Çeşme’nin kaderini değiştirecek proje… Daha bugün manşetten duyurduğumuz bir haberin başlığıydı bu. Gelen birkaç telefondan sonra yaptığım kısa araştırma bugünkü yazının başlığını böyle attırdı bana. Ve ‘Vay be’ dedirtti.
Servis edilen habere göre yarışma Çeşme’nin kaderini değiştirecek.
Hem de ulusal mimari proje yarışması…
Koca koca kurumlar/kişiler var işin içinde…
İzmir Valiliği, Çeşme Kaymakamlığı, Çeşme Belediyesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve İzmir Ticaret Odası’nın katılım ve katkılarıyla gerçekleştirilmiş. Resmi adı “Çeşme Merkez Sahili Kamusal Mekânların ve Cephelerin Düzenlenmesi Ulusal Fikir Projesi Yarışması”
Jüriye baktığımızda da karşımıza kentin/bölgenin apoletli takımı çıkıyor. Çeşme Kaymakamı İnci Sezer Becel, Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Hasan Topal…
Amaç kutsal… Çeşme sahilinin cephe düzenlemesinin yapılması ve İzmir’in en önemli turistik ilçelerinden olan Çeşme’ye mimari kimlik kazandırılması…
Telefonun ucundaki ses diyor ki… Bu kadar kutsal amacın arkasında ne var hiç araştırdınız mı? Hepiniz bülten gazeteciliği yapıyorsunuz. Kimse neyin niçin yapıldığını araştırmıyor. Kısa, çok kısa bir araştırmadan sonra telefonun ucundaki sesin haklı olduğunu anladım.
Efendim işin özü şu…
Birkaç yıl önce İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın da içinde olduğu bir grubun aklına süper bir fikir gelir. Sayfiye bir bölgede 70-80 metrekare civarında konforlu konutlardan oluşan kooperatif kurulsa. Ve rezidans mantığıyla işletilse… Yani insanlar kendilerine ait lüks süitlerde yazlık/eşya derdiyle uğraşmadan otel konforuyla tatil yapabilse…
Fikir anında benimsenir ve hemen arazi arayışına başlanır. Ve aranan kan yani arazi (Demirtaş tarafından) Çeşme’de Ayasandra Koyu’nda bulunur. Buraya kadar her şey normaldir. Ticaret Odası Başkanı arkadaşlarıyla birlikte ticaret yapıyordur. Daha önce yaptığı onlarca proje gibi…
Yalnız bulunan arazi ‘turizm imarlı’ olduğundan projede ‘küçük’ değişikliklere gidilir.
İşe turistik bir süs verilir. Ayasandra Evleri Apart Otel ve Kür Merkezi adını almak zorunda kalır. Adı otel olsa da apartların sahipleri bellidir.
Buraya kadar da hiçbir şey yok diyelim. Her şey ticaret kurallarıyla yürüyor diyelim ya da.
Ayasandra/Tekke Koyu civarında inşaatına başlayan ve 2013 sonunda tamamlanması öngörülen projenin 60’ın üzerinde ortağı var şimdiden. Başka bir deyişle 60’ın üzerinde lüks süit şimdiden satılmış. Toplam 140 lük süit var projede…
Konutların şu anki satış fiyatı 170-200 bin euro arasında değişiyor.
Turizm imarı sorununu aşmak için de alana bir de kür merkezi yapılıyor.
Projenin mali büyüklüğü 20 milyon TL’nin üzerinde…
İşi yasal açıdan Ayasandra A.Ş adıyla kurulan şirket yürütüyor.
İTO Başkanı Ekrem Demirtaş yasal olarak şirketin ortağı değil.
Ama projenin danışmanı… Komisyon oranı sözleşmeyle sabit. Toplamda milyon doları geçiyor.
Şirket ortağı olmasa da lüks süitlerden biri Demirtaş’ın… Belki daha fazlası… İTO Başkan Yardımcısı Jack Eskinazi, Bütçe Komisyonu Başkanı Nevzat Artkıy ve İTO Saymanı Mehmet Pamuk da Ayasandra’dan süit sahibi olanlardan…
Eski Başkan Yardımcısı Necmi Çalışkan’ın da süiti varmış ama o bir süre önce projeden ayrılmış. Çalışkan konutunu satsa da milyon dolarlık projenin İTO yönetimi ile yeterince bağı var.
