İzmir metrosundaki ölüm/kalım mücadelesinin ’‘üçüncü kişi’’ tartışmasına indirgenmesine kesinlikle karşıyım.
İki gün önce de söylediğim gibi, yarım kalmış tünellerin bir şekilde tamamlanması gerektiğinin üzerinde durmamız gerekirken; olayın AKP İl Başkanı Ömür Kabak ile Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu arasında ’‘üçüncü kişi’’ polemiğine dönüşmesini, bu tartışmanın da metroda yaşanan gerçekliğe çözüm aramak yerine İzmir medyası tarafından manşetlere taşınmasını traji-komik ve de anlamsız buluyorum.
Ancak madem girdiniz, benden günah gitmiş oluyor.
Üçüncü kişiyi ben açıklıyorum’…
Bu tartışmanın yaşandığı günü hatırlayınız’… Aziz Başkan’’ın Milliyet Ege’’de tam sayfaya yakın röportajı yayınlanmıştı.
Başkan Kocaoğlu o röportajda, metro ihalelerinin yarım bırakılması konusunda KİK’’i suçlamış, bölgede yaşanan çökme tehlikesinin altını çizmiş, ’‘gerekirse yatağı yorganı alıp yarım kalan tünellerin üzerinde yatarız. Biri ölecekse ilk ölen biz oluruz’’ demişti.
Kocaoğlu cephesinden, o gün ayrıca iki yazılı açıklama geldi.
Birinci açıklama iptal edilen metro ihalesine ilişkin hukuksal hataları konu alıyordu.
İhaleyi iptal eden Makro Yapı’’nın ihale gününden sadece 1 iş günü önce başvuru yaptığını, başvurusunda imza, isim, imza sirküleri gibi hukuksal olarak bulunması zorunlu belgelerin olmadığını, dolayısıyla da KİK’’in hukuksal açıdan sorunlu bir itirazla İzmir metrosunu yarım bıraktığını anlatıyordu.
İkinci açıklamada ise hedefteki isim AKP İl Başkanı Avukat Ömür Kabak’’tı’…
Bir gün önce basın toplantısı düzenleyerek ’‘KİK’’i savunan, Büyükşehir’’i topa tutan’’ İl Başkanı Kabak’’ı, ’‘KİK’’in değil, İzmir’’in avukatı olmaya davet eden’’ Başkan Kocaoğlu, açıklamanın sonuna doğru, İzmir’’i kasıp kavuran ’‘üçüncü kişi’’ eklemesini yaparak, tartışmayı başlatıyordu.
İddia odur ki; Kocaoğlu, bir gazeteciden KİK Başkanı Hasan Gül’’ün İzmir’’de kendisiyle özel bir görüşme yaptığını öğrenir.
Bu bilgi üzerine hafiften şoke olan Başkan Kocaoğlu, KİK başkanı Gül ile arasındaki görüşmenin basına nasıl sızdığını sorgular ve gazeteciye dönüp,
’“Bu özel görüşmeyi sana kim aktardı’” der.
Gazeteci de ’“Ömür Kabak’’tan duyduğunu’” rahatlıkla söyler.
İşte bu diyalog, Başkan Kocaoğlu’’nun bir gün sonra yaptığı yazılı basın açıklamasına yansır. Ancak Büyükşehir Belediyesi basın merkezi, ’‘Gazeteci’’ kelimesini kullanmak yerine, ’‘Üçüncü kişi’’ ibaresini seçer. Haklı olarak’…
İşte İzmir’’i kasıp kavuran ’‘Üçüncü kişi’’ polemiği de o andan itibaren başlar. Çünkü, AKP İzmir İl Başkanı Kabak, Kocaoğlu’’na hitaben yaptığı yazılı açıklamasında zehir zemberek cümlelerle, Başkan’’ı üçüncü kişiyi açıklamaya zorlamaktadır.
Kabak’’ın açıklamasında, ’‘Vicdan sahibi isen’’ ibaresi dikkat çekiyordur. Kabak, KİK ile Aziz Başkan arasındaki görüşmeyi kesinlikle bilmediğini, ’“bu konuda kimseyle konuşmadığını’” da açıklamasında vurgulamaktadır.
