GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
20 Mart 2021 Cumartesi

Netameli meseleler-3

Çağın yürüyen gerçeği; Devrimin önündeki en ciddi engel, devrimcilerdir. Yeni zamanların devrimcileri, sosyal mücadelelerin devrimci öncüleri huzurunda secdeye varmak suretiyle devrimci kariyer yapıyor. Devrim başka bahara…

Toplumların demokrasiyle yönetilmesinin önündeki büyük engel, siyasal partilerdir. Siyaset de devlete çökmenin bilimi... Siyasal partiler bu tuhaf bilimin icra organı olurken, halk da böylesi bilimsel çalışmaların kâh öznesi kâh nesnesi oluyor.

Aydınların tahakküm aracı olarak bilgiyi kullanmalarının önüne geçmek için yeni bir akla ihtiyaç var. Cahil/eğitimli arasında oluşan gerilim hattı sorgulanmalı. Yeryüzü yaşamının erken sonu kimlerin eseri?

Batı nereden başlar?  Üç din, dört kitabın ortaya çıktığı Doğu Akdeniz havzasından başlar. Ortadoğu’yu da kapsayan bu coğrafi alanda zuhur eden Batı kültürü, Avrupa’nın dizayn ettiği kültür coğrafyasına sığmaz.

Seksen darbesinden sonra lise düzeyine gerileyen üniversiteleri ve YÖK’ü 40 yıldır içine sindirenlerin Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaylara verdiği tepki, görüntü ve gürültüden ibaret.

Liyakat sorunu, merkezi yönetimde veya yerel yönetimlerde, bütün kurum ve kuruluşlarda yaşanıyor. CHP’li belediyelerde üniversite bitirdiğine pişman insan sayısı çok fazla. Ortaöğretim veya lise düzeyinde eğitimli olup siyasi nüfuzla köşeleri tutmuş bir sürü çapsızın altında çalışan üniversite mezunlarının ruh hali hiç iyi değil.  Liyakati dilinden düşürmeyenlere bilmem dert olur mu?   

Gündelik hayatımızın normali ile kamusal yaşam normları arasındaki ilişki göz ardı ediliyor. Değişen Dünya düzeninin yeni normali, kamusal yaşamın yeni normlarını belirlemeye başladığında, yeni hayatın da neye benzeyeceğine dair bir fikrimiz olacak.

Ağalar bizimle eğleniyor. Sırf siyaset olsun diye haklarımızı bize vaat edip duruyorlar. İnsan sadece ve sadece yeryüzünde var olduğundan; beslenmek, barınmak, geçim, sağlık, eğitim, güvenlik gibi haklara sahiptir. Bu hakların kullanılması hiçbir iktidar grubunun lütfunu gerektirmez.

Şarkın efendileri ile garbın efendileri arasında “İstanbul Sözleşmesi” iptaliyle yaşanacak gerilimde yine halk kaybedecek. Ancak bu kaybın halkın ne ölçüde umurunda olduğu benim meçhulüm. Halkın yerine düşünen efendilerin verdiği “tepeden inme” haklar geldiği gibi gidiyor. Toplum dinamikleri nötr.