GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
17 Şubat 2022 Perşembe

Böyle mi olacaktık?

Edebiyatçı Nurullah Ataç’ın…

“Bakmak ile görmek…” arasındaki farkı anlatan…

Bir denemesi vardı…

Yarım asırdan fazla…

Ortaokul ders kitaplarında yer aldı; sonra kaldırdılar!

O yazının özeti, tek cümleydi:

“Görmek, istemsiz bir eylemdir… Bakmak ise merak isteyen bir iştir!”

Neden?

Çünkü, bakmak bir göz hareketidir…

Görmek ise akıl, kalp ve gözün devreye girmesiyle gerçekleşir… 

Neden böyle dedim; geliyoruz oraya…

***

Ege’de SonSöz haber merkezinin…

Gencecik yıldızlarından biridir, Ceren Korkmaz

Sabahın köründe işe gelirken…

Alsancak’taki Toprak Mahsulleri Ofisi’nin önündeki…

Uzun kuyruk ilişti gözüne…

Gazetecilik refleksi ile…

Otobüsten önce indi; deklanşöre bastı…

Önce “insan kuyruğu”nun fotoğrafını çekti…

Sonra…

“N’oluyor burada?” sorusunun cevabını çözdü…

Kuyruktakilerle konuştu üzmeden…

TMO silolarının ayak ucunda…

Kelimenin tam anlamıyla “açlık dramı” yaşanıyordu…

Vatandaş…

Marketlerdeki yüksek fiyatlar nedeniyle…

Temel gıda ürünlerini temin etmekte zorlanıyordu…

Asırlık devlet kuruluşu Toprak Mahsulleri Ofisi…

Neredeyse gün doğarken…

Zincir marketlerde 120 – 160 TL aralığında satılan ayçiçeği yağını…

TMO’da 92,5 TL’den alabiliyordu…

Raflarda 70 TL. etiket taşıyan 500 gram kavrulmuş fındık…

O kuyruğun sonunda 33 TL.’ye satılıyordu…

Bitmedi…

Mercimek ve pirinç de…

TMO’da yarı yarıya ucuzdu…

Peki…

Biz nasıl “en ucuz” için kuyrukta ömür tüketir olduk?

Bu sorunun “en yalın” cevabı…

Meslektaşım…

Ekonomi gazeteciliğinin özel ismi Ali Ekber Yıldırım’ın…

Son kitabı “Yeni Tarım Düzeni”nde…

Son derece “açık ve net” bi’şekilde yer alıyor…

***

Ali Ekber Yıldırım…

“Gıda fiyatları nasıl düşer?” başlıklı bölümde…

Geçmişi ve…

Son bir buçuk ay içinde yaşadıklarımızı…

Bakın nasıl anlatıyor…

GIDA FİYATLARI  NASIL DÜŞER?

Aslında başlık belki de “gıda fiyatları nasıl düşmez” olmalıydı…

Ülkenin değişmez gündem konularından birisi yüksek gıda fiyatları… Koronavirüs nedeniyle birçok üründe uygulanan kısıtlamalar, Çin başta olma üzere ülkelerin her zamankinden daha yüksek oranlı tarımsal ham madde veya gıda ürünleri talebinin dünyada fiyatları artıracağı çok açık olarak görünüyordu…

Nitekim, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) her ay gıda fiyat endeksini yayınladığında fiyat artışını son beş yılın, son altı yılın, son yedi yılın, hatta son 10 yılın en yüksek artışları diye yayınlandı… Dünyada ve Türkiye’de gıda fiyatları yükseldi… 2008 yılında olduğu gibi bir gıda krizinden söz edilmeye başlandı…

Ayçiçeği, buğday, bakliyat ürünleri, bitkisel yağ, hayvancılık, yem başta olmak üzere birçok kalemde üretim yapmayan ülkelerin zorlanacağını bilmeyen kalmadı… Koronavirüs’le birlikte iklime bağlı olarak değişen hava şartlarının da etkisiyle söylediklerimizin, yazdıklarımızın hepsi gerçekleşti…

Hükümet, Tarım ve Orman Bakanlığı, dış ticaret politikalarından sorumlu Ticaret Bakanlığı, ekonomiden, finansmandan sorumlu Hazine ve Maliye Bakanlığı bu gelişmeler karşısında gerekli önlemleri alamadı… Pembe tablolarla “Uçuyoruz, şahlanıyoruz, rekor kırıyoruz!” sözleriyle sürekli algı yaratarak gerçekleri gizlemeye çalıştı… Fakat gizlenen o gerçek, gıda fiyatları ile patladı…

Tarım ve Orman Bakanlığı “Pandemi sürecinde alınan 106 tedbirle sorun yaşamadık” diye algı yaratmaya çalıştı… Bırakın 106 tedbiri, doğru dürüst 3-5 tedbir alınsaydı bugün çiftçi, gıda sektörü bu kadar büyük sorunlarla karşı karşıya kalmazdı…

Nokta…

Sonsöz: “Türkiye, yaşadığı ekonomik krizde tarımın gücünden yararlanmak yerine tarımı yok etmeye çalışıyor… Oysa çıkış yolu tarımda… / Ali Ekber Yıldırım – Gazeteci, yazar…)