GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
1 Aralık 2009 Salı

İşinde tevazu, eşeklere mahsustur

Üç günlük bir tembellikten sonra yeniden merhaba’… Öyle çok konu birikti ki çıkınımda.
Kamu İhale Kurumu’’nun İzmir metrosu üzerine oynadığı oyunlara ilişkin yazı ve haberimiz Bayram’’da İzmir’’in dişe dokunur tek gündem maddesiydi. ’¶
 
Konserve röportajlarla 4 günlük Bayram’’ı geçiştiren İzmir’’in gündemine, İzmir Metrosu’’nu geciktiren son karara imza atan hükümet kontrolündeki KİK’’i sokan www.egedesonsoz.com oldu.
 
’‘Metro’’daki AKP kokusu’’ yazı ve muhabirimizin yaptığı çarpıcı haber kentte ilişkin oynanan siyasi oyunları adeta gözler önüne serdi.
Özellikle de metro inşaatını yaptığı yasadışı itirazla reddettiren Makro Yapı isimli şirketin metro ihalesi iptal edilen Bozoğlu’’nun alt komşusu olduğuna ilişkin detay kentte çok konuşuldu.
 
’‘Şeytan da haber de detayda gizlidir’’ sözünden hareketle araştırmayı derinleştirdiğimizde gördük ki İzmir’’de Bozoğlu’’nun yönetim üssünün olduğu binaya konuşlanan Makro Yapı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’’nin meşhur İSKİ’’sinden çok sayıda iş alan müteahhit bir firma. İSKİ’’den iş alabilen bir firmanın siyasi durumuna/duruşuna ilişkin tahmin yürütmek zor olmasa gerek.
 
Ortakları arasında her ne kadar CHP’’li bir İstanbul’’lu meclis üyesinin adı geçiyorsa da şirketin gerçek sahiplerinin soyadı Bozoğlu olan iki isim olduğu konusunda kafalarda ciddi soru işaretleri var.
 
Ege TV, Milliyet ve Hürriyet gibi gazeteler olayın üzerine giderek İzmir’’in gündemindeki en önemli konuya sahip çıkarak bence doğru bir gazetecilik örneği sergilediler.
Milliyet Ege’’nin Bülent Baratalı’’nın soru önergesine dayanarak verdiği önerge de işlediğimiz konuyla birebir örtüşüyordu.
 
Baratalı’’nın önergesinden öğrendiğimiz kadarıyla 500 CHP’’li belediyeden 50’’sinin işleri bakanlığı ile davalık olması, söz konusu 50 belediyenin 20’’sinin de İzmirli olması kente ilişkin siyasi komployu adeta belgeye döküyordu.
Ve yıllardır İzmir’’in gündeminde olan ’‘Yoksa hükümet İzmir’’i cezalandırıyor mu?’” sorusu bayram süresinde bir kez daha soruldu.
 
Sonsöz ulusalda
Ve Gönül Abla’’nın İstanbul’’daki İzmirlilerle yaptığı röportajlar ’‘Faşist İzmir’’ yakıştırmasının üzerine ’‘cuk’’ oturdu.
İzmir’’i sadece ’‘Kızı ve havası güzel şehir’’ olarak bilen/tanıyan Türk basını, kenti konuşmak/yazmak için www.egedesonsoz.com’’u kaynak aldı.
Türk basının son gazeteci patronu İzmirli Dinç Bilgin’’in ’‘Kürt açılımı ve İzmir’’ hakkındaki sözleri, kaynak arayan ulusal medyanın imdadına yetişti.
İzmir yazı dizisi yapan Milliyet’’ten, Mehmet Barlas ve Emre Kongar’’ın sunduğu NTV’’deki Görüş Farkı programına, Kanaltürk’’teki Merkez Siyaset programına hatta Nazlı Ilıcak’’a kadar önemli bir kitleye İzmir’’i yazarken yol gösterdi, kaynak oldu. Emeğe saygılı olan medya mensupları www.egedesonsoz.com’’u referans göstermeyi ihmal etmedi.
Emek hırsızı bazıları hariç tabi ki’…
Bu konuya noktayı duayen gazeteci Dinç Bilgin’’e atfedilen meşhur bir deyişle koyalım.
Yaptığı işte tevazu, ancak eşeklere yakışır’…
Şimdi gelelim asıl konumuza’… Yani yerel siyasetteki hamlelere’…
 
