GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cemil DİRİM
YAZARLAR
14 Haziran 2012 Perşembe

Başbakan Erdoğan aldatılıyor mu?

AK Parti kongresinin yapılacağı Cumartesi gününden bir gün önce saat 20:00 gibi İzmir deki bazı gazetecilerin mail adresine düşen rapor, AK Parti Aydın Milletvekili ve İzmir Koordinatörü Mehmet Erdem’in il kongresi ile ilgili görüştüğü kişilerin söylediklerini içeriyordu. Kongrede karşılaştığım Mehmet Erdem ise raporun uydurma olduğunu söyledi. Ancak adı geçenlerin çoğuyla kongre günü karşılaştım ve içeriğini doğrulattım.

O günden bu yana Merak ediyorum genel merkez niye raporun nasıl sızdığını açıklamıyor, ya da araştırmıyor diye. İzmir Koordinatörünün Genel Merkeze sunduğu ve içeriğini Erdoğan’ın yakın kurmaylarından başkasının bilmediği O raporun varlığını ilk öğrenenlerden birisiyim. Rapor mail olarak geldikten sonra raporda adı geçen iyi tanıdığım 2 kişiyi aradım. Bu kişilere Mehmet Erdem’e neler söylediklerini sordum. Söyledikleriyle rapordakiler örtüşünce raporun doğruluğunu teyit etmiş oldum. Raporu okudukça birilerinin Ömer Cihat Akay’ı   infaz etmek istediklerini anladım. Özellikle bazı bayanlara ait telefon numaralarının sansürlenmeden konulmasını ve yöntemi onaylamadığım için yayınlamadım. Birilerinin bel altı vuruşlarla sonuç almasında kullanılmak istemedi m. Günlerdir Ak Parti genel merkezinin ne yapacağını bekliyorum. Bir milletvekili tarafından kendisine sunulan raporun mahremiyetini koruyamadıkları, iki kişi arasında kalacağı vaadiyle bir milletvekiline duygularını düşüncelerini açan çoğu teşkilat mensubu AK Partililere yaşananları açıklama gereği duymadılar. Özel bir ortamda söyledikleri sözler internete düşen aralarına milletvekillerinin de bulunduğu Ak Partililerin ne düşündüğünü umursamadılar. İşin garibi Ak Parti de milletvekilleri de bu olayın failinin ortaya çıkması için kılını kıpırdatmıyor. Kendine yapılan bir haksızlığın hesabını soramayanlar milletin hakkını nasıl koruyacak merak ediyorum.   

Tüm bu yaşananlardan anladığım Ak Partide üst düzey birileri Başbakan Erdoğan’ın Cihat Akay’la devam kararını onaylamadılar. Açıktan hayır diyemedikleri içinde önce Hayati Yazıcı’nın Akay’ın ihraç edilmesi talimatını, sonra gümrük kaçakçılığı ile ilgili belgeyi, son olarak ta Mehmet Erdem’in raporunu sızdırdılar. Zamanlaması da ilginç hepsi kongre öncesindeki hafta oldu.  

Günlerdir kimse o rapordan bahsetmiyor. Demek ki örtbas edilmek isteniyor. Tut ki o rapor sahte ve birileri onu kullanarak yargısız infaz yapmak istedi. Bir milletvekili adına sahte rapor düzenlenmesi ve onunla insanların yanlış yönlendirilmesi de AK Partiyi rahatsız etmiyor mu? Yarın benzer olayları engellemek için bu sahte raporu hazırlayanların cezalandırılması gerekmez mi?

Bu arada parti kulislerinde komplo teorileri de havada uçuşuyor. Bazıları hedefin Cihat Akay değil, onun arkasında duran Bülent Arınç olduğunu söylerken, muhtemel senaryoların hepsinde Başbakan Erdoğan sonrasında parti içinde yaşanacak iktidar mücadelesi işaret ediliyor.

Başından beri söylediğimi tekrarlayayım. Ömer Cihat AKAY’ın çalışma yöntemini icraatlarını beğenmeyenlerin olması normal. Bende defalarca yanlış yönlendirildiğini ve hatalar yaptığını yazdım. Demokratik mücadeleye sonuna kadar evet, ama belden aşağı vurulmasını onaylamam mümkün değil. Bunlar yaşanacağına keşke Başbakan Erdoğan tercih yapmasa ve Ömer Cihat Akay, Bekir Pakdemirli, Nazmi Kalyoncu ve Uğur Türkan arasında centilmence bir yarış olsaydı. CHP’nin üç adaylı ve çarşaf listeli kongresini örnek alsalardı. Büyük bölümünü izlediğim CHP Kongresi’nde en küçük bir tatsızlık yaşanmaması İzmir’in farkını ortaya koymuştu. AK Parti Genel Merkezi artık İzmir’in farklı bir kent olduğunu anlamalı ve ona göre davranmalı.   Böyle dayatma yapıldığında ters tepeceğini bir kez daha gördüler. Umarım bu defa anlamışlardır.  

Ak Parti İzmir de suların durulması zaman alacak gibi görünüyor. Bekleyip göreceğiz.
Not: Bülent Arınç’tan bahsetmişken onunla ilgili iki duyumu da aktaralım. Parti kulislerinde konuşulan iddialara göre Birincisi, Arınç AK Parti ile arası giderek açılan Gülen cemaati ile ilişkileri yumuşatması için görevlendirilmiş. İkincisi ve daha ilginç olan ise AK Parti’nin açılım politikasını gönülden desteklediği ve Refah Partisi’nden bu yana Kürtlerle ilişkisi hep iyi olduğu için Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapılacağı.