GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
1 Ekim 2022 Cumartesi

İzmir bir Avrupa şehridir vesselam!

Geçtiğimiz günlerdeydi…

İzmir, Avrupa Konseyi tarafından Avrupa değerlerini en iyi temsil eden şehir olarak seçildi…

Avrupa Parlamenter Meclisi tarafından 1955 yılından bu yana her yıl Avrupa Birliği idealini yaymak için çaba sarfeden…

Ve daha önce “Şeref Bayrağı” ve “Şeref Plaketi” ödülü almış bir veya iki belediyeye layık görülen…

1955 yılından bu yana sekseniki şehrin layık görüldüğü bu en prestijli ödüle…

Bu yıl layık görülen canım İzmir’im…

8500 yıllık tarihinde 12 İyon kentine ev sahipliği yapmış…

Victor Hugo’nun bir prensese benzettiği…

Osmanlı döneminin ilk tiyatro oyunu ve operetleri ile…

Aydın zümresi  ve ilk basın organları ile… Anadolu’da ilk demiryolu ağı ile tanınan…

Batının en doğusu, doğunun en batısı…

Güneşin en güzel battığı şehir… Şarkılara ilham olmuş İzmir…

Ulu Önder Atatürk’ün “Ben, bütün  İzmir’i ve bütün İzmirlileri severim. Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim” diyerek onurlandırdığı..

Kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir..

***
25 Eylül  2022 akşamında…

Smyrna antik kenti Agora ören yerinin o büyüleyici atmosferinde düzenlenen…

CHP Genel Başkanı Kemâl Kılıçdaroğlu’nun, Avrupa Konseyi Parlementer Meclisi (AKPM) Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu Başkanı ve CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’nin ve de çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleşen…

2022 Avrupa Ödülü takdim töreninde…

İzmir BB Başkanı Tunç Soyer yaptığı konuşmada…

“İzmir’in  uluslararası görünürlüğü her geçen gün daha da artıyor. İzmir’in tarihsel kimliğine yeniden kavuşması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” sözleri ile

İzmir’in tarihsel kimliğinin ve ülkedeki mevcudiyetinin önemine vurgu yapıyordu.

Sosyal medya hesaplarından yapılan bu güzel akşamın canlı yayın paylaşımlarını…

Yüreğimde yarattığı o büyük heyecanla…

İzmir’im adına büyük bir gururla izledim.

***
Oysa ki…

O gece orada olmayı, o atmosferde o havayı solumayı ne çok isterdim…

1932-1941 yılları arasında Agora kazılarının gün yüzüne çıkmasında emekleri çok olan…

Büyük büyük amcam… İzmir’in entellektüel şahsiyetlerinden…

Arkeolog, gazeteci, yazar Selahaddin Kantar’ı yad ederek…

Ve…

Bir köşede mahzun kalmış, üç-beş  mezar taşından birinde sonsuz yalnızlığı yaşayan…

Aile büyüğüm, büyük ninem Kadızade Şadiye hanımın ruhu ile buluşarak…

Ya da… İlk mektep yolumdaki ayak izlerimin üzerinden yürüyerek…

Bu güzel Eylül akşamında… Orada, o büyülü, o muhteşem atmosferde olmayı…


Ne çok isterdim.

***
Ve… Ne çok isterdim….

1955 yılında verilmeye başlanan bu onur ödülüne…

İzmir’in… Ülkenin en prestijli şehri olduğu yıllarda sahip olmasını, ne çok isterdim…

Hani o… Döpiyesli, tayyörlü, şapkalı şık hanımların…

“Sabah işim için, akşam eşim için traş olurum” diyen her daim kravatlı beylerin…

Vapur iskelelerinde, tren garlarında birbirlerine yer verenlerin, yol verenlerin…

Leydilerin ve centilmenlerin mültefit ifadelerle yaşayıp yaşlandığı…

Bütün güzellikleri bünyesinde muhafaza etmiş…

O günkü Avrupai şehir İzmir’in…

O yıllarda, bu güzel ödüle layık görülmesini ne çok isterdim.

***
Bu gün ise…

Her geçen yıl artan göçlerle şehrin kültürel dokusunun hızla bozulduğu…

Dağın, taşın, tepenin gecekondulaşmaya teslim olmasıyla, bir tek yeşilinin kalmadığı…

Eski yerleşim yerlerinin, adeta bir korku şehrini andıran harabeye döndüğü…

Yüz binlerce Suriyeli’nin, Afganlı’nın işgali altında kalmış…

Sokaklarında, caddelerinde Arapça tabelaların bambaşka bir kültür hakimiyeti kurduğu…

Kılık kıyafet devriminin gerçekleşmediği yılları anımsatan…

Bu çağdışı görüntülerle…

Ege’nin incisi İzmir…

Bir taraftan önüne geçilmeyen bir hızla Araplaşmakta olsun…

Bir diğer taraftan da Avrupa ödülüne layık görülmüş.

Önüne bir türlü geçilmeyen acı veren bu rötar yıllarına hayıflanırken…

Hani o…

Her şey yanıp yıkıldıktan sonra elde edilen imkanları anlatan eski bir deyim olan…

Bad-el harâb-ül Basra deyimini ve hikayesini hatırlamadan edemedim...

***

Ne diyelim… Her şey vaktine esirmiş….

“Ödülü 4,5 Milyon İzmirli adına alıyorum” sözleri ile alan Sn. Tunç Soyer’e…

Ve tüm emeği geçenlere… Sonsuz teşekkürler.