Bu kadar tanıtım/reklamın ardından asıl konumuza geçelim.
Konumuz Çeşme’nin kaderini değiştirecek mimari proje yarışması…
Kenti yöneten koca koca adamların içinde olduğu, İTO’nun da sponsor olduğu yarışma…
İzmir Ticaret Odası bütçesinden 250 bin lira ayrılmış yarışma için. Kavga/gürültü 6’ya karşı 5 oyla.. Kavganın nedeni Demirtaş’ın milyon dolarlık danışmanlık ücreti aldığı ya da alacağı, ayrıca lüks suitinin bulunduğu, İTO yöneticilerinin konut sahibi olduğu proje ile Çeşme Sahilini Güzelleştirme Projesi’nin pek çok açıdan kesişmesi. Yani İzmir Ticaret Odası’nın üyelerinden kimi zaman icra kanalıyla topladığı aidatların Demirtaş ve yönetim kurulunun süitlerinin önünü güzelleştirmek için kullanılması. 20 milyon TL’lik devasa proje için 250 bin liralık kaynak nedir ki diye sorabilirsiniz?
Ki ben de tam olarak bunu soruyorum aslında. Biraz soruşturdum/araştırdım.
İzmir Ticaret Odası bugüne kadar Çeşme’de en küçük bir projeye destek vermemiş, Çeşme için neredeyse hiçbir şey yapmamış. Şu tesadüfe bakın ki Demirtaş ve arkadaşlarının Çeşme sevdasının patlak vermesiyle bölgede yaptıkları milyon dolarlık yatırım hem zamansal hem de mekânsal açıdan çakışıyor. Sahili güzelleştireceğiz diye kaynak aktardıkları bölge ile tanesini 200 bin eurodan satışa çıkardıkları 29 dönüm üzerine kurulu 140 süitlik milyon dolarlık konutlar aynı bölgede.
İzmir’in 126 yıllık en uzun soluklu kurumlarından biri Ticaret Odası…
Demirtaş da böylesine önemli bir kurumun 20 yıldır başkanı. Yasal olarak yolun sonunda. Önümüzdeki dönem başkanlığa aday olamıyor.
20 yıllık görev süresinde kent adına çok sayıda doğrunun altına imza attı. Bu açıdan kent adına önemsediğim isimlerden biriydi. Bugün kurvaziyer turizminden ya da İzmir’in EXPO yolculuğundan bahsediyorsak bunu öncelikle Demirtaş’a borçluyuz mesela.
Ama Çeşme’deki son hamlesini doğrusu hiç yakıştıramadım Demirtaş’a. Gözümde bu kadar büyüttüğüm birinden bu kadar küçük bir adım/hesap beklemezdim çünkü. Üyelerinden kimi zaman icra kanalıyla topladığı aidatları kendi evinin önünü güzelleştirmek için kullanacağını ummazdım.
Kısa araştırmamda gördüm ki yıllarca Demirtaş’la omuz omuza yürüyen Eski Başkan Yardımcısı Necmi Çalışkan’ın da ayrılık sebebiymiş bu yarışma.
Bir anda yönetimdeki Demirtaş muhaliflerinden birine dönüşen Çalışkan, İTO’nun başkan ve yöneticilerinin yazlık evinin olduğu bölge için ‘güzelleştirme yarışmasına’ kaynak ayırmasını doğru yönetim kurulu defterine ‘şerh’ düşmüş hatta.
Ardından da hissesini satarak Ayasandra defterini kapatmış.
Sadece Çalışkan da değil şerh düşen...
Gelinen noktada belki de Demirtaş'ı mahkeme kararıyla koltuğundan edecek olan Fatih Dalan da yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Payzın, Erkan Güldoğan ve yönetimden bir süre önce ayrılan Hüseyin Rahmi Nemli de karara şerh düşenlerden...
Dost meclislerinde sık sık aynı soruyu sorarız.
İzmir’in makus talihi neden değişmiyor?
İşte belki de sırf bu yüzdendir.
Kentin ‘büyük’ adamlarının ‘küçük’ hesaplar peşinde koşmasından...
Not: İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’a konuşmayacağını düşündüğüm için bu konuyu sormadım. Eğer konuşmak ve bu konuda bir şeyler söylemek isterse bu sütunlar ona ve de adı geçen diğer isimlere açıktır.