GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
14 Şubat 2022 Pazartesi

O başkanın hayatı matematik!

Bir soruyla başlayayım…

2022 Türkiyesi’nde henüz altı buçuk yaşındaki bir çocuğu…

Yedi kilometre uzaktaki ilkokula…

Yayan gönderebilir misiniz?

(45 yıl önce öyle taşımalı eğitim filan hak getire…)

En azından…

Ana-baba olarak içiniz el verir mi?

Vermez…

Ama…

O günlerde doğaldı…

Bazen dedesi de O’na yoldaş olurdu okul yolunda…

Tunceli’nin muhteşem doğal güzelliği…

Daha o günlerde “memleket sevgisi”ni kalbine oya gibi işledi…

Her gün azimle yürüdü…

Birleştirilmiş sınıflarda ilkokulu tamamladı…

***

Acayip zeki bir çocuktu…

Öğrenmeye öylesine susamıştı ki…

Her soruda…

Parmağı havadaydı; “Öğretmenim, ben söyleyeyim mi?”

***

Ortaokulu, Tunceli Merkez’de tamamladı…

Babası öğretmendi…

Tayini Mersin’e çıkınca, liseyi o kentte tamamladı…

Üniversiteye…

Arkadaşlarının dergilerinden, ders kitaplarından hazırlandı…

Çünkü…

Ailesi dershane ücretini ödeyecek durumda değildi…

Delikanlı yüreği el vermediği için…

Ev masraflarına ortak olmak için garsonluk bile yaptı…

***

ODTÜ’yü çok istedi ama hangi parayla okuyacaktı?

Van’daki halasının yanına yerleşti…

Yüzüncü Yıl Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü’nden…

Diplomasını aldı…

Babası gibi öğretmenlik hayalleri gerçek oluyordu işte…

30 yıl öncesinin…

Ödemiş, Akhisar, Somalı gençleri…

Matematik ve geometri öğretmeni Serdar Hoca’yı hiç unutmadılar…

Geometri sevilecek ders mi; demeyin…

O gencecik idealist öğretmen sevdirmekle kalmadı…

Bu ülkenin lise öğrencileri için…

Uygulamalı matematik ve geometri kitapları yazdı…

***

Öğretmenlikte…

Özel sektöre göz kırptı…

Meslektaşlarıyla birlikte dershane kurdu…

İşin başına geçti…

Alın size, günlerden az rastlanan bir örnek…

Bi’sabah…

Serdar Hoca, “Çıkarın kağıtları…” deyip, yazılı yapıyor…

Koca sınıfa soruları yazdırıyor…

Sonra?

Kapıyı açıyor ve çay içmeye gidiyor…

Öğrenciler şaşkın…

Konuşmak da serbest, kitaba bakmak da…

Ama…

Serdar Hoca’nın soruları öylesine “özgün ve farklı” ki…

Doğru cevap…

Dersi derste öğrenenler için çocuk oyuncağı…

Ya diğerleri?

İşte, Serdar Hoca böyle bir öğretmendi…

***

Allah’ın bildiğini kuldan saklamanın anlamı yok!

Kalpten “Eski Tüfek Solcu”ydu…

Hem SHP’de hem CHP’de İl Yönetim Kurulu üyeliği yaptı…

Hep sokaktaydı…

Politikayı kalplerde yeşertenlerdendi…

Öğretmendi ama…

Sivil toplum örgütlerinin de gözbebeği olmuştu…

***

Çalışkan matematikçi Serdar Sandal…

1050 gündür…

İzmir’in Bayraklı Belediye Başkanı koltuğunda…

Üç yıl bitti, iki yıl kaldı…

30 yıldır yaşamını sürdürdüğü Bayraklı…

O’na sorarsanız…

İzmir’in henüz 14 yıllık ilçesi…

Aslında…

İzmir’in “kalbinin attığı” tek merkez!

Ya da…

Duygusal bir deyişle…

Siyaset’te “hayallerini hayata geçirdiği” tek coğrafya parçası…

***

İzmir’i çok seviyor ama asıl Bayraklı’ya aşık…

Her Allah’ın günü sokaklarda…

Derdi yerinde dinleyen, şifayı yerinde dağıtan bir başkan…

Hedefi kocaman:

“Bayraklı, İzmir’in yeni kent merkezi olacak…”

İddiasını ise şöyle seslendiriyor:

“Çok değil; 10 yıl sonra herkes Bayraklı’dan söz edecek!”

