Ülkenin sıcak gündemi nedeniyle İzmir’de dün önemli bir açıklama, değerlendirme araya karıştı . O da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından açıklanan İzmir Körfezi Tarama(Rehabilitasyon) Projesi.
Genel seçim sürecinde bile AK Parti ile CHP arasında malzeme olan, karşılıklı sert açıklamalara kadar varan diyalogları işittiğimiz bir konu askıya alındı.
Hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kararıyla!
Peki, Başkan Kocaoğlu’nu aylarca “ÇED izni vermiyorlar” diyerek hükümeti eleştirdiği, izni aldıktan sonra iptal ettiren durum neydi?
Başkan daha önce Egedesonsöz’e yaptığı açıklamalarda aslında kafasının karışık olduğunu, düşünme aşamasında olduğunun sinyalini vermişti. Bir yanda tarama için harcanacak 1.5 milyar TL’lik dev bütçe diğer yanda da boşa geçen zaman, çekilen kürek kalacaktı.
Daha önce “benim belediyemde bu kadar para verilmez” diyerek rakamı gösterip işi askıya alan Kocaoğlu’nun tek gerekçesi var. O da Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yapılacak “Körfez Tüp Geçiş” Projesi.
Raporlara göre Büyükşehir, Alsancak Limanı’ndan itibaren başlayan bir hat boyunca Çiğli Sasalı’ya kadar uzanan güzergahta Kuzey’de yapacağı taramaya milyonlarca lira para harcayacak. Sonrasında ise bakanlık İnciraltı ile Çiğli arasına karşıdan karşıya bir tüp geçiş yapacak. Bu projenin içinde karayoluyla birlikte demiryolu da olacak. İşte bu tüp geçiş projesi oluşturulması düşünülen sirkülasyonu ve denizin temizliğini engelliyor. Ve böylece yaklaşık 20-30 yıl sonra Körfez’in iyice sığlaşması, karşıdan karşıya yürüyerek (!) geçilmesine neden olma ihtimali ortaya çıkıyor.
Başkanın tüp geçişi yapacak bakanlığa “projeyi yaparken bir de tarama yapın” çağrısı vardı. Şimdilik bununla ilgili bir gelişme, yanıt yok. Proje dosyasına göre normal koşullarda 3 milyar TL’ye mal olması beklenen tüp geçit taramayla birlikte 5 milyar TL’ye kadar çıkabilir. Bu da, zaten rantabl olup olmadığı konusunda tartışılan bir güzergah için ek maliyet demek.
Geçtiğimiz günlerde CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit’in, Bakan Ahmet Arslan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesine cevabından anladık ki tüp geçidin yapım süresi 5 yıl olarak öngörülüyor.
Aynı yanıtta, “Türkiye'nin 3. büyük metropolü, önemli bir fuar merkezi ve geniş hinterlenda sahip liman şehirlerinden olan İzmir'in siluetine olumlu katkılar sağlaması, marka değerini yükseltmesi ve kentin şehir içi trafiğine katkı sağlaması planlanan İzmir Körfez Geçişi'nin etüt ve proje çalışmaları tamamlanmış olup, otoyol raylı sistem ve özel yapılara ait kesin projeler onaylanmış olmakla birlikte kabul işlemleri ise devam etmektedir. İzmir Körfez Geçişi'nin projesinin 'Yap-İşlet-Devret' (YİD) modeli ile ihale edilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir” ifadeleri durumu özetliyor.
Peki Büyükşehir, bakanlık tüp geçidi yaparken normal koşullarda yapacağı tarama alanını tüp geçit ile birlikte yapılmasını istediği alana yayar, orayı da kapsayan bir hale getirir mi? Yani bir taşla iki kuş vurabilir mi?
Bu da ek bir maliyet demek!
Bunun da kararını “yapmıyorum, askıya aldım” diyen irade yani Başkan Kocaoğlu verecek.
Bu arada neredeyse her hafta ellerinde gül, kollarınca çiçekler ile Ankara’ya, İzmir’i yönetenlere sevgilerini sunan İnciraltı’ndaki arsa sahipleri var. Onlar da yıllardır buranın planlanmasını, tüp geçit projesiyle bölgeye hareketlilik gelmesini istiyorlar. Artık iki günde bir basın açıklaması yapmaktan helak olmuş durumdalar!
Gözler, İzmir Milletvekili Başbakan Binali Yıldırım ile Başkan Kocaoğlu’nun vereceği kararda. Eğer, başkanın “dört aydır istiyorum” diyerek beklediği telefon gelir ve başbakan randevuyu verirse bu konu da konuşulacak. Anlaşma, mutabakat sağlanırsa İzmir adına güzel şeyler olacak.
Aksi halde hem zaman kaybolacak hem de milyonlarca lira para yeni bir sorun ortaya çıkartacak.
Ne diyelim; mevzu bahis İzmir’se gerisi teferruat!