GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
24 Ekim 2022 Pazartesi

Yüzyıllık ders

Yüzyıl önce, emperyal dönem sonlanırken tarih sahnesinden çekilen Osmanlı İmparatorluğu ve ardından sanayi devriminin getirdikleriyle kurulan ulus devlet; Türkiye Cumhuriyeti.

Cumhuriyet'in kurucuları Atatürk ve arkadaşları, İmparatorluk kültürüyle Saray’da yetişmiş devlet adamları.

Zamanın ruhunu ve değişimin koşullarını iyi kavramış Atatürk ve arkadaşları, kapitalist sistemin sanayi devrimiyle ortaya çıkan yapısına genç Cumhuriyet’i entegre etmeyi başardı. İmparatorluk döneminde, 1908-1922 yıllarında, kapitalist sistemin mali yapısına entegrasyon girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadroların, Osmanlı Devleti’nde son 150 yılda ortaya çıkan batılılaşma hareketinden geldiği meçhulümüz değil.B

Batı’nın bir türlü sindiremediği Cumhuriyet’i kuran zihniyetin ve kadroların tasfiyesi 1960 ihtilaliyle başladı, 1971 muhtırası ve 1980 darbesiyle tasfiye tamamlandı.

Değişimin bir diğer kritik boyutu da seksen darbesinden sonra ortaya çıkan vasatlaşma oldu. Liberalleşme ve vasatlaşma iç içe geçti.

Böylece, endüstri devrimiyle gelen Aydınlanma ve Modernite fikrine dayalı laik Cumhuriyet’in, 1980-2022 arasında din toplumuna teslim olacağı koşullar yaratılmış oldu.

Günümüzde, tam da dijital devrimin şafağında, örtünme ve ibadet gibi din değerlerine dayalı toplumsal mutabakat oluşturmaya dayalı siyaset yapılıyorsa, paradigma çökmesinin gerçekliğini kabullenmek gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti, yüzüncü yılında, çöken değerler sisteminin getirdiği koşullarda, Cumhuriyet Devrimi’nden vazgeçerken kimlik siyasetine teslim oluyor.

Batı normlarına dayalı modern devletin yurttaşları, yüzyılın ikinci yarısında nasıl bir savrulma yaşandıysa, din gruplarının yönettiği devletle karşı karşıya.

Şark zihniyetiyle hemhal dönüşümü, Cumhuriyet Devrimi’nin yaşadığı büyük kırılmadır. Bu kırılma sonucu seküler toplum din toplumuna dönüşmüş bulunuyor.r

Türkçeye karşı Arapça, millete karşı ümmet tercihleri dile getiriliyor. Türkçe konuşanlar ile Arapça konuşanlar karşı karşıya…

Geçtiğimiz hafta açıklanan yeni kimlik “muhafazakâr devrimcilik” çok düşündürücüdür. Yüzyıllık Cumhuriyet devrimi ve değerlerini ortadan kaldıracak son islamcı Rövanşist hamlelerin hazırlığı gibi...

Anadolu toprakları binlerce yıldır uğradığı barbar işgallerini dönüştürmekle ünlüdür.

Üç kıtanın kavşağında, üç tarafı denizle çevrili Anadolu bir kere daha tarihi ve kültürel ağırlığını gösterecektir. Bu toprakların yarattığı kültürü dönüştürmek isteyenlerin hevesi kursağında kalacaktır.

Her şeye rağmen umutsuz değiliz.