Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavarın o tek dişi de sökülüyor.
Ancak durum İslamcıların düşündüğünden farklı. Sökülen diş, Avrupa medeniyetinin son dişi değil. Medeniyeti Avrupa kültürü ile karıştırmamak lazım.
İnsanlığın yeryüzünde kurduğu tek bir medeniyet var ve yaklaşık 10 bin yıldır varlığını sürdürüyor.
Uygarlık, yerleşik tarım toplumları ve mülkiyetin keşfiyle başladı. Doğusu, batısı, dinler hepsi bu uygarlığa dahil.
Acı gerçek; Medeniyet denen canavarın kalan o son dişi, tabiat tarafından sökülüyor. Dünya ölçeğinde olan bitenin açıklaması, bu.
Eko sistemde ortaya çıkan olağan dışı hareketlenme, insanlığı korku ve endişeye sürükledi. Bu hareketlenme insanda “sil baştan yapmak” duygusu uyandırıyor olmakla birlikte, “nasıl yapmak” gerektiğine dair bir konsensüs yok.
Gerçeğin soğuk yüzü; İnsanlığın önüne düşüp yol gösterenlerin kurduğu sistemle gidilecek yollar tükendi. Bundan böyle gidilecek yolun kararını vermek için başka akla ihtiyaç var.
Ve bu başka akıl, toplumun önüne düşüp “yol gösteren, yöneten” akla pek benzemeyecek gibi… Yeni akıl ve yeni iktidar zümreleri yolda…
İktidar zümreleri çok görünür ve ulaşılabilir olmayı sevmez. İnsanlığın göz hizası iktidar zirveleri için tekin değildir. Kitlelerle yüzgöz olmak muktedirleri rahatsız eder, gücün büyüsünü bozar.
Bu nedenledir ki ister yeryüzüne ister göklere hükmetsin, muktedir “görünmez” ve “tek” olmak ister.
İktidar ilişkilerinin sürdürülebilir olması için muktedirlerin yeni iktidar platolarına ihtiyacı var. Bu platolarda yeniden güçlü ve ulaşılmaz iktidar biçimleri dizayn edilecek. Öyle ki insan biat etsin, önünde diz çöksün.
Gelin görün ki tabiat, yeryüzüne hükmetmek için yanıp tutuşan iktidar düşkünleriyle hesaplaşıyor. Bu defa, muktedirlerin işi çok zor.
Sekiz milyar insan, geleceğini arıyor. Muktedirler denemekten vazgeçmeyecek. Tabiat ise yolun sonunu işaret etmeyi sürdürecek.
İnsan sonlu olduğu gerçeğiyle, yeryüzünün uygarlığa başkaldırısında yüzleşiyor. İnsanda sonluluğun bilgisi vardı, ancak ölümden öte, yeryüzü yaşamına getirdiği lanetin işaret ettiği son, insan türünün sonu olabilir. Bakalım, insanlık bu duyguyla nasıl baş edecek!