GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
17 Aralık 2018 Pazartesi

Canavarları yemek

Pazar günü Ertuğrul Özkök’ün köşesinde okuyunca düştüm peşine haberin. Dünyanın en önemli gıda dertlerinden birinin sanayi tavuğu üretimi olduğunu yıllardır savunan SlowFood hareketinin memleketteki insanlarından biri olarak bu konuya zaten duyarlıyım.

Önce bir deneyi aktarayım. Cambridge Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, 54 gönüllüye, yemeleri için sınırsız korma (Hindistan’a özgü et ve sebzelerle yapılan bir yemek) tavuk porsiyonları ile tatlı verildi. Gönüllülere verilen ana yemek üç dereceden oluşuyordu: düşük, orta ve yüksek yağlı. Her birinden küçük bir porsiyon verilen gönüllülere, beğendikleri yemeği diledikleri kadar yiyebilecekleri söylendi.

Aynısı çilek, beze ve kremalı puding için de gerçekleştirildi, ancak bu sefer yağ oranları değil, içerdikleri şeker miktarı farklıydı. Problemli MC4R genini taşıyan 14 kişi farkında olmadan, diğer 20 katılımcı ve 20 obez kişiye göre daha fazla yağ oranına sahip korma yediler. Obezite ile bağlantılı olan gen, kişinin yüksek yağlı yemeği tercih etmesine ve daha fazla yemesine yol açıyor.

Dünyanın temel dertlerinden biri olan obezite ile tavuk arasında ilişki var. Gelelim Özkök’ün alıntı yaptığı araştırmaya.

Evet yazılanlar doğru, vahşi insan sayesinde Tavuk adlı yaratık son 60 yılda milyonlarca yıllık evrim geçirdi! Ve adeta canavarlaştı.

1950’li yıllarda 1 kilodan hafif olan tavuklar artık 4 kilodan daha ağır. Dünya genelinde her yıl 65 milyar tavuk kesildiğini de düşünürseniz, insanlığın gezegeni nasıl şekillendirdiğini ve diğer canlılara hükmettiğini daha iyi anlayabiliriz.

Canlıların değişimi ve evrimi milyonlarca yıl sürse de, tavukların değişimi insanlar sayesinde çok hızlı oldu. Marketlerde satılan tipteki tavuğun yükselişi, yaban tavuklarının düşüşü anlamına geliyor.

Son olarak Londra’daki bir arkeolojik alanda bulunan tavuk kemikleriyle yapılan bir çalışma, günümüzdeki tavukların atalarından ne kadar farklı olduğunu gösteriyor.

Leicester Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yapılan araştırmanın sonuçları, İngiltere’deki RoyalSociety Open Science isimli bilimsel dergide yayımlandı.

Leicester Üniversitesi’nde Jeolog olan Dr. CarysBennett, “Tavukların ulaştığı sayı, bugün yaşayan diğer kuş türlerinin asla ulaşamayacağı kadar yüksek bir seviyede” diye konuştu.

Tavuk gezegeninde yaşıyoruz!

Dünya genelindeki tavuk rakamlarına bakıldığında adeta bir tavuk gezegeninde yaşadığımız görülüyor.2014 yılında 8 milyar tavuk kesildi ve tüketildi. Dünyada en çok kesilen ve tüketilen diğer hayvanlar domuz (aynı yıl 1.5 milyar adet kesildi) ve sığır (0.3 milyar kesildi).Dünya geneline popüler kızarmış tavuk markalarının sahip olduğu restoran sayısı 25.500.Et piliçlerinin yüzde 70’i, yoğun üretim yapılan tesislerde yetiştiriliyor.Et piliçlerinin ortalama ömrü 5 ile 7 hafta arasında değişiyor.Dünya genelinde sürekli 23 milyar civarında tavuk var (kesilenler ve yeni doğanlar hesaplanınca…)

Tavuklar 1950’lerden günümüze nasıl değişti?

2.000 yıllık arkeolojik kayıtları inceleyen araştırmacılar, elde ettikleri verileri yaban tavuğu ve endüstriyel tesislerde üretilen tavuklarla kıyasla. Bu sayede tavukların son 50- 60 yıllık dönemde nasıl değiştiği ve içinde bulunduğumuz dönemin adeta sembolü haline geldiği de anlaşıldı.

Sonuçlar, 8.000 yıl önce Güney Doğu Asya’da evcilleştirilen tavukların 1950 yılından bugüne hızla büyüdüğüne işaret ediyor. Tavuklar ağırlaştıkça iskelet ve kas sistemleri de adapte olarak değişti.

Dr. Bennett’e göre tesislerde üretilen tavukların atalarıyla farkları gittikçe açıldı. Araştırma ekibinden Jan Zalasiewiczde, doğada milyonlarca yıl sürecek bir değişimin insan eliyle 60 gibi çok kısa bir sürede gerçekleştiğinin altını çizdi.

İnsanoğlunun faaliyeti dünyayı baştan sona değiştirdi…

Araştırmacılar, Antroposen adı verilen, insan faaliyetinin iklim ve çevre üzerinde baskın şekilde hüküm sürdüğü bir döneme girmekte olduğumuzu söylüyor. Dr. Bennett, “İnsanoğlunun faaliyeti Dünya’nın manzarasını, okyanusları, atmosferi ve yeryüzünü değiştirdi. Biyolojisini insanoğlunun şekillendirdiği, omurgalı kara canlısı olan modern tavuklar, değişen biyosferimizin adeta bir sembolü haline geldi” diyor.

***

Yemem, yedirmemeye çalışırım…