GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
30 Ocak 2022 Pazar

Aşk'la İzmir'i sevdi!

Bugün Pazar…

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü…

Bir kez daha…

Az bilinen, yaşanmış bir öykü demetini paylaşalım…

Bunu yaparken de…

Bu anıları anlatarak bugünlere taşıyan herkesi saygıyla analım…

***

Atatürk, İzmir’e tutkundu…

Taaa…

11 Ocak 1905’te…

Kurmaylık stajı için Şam’a giderken…

Silah arkadaşlarıyla bir kaç saatliğine uğradığı İzmir’e hayran kalmıştı…

Ne kadar da Selanik’e benziyordu…

O gün, İzmir’e ilk ayak basışıydı…

Kordonboyu’na aşık olmuştu…

***

Ulu Önder…

29 yıl boyunca tam 13 kez “Güzel İzmir”e geldi…

Bu güzel şehirde evlendi…

13’üncü ve son kez İzmir’le kucaklaştığında…

Takvimler 22 Haziran 1934’ü gösteriyordu…

O ziyaret…

Son ziyaret oldu…

***

Aslında…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir anıları ciltlere sığmaz…

Az duyulmuş olsalar da…

Her biri “Hayatın İçinden” bu anıların bazıları o kadar anlamlı ki…

“Hayat Dersi”nden farksız bu anıları çok beğeneceksiniz…

***

“BU ÇOCUKLAR İŞTE BENİM

NESLİM…” DİYEREK AĞLAMIŞTI…

12 Nisan 1934…

Saat 19.00’da geldiği İzmir Şehir Gazinosu’nda…

“Uzun senelerden beri bu kadar güzel manzara karşısında bu kadar güzel bir bira içmedim, burası ömür bir yer” demişti…

Aynı gece, İzmir Palas salonlarında…

Hâkimiyet-i Milliye Okulu’nda çocuklar için verilen baloya katıldı…

Gecenin sürprizi…

Ali adındaki bir öğrenciden gelir…

Küçük Ali, önce heyecandan bocalar…

Sonra…

Beklenmedik bir şekilde coşar…

Kollarını Atatürk’e uzatarak…

İçten gelen bir sesle şöyle haykırır:

“Senin ismini andıkça, senin resmine baktıkça, seni karşımda görünce damarlarımda bir şeylerin kaynadığını duyuyorum. Ah seni doya doya öpmek istiyorum…” 

O zaman, Atatürk de kollarını açar, “Öyleyse gel...” der…

Ali koşar boynuna atılır, diğer çocuklar durur mu?
“Biz de, biz de...” diye bağırarak koşarlar…

Öperler... öperler...

Vali Kazım Dirik, paşalar, yaverler, herkes…

Heyecandan ve sevinçten gözyaşlarını tutamazlar…

Bir avuç İzmirli çocuğun içten gelen coşkusu…

Atatürk’ü heyecanlandırır…

Gözlerine dolan yaşlara engel olmak için…

Dudaklarını ısırır, sonra heyecandan titreyen sesle…

Yanındakilere dönerek şöyle der:


“İşte benim neslim bunlar... Bunlarla biz akranız…” 

***

KÖYLÜ’DEN ATA’YA: “BENİ

BU KADAR MI KÜÇÜK GÖRDÜN?”

Atatürk, (12 Ekim 1925) İzmir’den Nif’e (Kemalpaşa) gidiyordu…

Şoför yolu şaşırdı…

O sırada bir ihtiyar çift sürüyordu...

Atatürk, “Şu köylüye sor yolu…” dedi…

İhtiyara işaret ettiler geldi… Gözünü Atatürk’e dikti…

Bir şey söylemeden gözünün içine bakarak duruyordu…

Atatürk, “Ne bakıyorsun baba gözüme?” dedi…

O da, “Sen Gazi paşamız olmayasın?” karşılığını verdi…

Atatürk de, “Evet, ben Gazi Paşayım…” dedi…

İzmirli çiftçi, atak yaparak…

“Dur, evvela ben senin ayağını öpeceğim…” demez mi?

Zor engel oldular…

Sonra anlattı yolu köylü...

Atatürk Salih Bey’e (Bozok) dönerek…

“Babaya bir şey ver de çocuklarına bir hediye alsın…” dedi…

Salih Bey çıkardı 200 lira uzattı…

Köylü, SSalih Bey’in eline vurdu…

Atatürk’e dönerek, şöyle dedi:

“Paşam bu ne, sen bize vatanımızı, ırzımızı, namusumuzu, dinimizi, bütün varlığımızı hediye etmiş adamsın bir de üstüne para veriyorsun… Beni bu kadar küçük mü gördün sen?”

Adam öyle bir heyecanla konuştu ki…

Atatürk çok tesir altında kaldı…

Yaverine döndü, “Salih adresini al babanın, çocuklarını Ankara’ya götürüp orada okutalım”, köylüye de, “Çocuklarını ben okutacağım…” dedi…

Yaşlı adam, “Allah ömür versin” derken…

Yine sarıldı ayaklarına, kaldırdılar elini öptü, oradan ayrıldı…

***

O’NU İZMİR’DE HAMALLAR BİLE

ŞAPKAYLA KARŞILAMIŞTI…

Yazar Falih Rıfkı Atay İzmir gibi aydın çevreler varken ilk şapkayı niçin Kastamonu’da giydiğini Mustafa Kemal’e sorar ve şu cevabı alır:
“İzmir halkı beni birçok defa gördü… Eğer orada şapka giysem bana değil, şapkama bakarlardı. Beni ilk defa görenler ise şapkamla olduğu gibi kabul ettiler.”
Atatürk…

Şapka devrimi yıllarında, 11-16 Ekim 1925’de…

Karşıyaka’ya vapurdan…

Başında hasır bir şapkayla çıkmış…

İzmirliler de kendisini başlarında şapka ile karşılamıştı…

Halk şapka namına ne varsa başına geçirmişti…

Silindir şapkalı hamallara bile rastlanmıştı…

***

Bitiriyoruz…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

Yaşamı boyunca 13 kez geldiği İzmir’de…

En çok kaldığı mekan…

Damat olarak geldiği Göztepe’deki Uşakizade Köşkü’ydü…

Ulu Önder, o köşkte 89 gece geçirdi…
Günümüzde Atatürk Müzesi olarak hizmet veren ve…

İzmir Belediyesi tarafından satın alınarak…

Kendisine hediye edilen Kordon’daki evde ise...

Toplam 45 geceleme gerçekleştirdi…
Kurtuluş’tan sonra geldiği İzmir’de ilk geceyi de geçirdiği…

Karşıyaka Yalısı’ndaki İplikçizade Köşkü’nde üç gece kalan Atatürk…

Bir geceyi de Kordon’da (Şu gün için kesin olarak bilememekle birlikte) daha önce Yunanistan Yüksek Komiseri’ne tahsis edilen evde geçirdi…

Çok önemli ayrıntı…

Anneciğini…

İzmir’in topraklarına emanet etti…

İzmir’in Atatürk Sevdası hiç bitmeyecek…

Çünkü…

O da İzmir’i aşk’la sevmişti…

Bunu hiç unutmuyoruz…

Nokta…

Sonsöz: “Ben bütün İzmir’i ve bütün İzmirlileri severim… Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim…” / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…