GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
31 Ocak 2022 Pazartesi

Ev kirası tadında elektrik faturası!

İroni, zor sanat’tır…

Olayda etkiyi arttırmak için kullanılır…

Tam karşılığı…

Bir şeyin tersini söyleyerek alay etmektir!

Ve, farkında mısınız?

Bol bol ironi yaparak…

Acıya katlanmak zorunda olduğumuz bir süreci yaşıyoruz…

Mesela…

Oyuncu, senarist ve gazeteci Gülse Birsel…

An itibarıyla…

Herkesin canını en çok yakan zamların başını çeken…

Elektrik Faturası’nı…

Vatandaş görsün diye yayınladı…

Ama…

Bunu yaparken ironi’yi elden bırakmadı…

Kimbilir!

Belki de gülümseyerek “acının etkisi”ni azaltmamızı istedi…

Peki, ne yaptı?

Sosyal Medya’ya 2 bin 550 liralık elektrik faturasını koydu…

Duygularını tek cümleyle özetledi:

“Ben de kira tadında elektrik faturamı arz ediyorum…”

Altına da gülümsetmek ekledi:

“3+1 düz daire ha burası…”

Aslında bunları yazarak…

Bir aydır yaşadığımız “felç eden” pahalılıkla dalga geçerek…

Rahatladığımızı sanıyoruz ama…

Aslında hata yapıyoruz…

Eğer küçümsenmeyecek bir gelirin sahibi…

Üstelik tanınmış bir sanatçı…

Elektrik faturasının aleviyle “Yandım Allah!” diyorsa…

Tek başına ev geçindiren asgari ücretli ne yapsın?

Kent merkezindeki evlerin sakinleri bile…

Güneş battıktan sonra…

Evde ne kadar aydınlatma aracı varsa…

Hepsini kapatıp…

“TV ışığı” eşliğinde…

Yarı kör karanlık salonda…

“Bari sevdiğim diziyi kaçırmayayım…” diye avunarak…

Topluca “yaşamaya” çalışıyor!

Vatandaş, elinden gelse buzdolabının fişini çekecek…

Klimayla ısınınlar minik birer servet ödemeye başladı!

Böyle giderse…

Azgın faturalar yüzünden hanımefendiler…

Ütü yapmayı unutacak…

***

Ocak ayının elektrik faturası…

Aralık’ta gelenin “iki katı” neredeyse…

Çalışanın geliri bu kadar arttı mı?

***

Bir soru ve bir iddia…

Şu sıralarda çok dillendiriliyor…

Soru:

“Elektrik faturaları neden yüksek geliyor?”

İddia:

“Vatandaş ne ödediğinin farkında değil?”

***

Önce çok merak edilen “Soru”ya cevap:

Yılbaşı gecesin­den itibaren…

Elekt­riğe yüzde 52 ile yüzde 130 arasında zam yapıldı…

Son zamla bir­likte evlerimizde kullandığımız elektriğin bedeli…

Farkında değilsiniz ama…

Ocak 2018'den bu yana…

Yüzde 370 oranında artmış oldu…

Hatırlayacaksınız…

Hükümet, son yıllarda…

Elektrik ve doğalgaz­daki fiyat artışlarını…

Ağırlıklı sanayiye yansıtıyor­du…

Devlet Baba, baktı bu uygulama yürümüyor…

Elektrikte kade­meli tüketim sistemini devreye aldı…

Böylece…

Her tüketici grubu kendi tükettiği kadar fatura ödeyecekti…

Bu da vatandaşa…

“Yandım Allah…” dedirtmeye başladı…

*** 

Gelelim, o “iddia”ya…

“Vatandaş nasıl olur da ne ödediğinin farkında olamaz?”

Cevap…

CHP’nin Enerji ve Altyapı Politikalarından Sorumlu…

Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’dan geliyor:

“Vatandaşa fatura edilen bedelin yarısından fazlası elektrik tüketim maliyeti değil, üretim şirketlerine verilen dağıtım bedeli ve destekleme ödemesine gidiyor… Çünkü, vatandaştan elektrik faturalarında ne ödediği gizleniyor… Oysa, vatandaşın ödediği faturadaki her ayrıntıyı bilmeye hakkı var…”

***

Enerji Bakanımız diyor ki:

“Avrupa'daki başkentlere baktığımızda; elektik fiyatları, Türkiye'de son fiyat ayarlamasından sonra bile Avrupa'daki en ucuz elektrik kullanan üçüncü ülkeyiz…”

İyi de, bir de paranın değerine bakalım isterseniz…

Bizde asgari ücret, (aylık) net 4 bin 253 TL.

Tam karşılığı “284 Euro”…

Almanya’da en düşük asgari ücretin saatlik karşılığı 10.45 Euro…

Haftalık ortalama 34 saat üzerinden hesaplandığında…

Neredeyse Alman asgari ücretli…

Bizim paramızla neredeyse 20 bin lira aralığında maaş alıyor…

Önemli olan elektriğin ucuzluğu / pahalılığı değil…

Kazancınızın Euro karşılığıdır…

Bir adet ekmek, mesela…

Viyana’da, İzmir’den “pahalı” olabilir…

Ama…

Türkiye’deki aylık gelirinizle…

İzmir’de ve Viyana’da “kaç adet ekmek alabildiğiniz” önemlidir!

Bitiriyoruz…

Bu elektrik faturalarıyla başa çıkılacak gibi değil…

Hatırlayacaksınız…

Eskiden vatandaş…

Dehşetengiz “su faturaları”nı görünce…

Çaresizlikten…

“Bari ironi yapayım, belki rahatlarım!” hayaliyle…

“Hamam mı işletiyorum arkadaş?” diye tepki gösterirdi…

Şimdi durum daha vahim…

Hayatımız boyunca…

Olur olmaz zamanlarda “su kesintisi” yaşamaya…

Şerbetli olduğumuz için…

Ve dahi…

Küvetleri “su deposu” yerine kullanmaya aileden aşina olduğumuz için…

Su kesintileri…

Musluklardan “tısss…” sesinin gelmesiyle…

Zararsız bir intizara dönüşürdü…

Ama…

Eninde sonunda o su akmaya başlardı musluklardan…

Elektrik farklı…

O olmayınca…

Hayatımızın “cansız ikizi” Cep Telefonu’nunuzu bile şarj edemiyorsunuz!

Dua gibi temenniyle noktalayalım:

Elektrik faturamız, hiç olmazsa ev kirasını sollamasın!

Nokta…

Sonsöz: “Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük elektrik zammını yaşıyoruz… / Erhan Usta – İYİ Parti Grup Başkan Vekili…