GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
29 Mart 2022 Salı

Artan bir hızla sandığa çakılmak!

Tebeşir tanesi havaya atıldığında azalan bir hızla yükselir, saniyenin yüzde biri kadar bir süre havada durur sonra da artan bir hızlayere düşer.

Bunu herkes bilir.

Söz konusu kendisi olunca çakılacağını kabul edemez ve havada kalmak için direnir.

Yükseliş ve düşüşün yasalarını birçok olayın açıklamasında kullanabiliriz.

Bir cisim sadece yükselmez;düşer de!

***

Yükselişin sarhoşluğuna kapılmak insani bir zaaf olmalı.

Her yükselişin bir düşüşü olacağına göre bunun da bir sebebi olmalı!

Fiziksel yasaları umursamadan “yükselişin sarhoşluğuna kapılmak”nasıl bir ahlaktır?

Akıllı kişi aklını başından alan ne varsa ondan uzak durur.Olumsuz her gelişmeye de hazırlıklı olur.

***

Akıllı kişi yükselirken kalıcıicraatlara imza atmak ister mi?

İster de bu herkese nasip olmaz.

Bu her şeyden önce sağlam bir ahlakı gerektirir.

Yükselişin ahlakına sahip olanbiri yere “çakılmadan”önce “yumuşak iniş” yapar.

Bu nedenle akıllı kişilerin yükselişleri ve düşüşleri zayiatsız olur.

Akıl başka ne işe yarar ki?

Yükselişi akıllılık, düşüşü ise talihsizlik sayanlarla bir işimiz olamaz.

Yükselirken har vurup harman savuranların inişifeci olur. Bunu bilmek gerekir.

Yükseliş balonuna binenlerin hepsini akılsızlıkla suçlayamayız. Mutlaka içlerinden biri yükselişin akıbetini tahmin etmiş, gün ve saat olarak da hesaplamıştır.

Siyaset esnafının sonu tebeşir parçasına benzer.

Eninde sonunda düşer. Kimse kaçamaz.

Gök kubbede hoş bir seda olarak kalmak varken düşüşü bir anlığına geciktirmek de neyin nesi!

Emperyalist ABD’de bir başkan en fazla iki dönem seçilebiliyor. Bitiminde de örneğin Clinton ve Obama gibi yaşı kaç olursa olsun “edebiyle” kenara çekilip hatıralarını yazıyor.

Yeri göğü yırtarcasına bağıra çağıra vatanı ve milleti için çalıştığını iddia eden nice devlet başkanı ise seçildikten sonra ilk yaptığıiş rakiplerini yaşadığına pişman etmektir.

Sonra başkanlığını ölümsüzleştirecek yasal hileler yapmaktır.

Sonra da geri dönemeyeceği suçlar işlemektir

Göğsünü emperyalist ABD’ye siper edenler, iktidarları sona yaklaştığında daha da azgınlaşırlar.

Kötü sonun rüyalarını görmeye başlayınca da emperyalist ABD’ye yüklü rüşvetler ödeyerek yardım isterler.

Oysa yapılacak iş çok basittir:

Milletine sığınıponlarla helalleşmek, biriktirdiklerini kuruşu kuruşuna yoksullaştırdığı halkına aktarmaktır.

Bunlar olmaz; haram para ile hayır işlenemez. Çünkü kana karışan haram servet, insanı esir alır. Her şeyi unutur biriktirdiklerini korumaya, kimseye kaptırmamaya çalışır.

Ne yaparsa yapsın, akıbetten kaçış yoktur.

Allah varsa hiç yoktur!

O gün beş kilo ağırlığındaki sarığı ve iki kilo gelen sakalıyla fetva veren mübarekler…

Allah adamları…

Ümmetin ahlak tacirleri de bir fayda vermez.

Hiçbir şeyin fayda vermediği o günden önce yapılmalıydı.

Yoksa…

Tövbe kapıları kapandıktan sonra kurtuluş yoktur!