Cumhuriyetin İzmir Belediye başkanlarının ömür boyu harcadıkları değerler, bir kuşağın tortuları arasında yok olup gidiyor. İzmir’de yaşayan en doğru insanları bile rahatlıkla yalan içinde yaşatabiliyorlar. İzmir kent halkı sevgi dolu ama, derinlere inemeyen karakterde yaşıyor.
Kent insanının ihtiyaç duyduğu öncelikli kent planlama sorgulaması yapılmıyor. Hergün genel yönetim bir İzmir projesi, yerel yönetim bir kent projesi açıklaması yapıyor. Yani İzmir’de genel ve yerel yönetim arasında yetki - kavram kargaşası sürüyor. Bu da plansızlık ve arabeskliği getiriyor.
Ekolojik olmayan siyaset, GDO’lu siyaset ve SİBER SİYASET’in etkileri İzmir halkını da etkilemiş görünüyor. Kent halkı yediğinden, içtiğinden korkuyor. Gideceği yere kuşkuyla bakıyor. Akşam olunca da oturduğu evin kapı ve penceresine taktığı hapishanevari parmaklıklar arkasından sokağına ve kentine bakıyor. Bu yapıdan sağlıklı insan profili beklenemez. Onun için genel ve özel hastanelerde kent insanının kuyruklarını görürsünüz.
İzmir’de kent trafik anarşisi en üst düzeyde sürüyor. Caddelerde çift sıra park eden araçlar görürsünüz. Ama nedense o anda trafik polisi yoktur. Başka yerde biri garip işaretlerle yürü diyor, diğer trafik polisleri hız kontrolü pususundalar. İzmir trafik şube müdürü, yerel yönetimlerin ilçe belediye başkanları dahil kurumlar ve önde gelen sivil toplum örgütleriyle uzlaşarak yetki dağıtımıyla sorunu aşmalıdır. Yoksa trafik şube müdürü İzmir kent trafik anarşisine teslimiyeti baştan kabul etmelidir.
İzmir’in acil kent yenilemeye, ulaşıma, estetiğe, sosyal yaşam projelerine, spor alanlarına, kültür ve sanat merkezlerine, eğlence merkezlerine acil ihtiyacı vardır. Bu, radikal bir planlama işidir. Bu noktada, İzmir’in makus talihini yerle bir edecek CESUR BİR YEREL YÖNETİCİ ve BİR YEREL LİDER özlemi içindeyim. Bize on yıl sonra, kalite yönetim sistemi içinde İzmir’in resmini bugünden gösterecek bir YEREL LİDER arıyorum.