GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
7 Şubat 2022 Pazartesi

Ben böyle zamanlarda hep ‘sarı saçlım mavi gözlüm’ dinlerim!

Geçen hafta, sabaha karşıydı…

Ulu Önder Atatürk’ün istiklal mücadelesini başlattığı…

Samsun’daki olağanüstü güzellikteki Atatürk Heykeli’ni…

Halat takıp yıkmak istediler…

İki kişiydiler…

Şafak yeni sökmüştü; polis gelinceye kadar…

Vatandaş enseledi…

Samsunlular…

Çirkin saldırıya karşı tek yürek oldu; heykel nöbeti başlattı…

***

Eskiden bu tiplere “meczup” derlerdi!

Hoş, hala “öyle dedikleri” için cezadan yırtıyorlar!

Üç adet Türkçe karşılığı var, “meczup” sıfatının…

Bu tiplere…

“Kendini Tanrı’ya vermiş” diyenler var…

“Tanrı sevgisiyle aklını yitirmiş” diyenler var…

Bi’de…

Son derece alakasız…

“Tanrı aşığı kimse…” diyenler var…

Hatta…

“Deli, divane…” filan yakıştırması yapanlar bile var…

(Amaç, ceza yemesinler…)

***

Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

100’üncü yaşını kutlama “onur” ve “kıvancı”na hazırlanırken…

Karanlıkta dolaşmayı seven “maskeli balo” ucubelerinin…

Son 75 yıla yayılan “heykel parçalama” alışkanlığından…

Büstlere zarar verme gibi “intikamcı” duyguları okşamalarından…

Sanat eserlerine “tükürmek” gibi…

Kısır protestoların dayanılmaz hafifliğini yaşamaktan…

Ne yazık ki, kendini kurtaramıyor…

Bunun adı…

Manyaklık filan değil…

Çok açık ve net “Gözdağı”dır!

***

En kahredici sonucu ise…

Birkaç gün sonra…

Bu “barbarlığın” unutulacak(!) olmasıdır…

Daha korkuncu…

Eskilerin pek güzel söylediği gibi…

Yapanın yanına kalacak olmasıdır!

Bu vurdumduymazlık…

Kokuşmuş beyinlerin yeni yeni üretmeye başladığı…

“Vurun Ata’nın heykeline…” komutunun…

Hep canlı kalmasına neden olacaktır…

Bu böyle biline!

***

Zaman Tüneli içinden minik bir hatırlatma…

Cumhuriyet’in ilk eseri, 3 ekim 1926’da…

İstanbul Sarayburnu’na dikilen üç metrelik Atatürk heykeliydi…

1926–1938 arasında…

Türkiye’nin çeşitli köşelerini Ulu Önder’in 34 heykeli süsledi…

Ne zaman ki…

Gazi aramızdan ayrıldı; ne hikmetse…

Heykelleri azaldı…

1946’dan (Demokrat Parti kuruldu) itibaren…

Atatürk heykellerine saldırılar başladı ve bi’daha hiç son bulmadı…

Sadece son 10 yıl içinde…

Trabzon Of’taki Atatürk büstüne “gavur” yazdılar…

Gölbaşı’ndaki Ata’nın heykelini gaz döküp yaktılar…

Adapazarı’nda baltayla saldırdılar…

Fatih’te 3 metrelik Ata heykelini devirdiler…

Güvenpark’ta Atatürk’ün kolunu kopardılar…

Turgutlu’da heykele işeyen bile çıktı…

İstanbul’daki Cumhuriyet Anıtı’na moloz döktüler…

Bir ay sonra aynı heykeli bi’daha parçaladılar…

***

Daha yüzlerce örnek var ki; bu köşeye sığmaz…

***

Böyle zamanlarda ne yapalım?

Dövünecek miyiz?

Asla…

Bakın, Samsun “Onur Meydanı”nda dört gün nöbet tutuldu aslanlar gibi…

İçimiz daralırken, tavsiyem şu:

Aşık Mahzuni Şerif’in unutulmaz eseri…

“Sarı Saçlım Mavi Gözlüm” türküsünü dinleyin…

O türkü…

Münhasıran…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e duyulan özlemi…

Ağlata ağlata anlatır…

O muhteşem eser…

Bu topraklarda “Kutsal Özlem” veya “Nerdesin” diye de bilinir…

Sözleriyle, bestesiyle ağıt niteliği taşır…

Türkü’nün nakaratları…

Bu milletimin Atası’na olan 80 küsur yıllık hasretini anlatır…

Hele, hele…

Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir’in sesinden olağanüstüdür…

Nakış işler gibi hem okutur ve hem dinletir…

Şu cümleler…

Ata’ya özlemi yaşayanların dilinde ve kalbinde…

Hasret çağlayanları gibi…

Bendini aşar, yolunu bulur, ruhları sakinleştirir:

“Sana hasret sana vurgun gönlümüz…

Bir daha gel, gel Samsun’dan…

Bu gemi bu Karadeniz…

Sarı saçlım mavi gözlüm…

Nerde, nerde, nerdesin dost?”

En güzel, en anlamlı bölüm şurası:

Ararım izini Dolmabahçe’den…

Bir daha dönmez mi bu yola giden?

Uyan bak bizim hallara…

Sarı saçlım mavi gözlüm…

Nerde, nerde, nerdesin dost?”

Dönelim, Samsun’daki şafak operasyonuna(!)…

Şehir uyuyor, o “meczuplar” uyumuyor…

Savcılık’taki ifadeler “kuzucuklara masal” gibi!

Hiç bir örgütten talimat almadım… Bu eylemi kendi irademle gerçekleştirdim... Atatürk heykelini yıkmaktan başka bir düşüncem yoktu… Atatürk heykelinin bulunmasını protesto ediyorum…”

Meğer operasyondan önce kendisine yardım eden kuzenine…

O muhteşem heykeli işaret edip şöyle demiş?

“Şunu arabaya takıp, çekip yıkasım var!”

***

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı’ya göre…

“İkisinin de çok fazla suç kaydı var; suç makinesi gibiler...”

N’etekim tutuklandılar…

***

Bitiriyoruz…

Meczup’un ifadesinin, bismillah ilk cümlesine dikkat:

“Hiç bir örgütten talimat almadım!”

Neden bir ifadenin ilk cümlesi böyle olur?

Olayları tersinden okumayı sevenlere kocaman bir aferin…

Zaten…

TBMM Başkanı Mustafa Şentop…

Kalbinden geçenleri seslendirirken…

Tam 12’den vurmuş:

“Bir karanlık el geçmişte olduğu gibi provokasyonlar denemektedir…”

E, o zaman…

Bırakalım bi’kenara kuklaları…

Kuklacıları bulalım!

***

Bitiriyoruz…

Siz yine de benim yaptığımı yapın…

Atatürk’ün aziz hatırasına saygısızlık yapanları görüp de…

İçiniz daralırsa…

Hep o türküyü dinleyin; emin olun iyi gelecektir:

“Sarı saçlım mavi gözlüm, neredesin sen?”

Nokta…

Sonsöz: “Benim kahramanlarım, hayallerini hiçbir şeye satmayan kişilerdir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”