GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
15 Şubat 2022 Salı

Adaletin bu mu dünya?

Bizim memlekette evin afacanlarına…

Ailenin yakınlarının…

(Cevapları bilseler bile…)

İllaki sordukları iki soru vardır:

Birincisi ve en matrak olanı üç yaşındaki çocuğu aptal eder:

“Söyle bakalım, anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı?”

Asırlardır eskimeyen sorudur; şükürler olsun ki…

Yeni jenerasyon büyük anne ve büyük babalar…

Rağbet etmiyor bu soruya…

İkinci soru, birinciye rahmet okutur:

“Yavrum, büyüyünce ne olacaksın?”

Çocukluğumda bu dandik sorunun en rağbet gören cevabı…

“Pilot olacağım…” şeklindeydi…

Allah’tan şimdilerde, “Bilgisayar mühendisi olacağım” diyerek…

Nineyi, dedeyi şaşırtanlar var…

***

Neden böyle bi’giriş yaptık?

Şundan…

An itibarıyla…

Bir kısım üniversite diplomasının da “kıymet-i harbiye”si kalmadı!

Çünkü…

Allah kahretsin, iş yok…

Bakın…

Bizim memlekette “öğretmenlik” mukaddes meslektir…

Sorumluluğu ağırdır…

Fedakârlık ve sabır gerektirir…

Üstelik…

Dünyanın en onurlu mesleğidir…

Temel amaç…

Taptaze dimağları, evrensel değerlerin ışığında…

Üretken, çalışkan, dürüst, vatanına ve bayrağına bağlı…

Bireyler olarak yetiştirmektir…

Gelin görün ki…

O mukaddes mesleğin bile tadı kaçtı…

On binlerce genç…

Mevcut garabet “atama sistemi” yüzünden…

Ya evde oturuyor…

Ya da aldığı eğitimle zerre kadar alakası olmayan…

Bi’işe takılıp, nafakayı çıkarmaya çalışıyor…

Hani mukaddes meslekti öğretmenlik?

***

Mukaddes mesleğin bir neferi olmak için…

Yıllarca dirsek çürüten…

Türkiye’nin “öğretmen adayları”nın çektiği çileye ne demeli?

Türkiye’nin en dramatik filmini saralım başa…

***

Sayıştay raporlarına bakarsanız…

Bu güzel ülkenin…

200 bin civarında “öğretmen açığı” var…

Neden bu gençler işbaşı yapamıyor?

Geleceğiz oraya…

Ayrıca…

Nereden baksanız…

Yarım milyona yakın…

(Üstü var; altı yok!)

Filiz gibi öğretmen…

Köymüş, kasabaymış, ilçeymiş, kent merkeziymiş fark etmez…

Atama bekliyor…

Evde oturuyor…

Babası esnaf ise yanında çalışıyor…

Olmadı, mesleğiyle alakası olmayan…

Garip işlerden ekmek parası çıkarmaya çalışıyor…

Söz konusu “mukaddes meslek” olunca…

İşte gencecik öğretmenin hali…

***

Yok, “Ben ille de bu mukaddes mesleği yapacağım!” diyen…

Çiçeği burnunda öğretmenler…

Görev yapacak ilim irfan yuvası bulamayınca…

N’oluyor?

Moraller bozuluyor…

Anneden, babadan harçılık almaya devam ediyor…

Kısacası hayatı kararıyor…

Yarınları emanet edeceğimiz…

Aydınlık kafaları yetiştirecek öğretmeni…

İşsiz, güçsüz, parasız bırakmak…

Devlet Baba’ya yakışıyor mu?

***

O gençlerin şansı varsa…

Ücretli öğretmen oluyor…

Saat başı ücret…

Asgari ücret bile değil…

Palavra değil, gerçek:

Öğretmen olabilmek için yedi yıl bekleyen var…

Konuyu dağıtmadan…

Ekstra tartışılan bir ayrıntı daha var eğitim camiasında…

O’nun adı da…

Bazı “uzmanlık alanları” söz konusu olunca…

Şıppadanak görevi kapanlar var…

Mesela…

Bir yıl önce…

2020 KPSS puanı ile açıklanan 20 bin atamada branş dağılımından minik bir kesit:

503 Arapça öğretmeni…

1.805 Din Kültürü ve Ahlak öğretmeni…

266 Görsel Sanatlar öğretmeni…

219 Coğrafya öğretmeni…

317 Fizik öğretmeni…

2020+2021 (karma) KPSS puanı ile açıklanan 15 bin ek atamada branş dağılımından minik bir kesit daha: 

314 Arapça öğretmeni…

1.030 Din Kültürü ve Ahlak Öğretmeni…

180 Görsel Sanatlar öğretmeni…

185 Coğrafya öğretmeni…

223 Fizik Öğretmeni…

2021 yılındaki toplam 35 bin atamada branş dağılımından küçük bir ayrıntı: 

2.835 Din Kültürü ve Ahlak öğretmeni…

817 Arapça öğretmeni…

540 Fizik öğretmeni…

446 Görsel sanatlar öğretmeni…

404 Coğrafya öğretmeni… 

Sonuca gelelim…

2021’de yapılan 35 bin atamada 3 bin 652 Arapça ve Din Kültürü öğretmenine karşın sadece 1.390 coğrafya, fizik ve resim öğretmeni atandı... Ayrıca Fransızca gibi bazı branşlara, 2021’de tek kadro bile verilmedi… Ve yine Bilişim Çağı’ndan, dijital eğitimden, kodlama ve yazılımın olmazsa olmazlığından söz ederken bilişim öğretmenlerine verilen kadro ne kadar biliyor musunuz? Sıkı durun; sadece 50!

Uzun lafın kısası…

Görülüyor ki…

2021 öğretmen ataması…

Hem atama sayısı, hem de branş dağılımı açısından…

Müthiş hayal kırıklığı olmuş…

Sormak gerek:

Adaletsiz dağılımla tüm branşlar mağdur edilirken…

Yarının umudu gençlerin…

Yüksek puanlarla “ekmeksiz kalması” hangi vicdanı yaralamaz?

***

Okumaya meraklı olanlar iyi bilir…

Atatürk’ün eğitime ilgi göstermesinin iki temel nedeni vardı…

Birincisi, eğitimin kalkınma hareketindeki yeri ve…

Cumhuriyet’i koruyacak yeni nesilleri yetiştirme gereğiydi…

***

Bitiriyoruz…

Sorun sadece öğretmen kadro sayısının az olması değil…

Asıl yürekleri kanatan olay şu:

Kendine ait...

Yaşadığı dünyaya ait bir şeyler bilmeyen…

Hatta merak bile etmeyen…

San’attan uzak

Nesiller yetiştirmek mi, temel görevimiz(!)

Acaba, diyorum?

(Hiç şüphesiz onlar da gerekli ama…)

Sadece din kültürü ve Arapça öğrenerek mi?

Muasır medeniyetler seviyesine ulaşacağız?

Nokta…

Sonsöz: “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir… Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanamamıştır… O’na basit bir kitle denir, millet denemez… Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”