Peki bugün çıkan gazetede, ’‘Üçüncü kişiyi yarın açıklıyoruz’’ diyen Millet Ege, neyi açıklayacaktır?
Yani, kaç gündür metrodaki ölüm kalım meselesini bırakıp peşine düştüğümüz üçüncü kişi kimdir?
Açıklıyorum’…
Üçüncü kişi Hamdi Türkmen’’dir.
İzmir’’de yerel yönetim gazeteciliği konusunda eline su dökülmeyen, Milliyet Ege Gazetesi’’nin Yanın Danışmanı Hamdi Türkmen’…
Başkan Kocaoğlu, bir ay önce göreve başlayan Hamdi Türkmen’’i ziyarete gider’…
Tam da metro tartışmalarının alevlendiği süreçte.
Hamdi Türkmen de metro konusundaki tartışmalarda; KİK’’e karşı, İzmir’’in yanında bir tavır sergilemektedir.
Kocaoğlu ziyaretinden önce kendisini arayan Ömür Kabak’’la görüşmüş, KİK-Kocaoğlu görüşmesini de AKP İl Başkanı’’ndan öğrenmiş, bu bilgiyi de soru olarak Kocaoğlu’’na yöneltmiştir.
Devamını yarın Milliyet Ege’’nin manşeti olarak verilen, ’‘Üçüncü kişi benim’’ yazısından okuyabilirsiniz’…
Üçüncü kişiyi bulduğumuza ve derin bir ’‘oh’’ çektiğimize göre bundan sonra tartışmanın seyri nasıl olacaktır?
AKP İl Başkanı Kabak, Hamdi Türkmen’’le yaptığı görüşmede KİK-Kocaoğlu görüşmesinden söz ettiyse, neden ve nasıl iki gün önce zehir zemberek bir açıklama yaparak, ’‘Kesinlikle kimseyle bu bilgiyi paylaşmadım’’ şeklinde bir açıklama yapmıştır, yapabilmiştir?
Üçüncü kişi tartışmalarında Aziz Başkan haklı çıktığına göre, bundan sonra Kabak cephesinden ne tür bir açıklama gelecektir?
Örneğin bir ’‘özür’’ mesela’… Gelir mi sizce? Ben sanmıyorum.
Diğer taraftan Kabak bu bilgiye nasıl ulaşmıştır?
Çünkü, KİK Başkanı Hasan Gül’’ün bugün gazetelere yansıyan, ’‘Ömür Kabak’’ı tanımıyorum’’ gibi komik ötesi bir açıklaması var.
Eğer KİK Başkanı Kabak’’ı tanımıyorsa, Kabak’’a bu görüşmeyi Aziz Kocaoğlu’’nun anlatması da mümkün değilse, bu özel görüşme ve içeriğine Kabak nasıl ulaşmıştır?
Yoksa ortada bir ’‘dördüncü kişi’’ mi vardır?
Ya da beşinci kişi’…
İzmir, betonlaması yarım bırakılan tünel ihalesinin abuk/sabuk bir başvuru ile iptalini bırakıp bir süre de ’‘dördüncü’’ hatta beşinci’’ kişiyi tartışabilir.
İktidar partisinin il başkanı ve kentin Büyükşehir Belediye Başkanı için sorun yoksa, benim için de yok.
Tabii ki bu olayın aydınlanması, Aziz Başkan’’ın karnesine ’‘artı’’ yazmış, Kabak cephesine kocaman bir ’‘sıfır’’ olarak kaydedilmiştir.
KİK’’in siyasi yüzünün sadece bakanlar tarafından atanan 7 üyesiyle sınırlı olmadığı, KİK ’‘Başkanı-İl Başkanı’’ diyaloğu ile de ayyuka çıkmıştır.
Yani metrodaki ’‘AKP kokusu’’ biraz daha artmış, burun direklerini kıracak noktaya ulaşmıştır. Gerisi de teferruattır’…
Not: CHP delege seçimlerine ilişkin değerlendirmeye ’‘üçüncü kişi’’ molasından sonra devam edilecektir’…