Öyle bir noktaya geldik ki kimsenin kimseye güveni kalmadı. Durum çok vahim.
İnanın uzun süre böyle devam edemeyiz.
En güvenilir akıl yürütme matematik olsa da en zalimane yalanları da matematiği kullanarak söylüyoruz.
Hem de bütün dünyanın gözleri önünde!
Nüfustan enflasyona, kalkınmadan büyümeye, refahtan açlık ve yoksulluğa, doğumdan ölümlere kadar her konuda rakamlar savruluyor.
Matematiğe etmediğini bırakmayan bir millet, yalana sığınmanın bu kadar kolay ve maliyetsiz olduğunu görünce artık sosyal konularda yalanaengel olana aşk olsun!
Yalana o kadar alıştık ki Türkiye sınırları dışındaki olayları da yalanla açıklar olduk.
Neden oldu, niye oldu, biz mi insanlıktan çıktık, insanlık mı bizi terk etti… Orası çok karışık.
Hayvanın bile söylemediği yalanları özellikle ibadetine güvendiğimiz insanlar söylüyorsa gerisini siz düşünün.
Daha da vahimi büyüme çağında on sekiz milyon çocuğu kimlere emanet edeceğimize karar veremiyorsak çok ciddi bir sorunla yüz yüzeyiz.
***
Her gün bir iki anket yayınlanıyor.
Duy da inanma cinsinden yalanın tavan yaptığı bir ülkede az sayıda da olsa güvenilir bilim insanının önceliğinde anket çalışmalarına ihtiyaç var.
O kadar önemli ki ekmek ve su kadar.
İnanın bana!
Örneğin; enflasyonu araştıran ENA Grup aylık ve yıllık rakamları açıkladığından beri TUİK detone oldu.
En doğru sanılan rakamları açıklarken bile gerçeklerden çok uzak kaldı. Ama eskisi kadar da kötü değil.
Göreceksiniz TUİK, bir süre sonra bazı rakamları gerçeğe bayağı yakın hale getirecektir.
Henüz bu noktadan çok uzak ama “gerçek”in yakıcı gücü TUİK’i doğruları açıklamaya mecbur edecektir.
Bundan emin olabiliriz.
Nice zamandır anketler yayımlanıyor, fakat sonuçlar saç baş yolduracak kadar gerçeklerden uzak.
Siyasal kriz tavan yapmış, ekonomi yerlerde sürünüyor… Eğitim, sağlık, işsizlik, yoksulluk… çok yukarılarda oylara yaptığı etki ise yok denecek kadar az.
Utanmadan “iktidar oy kaybediyor ama muhalefet de kaybediyor” deniyor ki gel de kafayı yeme!
Açıklamalar böyle!
***
Her şeyi değiştirecek ve dönüştürecek olan tek güç “gerçek”tir.
Zalimlerin gücüne güç yetirmek çoğu zaman mümkün olmaz. Her dönemde koşullar ne kadar olumsuz olursa olsun tek sığınağımız var o da “gerçek” ne ise ona teslim olmaktır.
İşte o günlerdeyiz, gücümüzü birleştirip gerçeği ortaya çıkaracak çalışmaları başlatmamız gerekir.
Açıklanan rakamların hepsini olmasa da “siyasal tercihlerin değişmediğini” iddia eden şirketlerin halkı nasıl yanılttığı kanıtlayabiliriz.
Sizleri temin ederim ki biz bunu kanıtladığımızda “yanılmış olabiliriz çünkü anketleri telefon üzerinden yaptık” diyeceklerdir.
Neden bütün anket şirketleri telefon üzerinden araştırma yapıyor?
Herkesin birbirinden ürktüğü ve inancını yitirdiği bir ortama neden hala tlf üzerinden anketler yapılıyor?
Gerçek ortaya çıktığında yanılan kim olacak?
Telefon mu?
Anket şirketleri mi yoksa çok para ödeyen aboneler mi?
Şimdiden sizi uyarıyorum, bazen birinci parti olarak ilan edilen örneğin bir partinin 2023’de yapılacak bir seçimde %9, en fazla 10 çıkması kimseyi şaşırtmasın!
Söylemiş olayım!
Sonra demedi demeyin!