***

“Başkan 1000 günde ne yaptı?” diye merak(!) edenlere…

Bi’çırpıda belediye’de “Barış Ortamı” sağladığını…

Barış gelince…

Büyükşehir’den nasıl 200 milyonun üzerinde yatırım aldığını…

Her türlü engele karşın…

İşçiden, müdürüne…

Mazeret üretmeden…

Parkları, caddeleri, yolları ve meydanlarıyla…

Nasıl yepyeni bir kent inşa etmek için plan yaptığını anlatıyor…

Ve hepsinden önemlisi…

“Bayraklı'da yaptığımız her işin İzmir için bir anlamı var…” diyerek…

Tarih’e not düşüyor…

Kolay değildir…

8 bin 500 yaşındaki kentin doğduğu…

Başı göğe eren (Tepekule) topraklarda…

Zamanı ters/yüz edip şehremini olmak…

Biraz unutulmuş…

Çokça ihmal edilmiş…

Henüz 14 yaşında bir ilçeye…

Başkalarıyla yarışır gibi hayat vermek…

Matematik öğretmeni Başkanı Serdar Sandal…

Geçmişe bakanlardan değil ama…

Geçmişi unutanlardan da değil…

Bu kent bir dağın tepesinde “kartal yuvası” gibi…

İzmir’i selamlarken…

Başkan da boş durmuyor…

Bir “matematik problemi” çözer gibi…

Bayraklı’nın…

Modern Zamanlar kenti olsun diye uğraş veriyor…

Bıraksa kaderine…

Yarınlarda o ilçe…

Gecekondu başkenti diye anılacak…

Gönlü el vermiyor ki…

***

İzmir’in Ata Babası Bayraklı…

Hayatının darbesini yedi 30 Ekim 2020’de…

Kuşadası açıklarında 6.9’la patlayan deprem…

Bayraklı’yı kalbinden vurdu…

Apartmanlar yıkıldı; 117 kişi hayatını kaybetti…

İzmir…

Tepekule’deki canları için seferber oldu…

Yaralar sarılırken…

Başkan Sandal, “Ne yapıldı?” diye dudak bükenlere…

Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeden…

Yüksek tondan karşılık verdi:

“Temel sorumluluk merkezi hükümetindir… Deprem vergisini ne Bayraklı Belediyesi topladı, ne de Büyükşehir Belediyesi… Ankara neden Bayraklı'yı afet bölgesi ilan etmed? 117 canımız gitmiş, evlatlarımız, çocuklarımız gitmiş, 20 bin vatandaş sokakta ancak afet bölgesi değil... Ha’di verin bunun cevabını!”

***

Başkanlar arasında bir rekoru var…

Belediyeyi 288 milyon lira borçla devralmıştı…

1000 günün sonunda…

O borcun 251 milyon liralık kısmını ödedi…

Üstelik bu rakamlara şirketlerin borcu dahil…

Peki, bunu nasıl başardı?

Fransız matematikçi Jules Henri Poincare’nın…

Hayat felsefesi kabul ettiği şu sözüyle:

“Bir matematikçi sanmaz fakat bilir, inandırmaya çalışmaz çünkü ispat eder…”

***

İş barışı ne demek?

Mutlu işçi demek…

Matematikçi Başkan…

Devrim gibi bir uygulamayı hayata geçirdi…

Çalışanların rüyalarını süsleyen…

“Eşit işe eşit ücret” şimdi çalışanların yüzünü güldürüyor…

***

Bayraklı’da…

Ne kadar sıkıntılı yol, kavşak, kaldırım, park varsa…

Yüzde 90’ı “fıstık gibi” oldu…

Yılan hikayesine dönen Kentsel Dönüşüm’e el atıldı…

Artık…

Başkan Serdar Sandal için…

“İzmir’in yeni kalbi Modern Bayraklı”ya çeyrek kaldı!

***

Önemli bi’şeyi atlamayalım…

An itibarıyla…

Bayraklı’da yardıma ihtiyaç duyan 30 bine yakın aile yaşıyor…

O insanlara el vermezsen…

O koltukta oturabilir misin?

O zaman diyor ki, Serdar Başkan:

“Bayraklı’da tek çocuk bile yatağa aç girmesin diye çırpınmaya devam!”

***

Bayraklı’nın Başkan koltuğuna aday olurken…

Masanın üstüne 12 proje koydu; sekizini tamamladı…

Matematik öğretmeni olmanın faydalarını…

Kaptan Köşkü’nde acayip yaşadı…

Diyor ki, Başkan Sandal:

“Her işte bir matematik var, kent matematiği de bunlardan biri… Problemi çözmek için önce problemi iyi anlamak şart... Bir matematikçi olarak işimin problem çözmek olduğunu biliyorum... Dolayısıyla matematikçi olmam başkanlık hayatımda süper avantaj…”

***

Siyaset’le bitiriyoruz…

Başkan Sandal’ın, yakın gelecekteki “ilçe kongresi” yorumuyla:

“Belediye başkanı; parti üyesi, parti delegesi değil mi ki, (Ben karışmıyorum) diyecek? Tabii ki, partimin teşkilatı, ilçenin enerjisi beni ilgilendirir… Bu karışacağım anlamına gelmiyor, içindeyim anlamına geliyor…”

Nokta…

Sonsöz: “Kapalı kapı yoktur, yanlış anahtar vardır… / Hz. Mevlana…”