GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cemil DİRİM
YAZARLAR
10 Temmuz 2012 Salı

AK Parti de yeni dönem

AK Parti de kongre sonrasında yaşanan sıkıntılı süreç sona erdi. Yeni yönetim kurulunun ve içinden seçilen yürütme kurulunun göreve başlamasıyla sular durulmuş gibi görünüyor.
 
Her ne kadar alttan alta mevcut yönetimle muhalifler arasında çekişme sürse de çok fazla dillendirilmiyor. Ancak muhalifler yönetim kurulunda yer alan bazı isimlerle ilgili ilginç iddialar öne sürüyorlar. Yakında yönetimdeki bazı isimlerle ilgili belgeler basında yer alırsa hiç şaşırmam.

Siyasette farklı grupların parti içi mücadelesi olmazsa olmaz olaylardan. Eskiden CHP de yaşanan parti içi ekipler arasındaki mücadele AK Parti’ye taşınmış görünüyor. AK Parti de yeni seçilen yönetime baktığımızda 50 yönetim kurulu üyesinden yarısını tanımıyorum. Onlar için yorumda bulunmam doğru olmaz. Yürütme kuruluna baktığımızda ise Cihat AKAY’ın geçen dönemdeki yakın çalışma arkadaşlarını daha önemli görevlere getirdiğini görüyoruz. Özellikle Atilla Kaya’nın teşkilat başkanlığına getirilmesi, Akay’ın ona olan güvenini gösteriyor. Yürütme kuruluna yeni giren Uğur Türkan ve Bekir Pakdemirli daha pasif görevlere seçilirken, Kenan Çakar’a yerel yönetimlerin sorumluluğunun verilmesi en uygun seçim olarak göze çarpıyor.

Yeni dönemde, yönetim kurulunda görev alıp kamu kurumlarının ihalelerine giren isimler AK Parti’nin başını ağrıtacağa benziyor. Devlete iş yapan müteahhitlerin, medikalcilerin, İzmir’deki meşhur hastane operasyonunda   tutuklanan isimlerin varlığı daha uzun zaman parti kulislerinde konuşulmaya devam edecek gibi gözüküyor. Bu konularda bize de duyumlar geliyor. Önümüzdeki dönemde açıklayacağımız bazı belgeler İzmir’de gündem yaratacak.

Tarihi Dava da son yaklaşıyor
Büyükşehir Davası’nda bir kişi dışında diğer tutukluların salıverilmesi İzmir kamuoyunda sevinçle karşılandı. Başından beri Aziz Kocaoğlu’nun şaibeli işlere bulaşmayacağını yazdık ve son kararla da haklı çıktık. Ben kendi adıma Kocaoğlu’nun akçeli işlere bulaşmayacağını ve ona güvendiğimi 4 yıl önce de yazdım ve hala aynı düşüncedeyim. Aziz Kocaoğlu’nun her yaptığını beğenmek zorunda değiliz, eleştiriyoruz da zaman zaman. Siyasetçileri eleştirmekten daha doğal bir şey de olamaz. Biz de ekibini sürekli değiştirmesini, metro ile ilgili tarihler verip ertelemesini, ulaşımla ilgili garip uygulamaları daha önce de eleştirdik. Ama hiç kimse bizim onun “çete reisi” olacağına inanmamızı da beklemesin. Bu dava bir an önce sonuçlansa siyaset normal seyrine dönse iyi olacak. Artık İzmir’in sorunlarına ve çözümlerine odaklanmanın zamanı geldi, hatta geçiyor. 

Not: 1- CHP İzmir İl Başkanlığı’na seçilen Ali Engin’in kısa sürede partide birlik ve beraberliği sağladığı gözleniyor. Uzun yıllardır örgütte çeşitli görevlerde bulunması, tecrübesi, samimi tavırları ile dikkat çeken Engin’in CHP örgütlerinin ihtiyacı olan moral motivasyonu sağlayacağına inanıyorum. Dün açıklamış olduğu DSİ ile ilgili fatura ve diğer iddiaları AK Partiye karşı etkili bir muhalefet sergileyeceğini de gösteriyor. Bu iddialara DSİ müdürünün verdiği cevap ise evlere şenlik. Devletin parasıyla araç kiralayıp açılışlara adam taşımanın DSİ’nin görevleri arasında olduğunu bilmiyordum. Öğrenmiş olduk sayesinde(!)