Pırıl pırıl genç insanlar, umut içinde büyümeye çalışan ışıl ışıl çocuklar…

Elele sonsuzluğa yürüyen, koyun koyuna toprağa giren altı can…

Yan yana cenaze namazı kılınan, rahmet dilediğimiz… Analar babalar evlatlar…

En kısa zamanda sağlığına kavuşmaları için şifalar dilediğimiz seksen bir yaralı…

Paramparça olmuş, yarım kalmış hayatlar, darmadağın olmuş aileler…

Bir anda tükeniveren, dürtülemeyen umutlar… Bir türlü yatıştırılamayan umutsuzluklar… 

Ve.. Şairin canını acıtan duygularla, yıllar öncesinden kalemi ile sorguladığı memleket gerçekleri.

“Bir mendil niye kanar / Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar? Mendilimde kan sesleri.”

Dizeleri ile irdelenen… Toplumun sürekli kanayan yaralarının; nedenleri , niçinleri

Ve… O gün bu gün sorulan tüm sorulara; en yürek yakan, en ağır, en sert cevaptır…

O… Acılar içindeki ülkem insanının; göklere yükselen feryadı, dağları aşan figanı.

*** 

Şayet… Yaşanan bunca canın ardından söylenecek bir söz kaldıysa geriye…

Hep birlikte el açıp, sessizce yakaralım Tanrı’ya…

Ya da bir dağ başından bağıralım avaz avaz göklere… Yeter artık!.. Bu son olsun! Diye…

Mendilimizdeki kan sesleri; yetsin bitsin, geçsin gitsin… Sonsuza dek; kesilsin ve sussun!

Güzel ülkemi aydınlığa çıkaracak, kabul edilmiş en büyük dua… Sonsuza dek bu olsun!