GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
26 Eylül 2022 Pazartesi

Paradigma çökmesi

“Paradigma çökmesi” yarattığı verimli tartışma koşulları nedeniyle gerek sol gerek sağ entelektüel çevrelerde çokça dile getirilmiştir.

Ancak paradigma çökmesinin yaratacağı kaotik koşulların getirecekleri umursanmadığından öylesine entel söz israfı olarak tekrarlandı durdu.

Gel gör ki paradigma çökmesi gerçekti. Kapitalizmin tarihsel bir sistem olarak 500 yıllık varlığı son buluyor, tarih sahnesinden çekiliyordu. Ve öncüller paradigma (değerler dizisi) çökmesini doğruluyordu.

Paradigma çökmesinin getirdikleri üzerine ne düşündüğümü dile getirmeden önce şu meseleye açıklık getirmek gerekiyor; Kapitalizm insanlığın aynasıdır. İnsan ne ise kapitalizm odur. Yani, kötü olan kapitalizm değil, insan.

Sorunun temelinde sistem kuran akıl duruyor. Şunu söylemek istiyorum, toplumsal alanın inşasını ve sürdürülebilirliğini sağlayan sistemdir. Sistem kurmayı mümkün kılan ise ölçü ve bilinebilirliktir.

Kayıt altına alınan insan, bilinebilirliğin sınırlarına kapatılmıştır. Buna kamusal ve özel yaşam alanları, diyoruz.

Bu hengâmeyi üstyapı kurumları olarak adlandırmak ve üretim ilişkilerinin altyapıyı belirlediğini de söylemek suretiyle sola göründükten sonra sadede gelebilirim.

Bütün bu olan bitenin çökmesi, dinamiklerin çalışmaması sonucu ortaya çıkan duruma “paradigma çökmesi” diyoruz.

Paradigma çökünce ne oluyor? Mesela, sağlığını satın alamayan insanlar ölüme terk ediliyor. Kirasını ödeyemeyince evsiz kalıyor. Kışın ısınma giderlerine para bulamayınca soğukta kalkıyor. Elektriksiz kalıyor. Mutfak giderlerine yetişemiyor. Sosyal ihtiyaçlarından vazgeçiyor. Adalet pahalı olduğundan hakkını aramaktan uzak duruyor. Güvenlik sorunlarının büyümesi devlete olan güveni sarsıyor. Devlet-yurttaş ilişkisi bozuluyor, toplumsal mutabakat ortadan kalkıyor.

Ve bu sorunların hepsi de dengeden çıkan sistemde yaşanıyor. Ancak bu defa sistem dengeye geri dönemiyor. Yani, “bunalımlı bir dönem yaşandıktan sonra her şey normale dönecek” beklentisi abesle iştigal.

En son, endüstri devriminin getirdiklerine entegrasyon için iki Dünya savaşı ve 100 milyon kadar ölüm yetmişti. 

Lakin dengeden çıkan Dünya sistemi kapitalizmin çöküşü bu defa böyle olmayacak.

Uzun sözün kısası, paradigma çökmesi, sistem kuran aklın kabusudur. Toplumlar cehennemi yaşarken muktedirler de iktidarı kaybeder.

Tam da yeryüzünde elan yaşandığı gibi…