GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
24 Ocak 2022 Pazartesi

Benim ittifakım senin ittifakını döver!

Şu sorunun cevabı önemlidir…

Sayın Kılıçdaroğlu…

CHP’nin “Bir Numaralı” koltuğunda…

11’nci yılını doldurmasına “100 gün” kala…

Neden?

Son üç ay içinde iki kez “helalleşme” kararı aldığını açıkladı?

Neden?

Geride kalan 10 küsur yıl içinde değil de…

Şimdi helalleşme’ye ihtiyaç duydu?

Buraya döneceğiz…

***

Türkiye…

Dört yıl önce yeni bir “siyasi hava” solumaya başladı…

Yeni atmosferin adı…

“İttifaklar Dönemi” oldu…

Yakıştı da…

Türkiye’nin siyasi partileri…

24 Haziran 2018 Genel ve Cumhurbaşkanı Seçimleri öncesi…

Kendi aralarında “kamplaşma” sürecine yol verdiler…

Elini çabuk tutan…

“Cumhur İttifakı” oldu…

O sırada tarih 21 Şubat 2018’di…

İktidar’ın Kaptan Köşkü’nde…

Artık AK Parti ile MHP el eleydi…

Büyük Birlik Partisi de…

Küçük kardeş olarak çerçevenin içinde yerini aldı…

70-75 gün sonra…

Muhalefet sahneye çıktı…

Takvimler 5 Mayıs 2018’i gösterirken…

CHP, İYİ Parti, Saadet ve Demokrat Parti…

“Millet İttifakı”nın doğumunu resmen açıkladılar…

Önce şaşaran ve yadırgayan oldu ama…

Şimdi “ittifak” içinde olmayanlar…

Öyle veya böyle kendilerini eksikli hissediyorlar!

*** 

Cumhurbaşkanlığı yarışında…

CHP adayı Muharrem İnce 55 günde efsane oldu ama…

Erdoğan’ı sarsamadı…

AK Parti, “İttifaklar Dönemi”nin ilk sınavında koltuğu kaptırmadı…

Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin…

Karşı taraf gibi “ideolojik” beraberlikleri yoktu…

Şiddetle istedikleri ise…

“Çok Partili Parlamenter Sistem”e dönmekti…

Demokrasi’yi güçlendirmek istiyorlardı…

Onlara göre…

Yeni kurulan siyasi partilerin katılmasıyla…

Millet İttifakı daha da güçlenebilirdi…

Bunun için yazılı protokole bile gerek yoktu…

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ilk adımı attı…

Büyük olasılıkla…

Ali Babacan’ın Partisi DEVA ile birlikte…

“Millet İttifakı”nda yerlerini alacaklar…

Ancak…

Onlar da…

Millet İttifakı’nın içinde “Eşit söz ve eşit temsiliyet” peşindeler…

Koparırlar mı?

Bence evet…

Muharrem İnce’ye gelince…

Kendisi çok çok arzu etmese de…

Tabanı O’nu “Millet İttifakı”na doğru yönlendiriyor…

Bu de gerçekleşirse…

Görünen o ki…

Millet İttifakı “müşterek arzular”ın el ele verdiği bir zeminde…

At koşturmaya hazır hale gelecek…

***

Demek ki…

Zamanında ya “erken” yapılacak bir genel seçimde…

İttifaklar’ın gücü…

Edebi şaheser “Harry Potter” serisindeki…

“Yüzüklerin Efendisi” konumuna gelecek!

İttifaklar’ın yarınlarını…

CHP’nin İzmir’deki “beyaz saçlı” ağabeyine sordum…

Bülent Baratalı…

Yarım asırlık politika deneyimi ışığında sürpriz bir giriş yaptı:

Bence üçüncü ittifak projesi, taşları yerinden oynatır… Bakın, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ile milletvekilleri Barış Atay, Ahmet Şık ve Sera Kadıgil tüm sol ve sosyalist partilere üçüncü ittifak çağrısında bulundu… Bu dikkatle izlenmesi gereken bir gelişmedir… Çünkü, sendikalar ve ayldınlar bir halk ittifakı oluşturdu…  Halk ittifakı diğer partilerin etki alanlarının daraltır… 1 milyon 800 bin taraftarları var… İyice kenetlenirlerse Cumhur İttifakı’nı şaşkına çevirirler…”

Tam bu sırada sormak şart oldu…

Peki, Cumhur İttifakı genişleyemez mi?

“İmkansız gibi… Olsa olsa rahmetli Erbakan’ın kurduğu Yeniden Refah Partisi, oraya doğru evrilir… Belki bir kısım küskünler de gidebilir…”

***

Başa dönüyoruz…

Asıl soru şu:

“Herkesle helleşiyorum!” diyen Kılıçdaroğlu, CHP, İYİ Parti, Saadet ve DP’den oluşan Millet Cephesini gerçekten genişletmek istiyor mu?

CHP’nin canlı tarihi Bülent Baratalı ağabeyimize göre…

Doğu ve Güneydoğu’daki önemli bazı aşiretler…

CHP ile bağ kurmaya başladı; uzun süredir bu konuda bir ilk yaşanıyor…

Helalleşmeye gelince…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

Sol’a yıllardır arasında mesafe bırakmış…

Muhafazakar kesime bir borç gibi görüyor helalleşmeyi…

Yani…

Yıllardır size gelmedik/ gelemedik…

Artık bundan sonra biz de yanınızda olacağız mesajı…

Helaleşmenin içine…

Bir zamanların, “Yetmez ama evet” diyenlerini…

Hatta…

Akil Heyetleri’nde yer alan, sonra küsenleri de katmak gerekir…

Bitiriyoruz…

Final sorusu şu:

Türk Siyaset’inde “İttifak Modeli” doğru mu?

Yüzde 100 değil ama…

An itibarıyla çok geçerli…

Ancak, pürüzler de yok değil!

Bizi temsil eden vekillerimiz…

Hangi partinin rozetini taşırsa taşısın…

İttifak üyesi olduğu an…

Kardeş’e ayıp olmasın diye…

Kendi bağımsız siyaset ilkelerinden uzaklaşıyor…

O zaman sıkıntı başlıyor…

Ha’ni şey gibi…

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık; misali…

Yani…

Seçmek zorunda kaldığınız iki ihtimal de sıkıntılı…

Oysa seçmeniniz sizden neler bekliyor, neler…

N’apacaksınız?

Zamanında birbirini kıyasıya eleştiren iki siyasi parti…

Şimdi…

Dans ederken birbirinin ayağına basmamaya özen gösteriyor!

Hayret!

Nasıl bu kadar çabuk değişebiliyoruz?

Nokta…

Sonsöz: “Yalnız olan rahat görmez; yardımlaşan ise yorulma bilmez… / Tatar Atasözü…”