GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
10 Şubat 2022 Perşembe

Aşıdan kaçanlar rus ruleti oynuyor!

Başlıktaki “ürperten” sözün sahibi…

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nun…

İzmirli üyesi Prof. Dr. Alper Şener

Alper Hoca…

Uzun süredir bilimsel açıklamaları ile…

Türkiye’yi aydınlatıyor…

Ancak…

Aşı karşıtlığı hala tempolu biçimde etkisini sürdürüyor…

Önceki günün rakamlarıdır aşağıdakiler…

Koronavirüs Belası…

Neredeyse iki yaşına giriyor…

İki yıl önce dillerden düşmeyen slogan neydi?

“Maske… Mesafe… Hijyen…”

Ellerimizi sabunla yıkarken bile…

Saniyeleri hesapladık; gülmeyin!

Mesafeye dikkat eder gibi yaptık!

Maskeyi ise genellikle…

Ya boğazımıza indirerek ya da bileğimize takarak…

Aksesuvar niyetine taşıdık!

Ha’di geçtik bunları…

Aşı gibi müthiş bir kurtarıcıyı, “öcü” gibi gördük!

Rakamlar ortada…

***

Bu güzel ülkede ilk korona aşısı…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya uygulandı…

Memlekete örnek olsun diye…

Takvimler, 13 Ocak 2021’i gösteriyordu o gün…

Vatandaş aşılanmaya başladı…

O gün milat oldu…

Aradan “bir yıl bir ay” geçti…

Aşılanma rakamları yerinde saymaya başladı…

Çünkü…

Korona Aşısı yaptırmaktan kaçanlar vardı…

Birbirinden ilginç bahaneleri vardı:

“Şeker ve yüksek tansiyon hastasıyım… Haberlerde aşılardan sonra ölen insanları duyunca, aşı bende de yan etki yapar mı diye korkuyorum, bu yüzden aşı olmak istemiyorum…”

Daha ilginç olanı var:

“Aşılarla yaşlılardan kurtulmaya çalışıyor tüm dünya... İlaçlarla ölmedim, aşı ile mi öleyim? Ben bekleyip ecelimle öleceğim…”

Ne olduğunu bilmeden ahkam kesenlerin sayısı belli değil:

“Virüsün de doğal olarak oluştuğuna inanmıyorum... Bir anda tüm dünyada böyle bir salgının olması tesadüf değil bence… Aşının zararını yakın bir gelecekte hep birlikte göreceğiz…”

***

Türkiye bu ıvır / zıvırlarla uğraştı aylarca…

Ve, bir yıl bir ay sonunda geldiğimiz noktaya bakın…

Önceki gece (08 Şubat) Korona Tablosu:

Vaka sayısı, 111 bini geçti…

Sanki uçak düşmüş gibi, 241 vatandaş vefat etti…

İki yılda korona’ya verdiğimiz…

Kurban sayısı 90 bine geldi; dayandı…

Sadece İzmir’de…

Vaka sayısı 100 binde 1000 kişiye yaklaştı…

***

Korkunun ecele faydası yok demiş, eskiler…

Yani…

İnsanoğlu sadece korkarak başına geleceklerin önüne geçemez…

Şu “Aşı Tablomuz”un 11 aylık haline bakın…

Birinci Doz Aşı olanların sayısı 57,5 milyon…

İkinci Dozu yaptıranlar, 52,5 milyon…

Üçüncü aşıyı vurduranlar 26 milyon bile değil…

Aşı’dan kaçanların zararı sadece kendilerine değil…

Düzenli aşı yapanlara da korku yaşatıyorlar…

***

Şu çok önemli…

Kabul etmek gerekir ki…

Aşı karşıtlarının komplo teorilerini dillendirmedeki başarısı…

Hiç şüphesiz…

Aşı karşıtlığının etkisini artırıyor…

Alın size “acayip ciddi” bir örnek…

Rahmetli Necmettin Erbakan’ın oğlu…

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan…

Aşı karşıtı demeçleriyle gündemden düşmüyor:

“Aşı olmadım; olmayı da düşünmüyorum… mRNA demek, insanın hücre çekirdeğine girmek demektir... O insanların yarı insan yarı maymun çocuklar doğurmasına sebep olabilirsiniz... Üç kulaklı, beş gözlü yaratıklar doğmasına yol açabilir…”

Dönelim başa, Prof. Dr. Alper Şener’in uyarılarına…

“Kanser, şeker, organ nakli veya kalp hastaları gibi yandaş hastalığa sahip gruptaki kişiler, sanki ilk defa aşıyı duymuş gibi davranıyor… Oysa, bu grupta Covid-19 ağır seyrediyor, üstelik ölüm riski var... Dolayısıyla aşının, hastaneye ve yoğun bakıma yatışı önlediği ve ölümü engellediği ortada... Hala bir sürü yandaş hastalığa sahip olanlar aşısını yaptırmıyorsa ne yapılabilir, bilemiyorum…”

Alper Hoca’nın son cümlesi…

Müthiş dikkat çekici:

“Üçüncü doz aşıların mutlaka olunması gerekiyor… O nedenle halihazırda aşılarda bir güncelleme söz konusu değilken, aşılardan tamamen kaçabilen bir varyant söz konusu değilken, üçüncü dozu olmamak ya da hiç aşı yaptırmamak bir nevi Rus ruleti oynamaktır…”

***

Neden böyle diyor yılların hekimi?

Çünkü…

Üçüncü doz aşıyı yaptıranların sayısı…

Ne yazık ki…

25 milyon 787’de takılmış gibi sanki…

Türkiye’nin sevilen, sayılan, sözü dinlenir…

Sanatçıları, yıldızları, ünlüleri…

Her gece TV’de “N’olur aşınızı olun” diye bize sesleniyor…

Biz isi…

Seyrediyoruz ve aşı’ya gitmiyoruz!

***

Bitiriyoruz…

Ha, “Elveda Hayat” diyerek tetiği çekmişsiniz…

Ha, Korona aşısı yaptırmaktan kaçmışsınız…

Aynı kapıya çıkıyor…

Oysa her şeye rağmen hayat güzel…

Yaşamak güzel…

Hayatınızla “kumar oynayarak” sevdiklerinizi kahretmeyin!

Nokta…

Hamiş: Rus ruleti, ölümcül bir şans oyunu... Tabancaya tek bir kurşun yerleştiriliyor ve kurşunun yeri belli olmayacak şekilde top çevriliyor... Oyuncular sırayla tabancayı şakaklarına dayarlar ve tetiği çekmek suretiyle oyunu sürdürüyorlar; taa ki içlerinden biri ölünceye kadar…

Sonsöz: “Hatırlatma dozunu unutmayın, virüsü aşıyla aşacağız… / Anonim…”