GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
17 Şubat 2021 Çarşamba

Ezberler bozulmadıkça…

Ön kabullerimiz vardır, bize kendimizi iyi hissettiren… Düşünce evreninde inşa ettiğimiz güvenli bölgeler, sığınaklar…

Ve o sığınaklardan hayata bakmanın karşı koyulmaz konforuyla insanlık meselelerini ideolojinin kör kuyularına salarız.

Mesela, kendisini dindar, milliyetçi, muhafazakâr olarak tarif eden insan… Veya kendisini çağdaş, laik, demokrat, modern olarak tarif eden insan… Veya kendisini ilerici, devrimci, demokrat, solcu olarak tarif eden insan… Ya da İslamcı ideolojinin ardılı olduğunu söyleyen insan…

Kimdir bu insanlar? Bu insanlar, modern zamanların halklarıdır. Ve akılları oldukça karışıktır.

Modern zamanların yönetim biçimi demokrasiyle sisteme dahil olan halkların, iyi veya kötü, olmuş ve olacakların kendi rızaları dahilinde olduğunu seçimlerde oy kullanarak beyan etmeleri genel teamüldür.

Altı milyara yakın yoksul, iki milyara yakın sistemden beslenen azınlık böyle böyle geçinip gidiyorlardı.

Gelin görün ki Dünya giderek yönetilebilir olmaktan uzaklaşıyor.

Bu durum, demokrasiler ittifakından ziyade otoriterliğe duyulan ihtiyacı artırıyor. Çünkü günbegün derinleşen güvenlik sorunu var.

Dünya, yüzyıl sonra, yeniden yükselen faşizm dalgasıyla karşı karşıya…

Yeniden faşizme teşne kitleler ve savaş çanları…

Yeryüzünün zor zamanlarında güven ortamı kaybolduğunda insan kendi kültüründen olanlara yakın duruyor, benzeşenler yan yana gelmeye başlıyor.

Yeni Dünya düzeninde, kitlesellik yerini insan tekinin sanal evrenine bırakıyor.

Bundan böyle, omuz omuza, kol kola, yan yana kalabalıkların gündelik hayatta alan bulması çok zor. Sistem insan tekini kontrol etmeyi hedefliyor.

Yeni sosyoloji, belirsizliğin kuşattığı bir muamma…

Bir çağ kapanıyor. Yeni Dünya düzeni kuruluyor. Ve olan biteni, çökmekte olanı ve yerine gelmekte olanı anlamak için ezberleri bozmak gerekiyor.