GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
8 Ekim 2022 Cumartesi

Absürt siyaset manzaraları

Sayın Recep Tayyip Erdoğan diyor ki;

“Sırf daha iyi arabaya binmek için, daha yeni telefon almak için, daha çok konsere gidebilmek için başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz.”

Sayın Nebati durur mu, hemen bombayı patlattı;

“Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır.”     

Hani, siyasi kimliklerini bilmesek diyeceğiz ki bir keskin devrimci ve bir solcu entel, münafıklık yapıyor… 

Marksist-Leninist, hatta Maoist mi ne bunlar!.. Diyemiyoruz, çünkü biri Cumhurbaşkanı, diğeri Maliye Bakanı.

Sosyal bilimlerde akademik kariyerin eni konu değersizleştiği neo liberal döneme nazire yapan Nebati bey… 

Solculuğun Kürt sorununa indirgendiği bir zamanda, Sayın Erdoğan’dan gelen tüketim toplumu eleştirisi…

Doğrusu, insanın aklı karışıyor… 

AKP yeni trendi yakaladı, nasyonal sosyalizme yelken açıyor olabilir mi? Malum, faşizm Avrupa’da yeniden zuhur etti.

Ya da kıyamet alametleri olabilir… Mesih falan geldi…

Neyse… Öyle görünüyor ki iktidar grubu müthiş bir post modern seçim kampanyasına hazırlanıyor. Belli ki ülke yönetiminde yarattığı büyük yıkım, iktidarı çok yaratıcı olmaya zorluyor…   

Muhalefete gelince, çok şükür, 6’lı masa sakin sakin Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını konuşuyor. Bir altı ay daha konuşulur, herhalde… Ülkece başka bir derdimiz de yok, zaten... Nasıl olsa, Kılıçdaroğlu gelince her şey yoluna girecek, yoksulluk bitecek…

Bu arada, Kılıçdaroğlu’nun islamcı oylara talip olmak için örtünmesi ve seyitliğinin devreye girmesi, seküler toplumun gözlerini yaşarttı. 

Tabii, Erdoğan bu jesti hemen gördü, o da Alevilere “Kültür ve Cemevi Başkanlığı” kuruyor. Doğrusu, iyi paslaşıyorlar.

Ve gerçek yürüyor; Dünya ölçeğinde taşların yerinden oynamasıyla ortaya çıkan bunalım, siyasetçilerimizin umurunda değil.

Halbuki Türkiye ateş çemberinin orta yerinde… Kimlik siyasetiyle başı dönmüş İslamcılar, Kürtler, Aleviler… Üç kıta kavşağında Anadolu üzerinde 10 milyon kadar yabancı... Ve bunların kaçı Doğu’dan gelen savaşçı, belli değil.

Onlara sorarsanız, iktidara gelirler ve bütün dertler biter. Yeter ki iktidar olsunlar.

Ne kadar hazin!

Bir kere binmişiz bu alamete… 

Kırk satır ile kırk katır arasında dolu dizgin...

Gele gide geçiyor günlerimiz.

“Bu siyasetçiler sonunda beni de ‘şair’ yapacaklar.”