GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
16 Mayıs 2022 Pazartesi

Yalan tembelleştirir

Âlem-i İslam olarak kim kendisini Müslümanlığın bir parçası görüyorsa “yalan”ı terk etmesi gerekir.

Çünkü yalan söylediğimiz sürece en iddialı başarılarımız bile yarımdır. Bu demektir ki yalan, Âlem-i İslam’ın en büyük suçu ve günahıdır.

Bir Müslüman doğru sözlülüğüyle Yahudilere ve Hıristiyanlara örnek olması gerekmez mi?Sizce örnek mi?

Kendi söküğünü dikemeyen Âlem-i İslam’ın yürüttüğü bir de “ümmet davası” var ki söyleyecek söz bulamıyorum.

Son 150 yıldan beri güttüğümüz ümmet davasının sadece yalanlardan, sahtekarlıktan, tembellikten, hırsızlıktan ve yolsuzluktan ibaret olduğunu anlayamadık!

Ne yazık ki anlayamadık!

Anlayamadığımız için de gün yüzü görmemiz çok zor.

Yalanı bilerek söylüyorsak…

Siyasettir, olur böyle şeyler”e sığınıyorsak…

Çalışma yerine kaytarma kurnazlığını akıllılık, iş bilirlik bellediysek…

Tembelliği cihata adanmış bir ömür sanıyorsak…

Harpteyiz yalansız, hilesiz harp olmaz” fetvasına sarıldıysak…

Ey Ümmet-i Muhammed, bu günler daha iyi günlerimiz. Geleceğimizin nasıl olacağını da ancak Allah bilir!

Ümmetin önüne düşen nice sahtekarın cahil, tembel, hırsız, korkak, mesleksiz ve işsiz olduklarını hâlâ anlayamadık!

Vay bee!

Müslümanlığın izini gün ışığında fenerle aradığımız bir çağdayız.. Yapmadığını yapmış, başaramadığını başarmış, çaldığını kazanmış, ekmediğini ekmiş ve biçmiş gibi gösterenlerin büyük yalanlarının her biri Nobel ödülü alabileceği tarihî değere sahipyüzsüzlüklerdir!

O kadar!

Alim”in yerini “gazeteci”nin aldığı günden beri gün yüzü göremedik. Cebimiz ısınmadığı gibi yüzümüz de gülmedi.

Bilgi üretemeyen ulemanın yeri keşke boş kalsaydı.

Gazeteciyle hiç tanışmasaydık.

İşletmelerin haraç mezat satıldığı…

Satılan fabrikaların arazisine lüks konut yapıldığı…

Yeni fabrikaların kurulması yasaklanmaktan beter olduğu…

Yurt dışında çalışmanın 1960’lı yıllara denk geldiği… bir ülkede kalıp tembelliğimizi gizleyecek yalanlar mı söylesek yoksa AB’nin tel örgülü sınırlarına mı dayansak karar veremedim!