GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
29 Nisan 2022 Cuma

Nerede bu insanlar?

Sadece kendi ihtiyaçlarımız için yaşayamayız. Zayıflar, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, yabancılar açıkçası tüm ihtiyaç sahipleri için de yaşama gibi bir sorumluluğumuz var.

Ülkeyi “cennet vatan”a dönüştüren yeşilliğinden çok insanları mutlu ve huzurlu eden haklar ve ödevlerdir. Gördükleri yakın ilgidir.

Herkes ne yapmakla yükümlü olduğunu bilirse haklarını da kullanır. Kimse açta ve açıkta kalmaz. Herkes mutlu yaşar.

Gerçekte ise durum çok farklı:

Dünyada ne kadar devlet varsa yurttaşlarına çoğunlukla taşıyamayacağı ödevler yükler.

Çok ödevli ve az hakka sahip insanların tek çıkış yolu kalır:

Az ödev yapıp çok hak kullanmaya çalışmak!

Çok ödev az hak” anlayışı kısa zamanda insanları“Az ödev çok hak” anlayışına teşvik eder. Bu da “otorite” denen yapıyıbaskı yapmaya zorlar.

Tarihin bitip tükenmeyen efsaneleri, kahramanları, katliamları, isyan ve ihtilalleri böyle doğar. Salgın bir hastalık gibi insanlığı kuşatır.

Ne baskı, soygun, zulüm, aç kalma ve akla hayale gelmez işkenceler biter ne de insanın onur mücadelesi..

Bu tür durumlarda her insan aynı direnişi göstermez.

Güçle uzlaşanlar ve yalakalık yapanlar önlerine çıkan fırsatları kurnazca değerlendirmeye çalışır. Bunu da akıllılık sayar.

Her toplumda ölümü göze alanlarla kurnazlar arasındaki skala çok geniştir.

Skalalar arasında kısa bir gezinti yapanlarinsanınnasıl tanınmaz hale geldiğini de görürler.

Artık bu denli kirlenmiş insanı aklamak ve paklamak imkansız gibidir.

Cennet gibi yaratılmış dünyanın nasıl bu kadar kirlendiğini düşüne duralım… Bilelim ki dinler de çaresizdir, bilim ve sanat da…

Kirlenmiş insanın elinde dinler de bilim, sanat ve felsefe de çözüm üretemez haldedir.

Arada bir başa dönüp “neden böyle olduk” diye düşünenler olsa da herkes hem suçlu hem de çaresizdir.

Durum bu kadar açıktır.