Nalbantoğlu direniyor
CHP kalesindeki Çiğli golünü çıkarmaya çalışıyor. Başkan Metin Solak’’ı partiden atmak için harekete geçen CHP’’de İl Başkanı tek günah keçisi ilan edilse de partinin akil yapısı günahın sadece Nalbantoğlu’’nda olmadığını biliyor.
Çiğli’’de Metin Solak’’ın AKP üzerinden kendi kalesine attığı golün sadece Nalbantoğlu’’nun değil partideki bazı apoletli siyasetçilerin de kalesine girdiği malum. Genel Merkezin görevlendirdiği MYK Üyesi ve üzerine vazife olmamasına karşın topa giren Büyükşehir Belediye Başkanı gibi’…
Nalbantoğlu’’na bu derece yüklenilmesini anlamakta zorlanıyorum. CHP’’nin literatürüne yabancı olmak dışında günahı olmadığını düşündüğüm CHP İl Başkanı, kongre sürecinde birileri tarafından ortadan kaldırılmak isteniyor.
’‘Hazır kuyuya düşmüşken birkaç tekme de biz vuralım’’ zihniyetiyle hareket eden CHP’’li aktörler, istifaya davet ettikleri İl Başkanı’’ndan kurtulmak için Çiğli sürecini ısıtmaya devam ediyor yani. Peki neden bu kadar üzerine gidiliyor dersiniz?
Çünkü başka türlü Nalbantoğlu’’ndan kurtuluş olmadığı, görünen köy gibi ortada. İzmir’’de delege seçimleri yapılan ilçelere baktığımızda bu yapıdan Rıfat Nalbantoğlu’’nun çıkacağı açık ve net.
Önder Sav ekibinin genelde zaferiyle sonuçlanan delege seçimlerinde Genel Sekreter’’in birinci adayının Rıfat Nalbantoğlu olduğu en az 300’’ün üzerinde il delegesiyle Nalbantoğlu’’nun seçimi kazanacağı biliniyor.
Genel Başkan Deniz Baykal’’ın da son Konak operasyonundaki tavrıyla netleşen siyasi haritada adayının Nalbantoğlu olma ihtimali çok yüksek.
CHP İl Başkanı’’na en yakın ismi görevden alıp yönetimini değiştirip yeniden atayan Baykal’’ın Nalbantoğlu ile ciddi bir sorunu yok.
Genel Sekreter Sav’’ın sorunu hiç olmadı zaten.
Büyükşehir Belediye Başkanı da Nalbantoğlu’’da uzak değil.
O zaman’…
Çiğli üzerinden yüklenip ’‘pes’’ ettirelim politikası yürürlükte. Ama oyuna gelmeyen ve direnişini sürdüren Nalbantoğlu, atanmış başkan sıfatından kurtulmak için emin adımlarla yürüyor.
 
Sürpriz il başkan adayları
Tabi ki kulislerde başka il başkan adayları da var.
Başka Kemal Karataş olmak üzere’…
Karataş ekibinden sürpriz bir isim Karşıyaka Eski Belediye Başkanı Cihan Türsen’’in de harekete geçirildiği duyuluyor.
Eski Milletvekili Ali Rıza Bodur’’a da tabandan ’‘Çizmeyi giy’’ teklifinin geldiğini biliyorum. Bodur da siyaseten hareketli günler geçiriyor.
Ama bir zamanlar en azından Aliağa/Menderes hattından önce İzmir’’in en tanınmış hattı olan Mardin-Torbalı hattının tamir edildiğine ilişkin önemli duyumlarım var.
Yani il başkan adayı olacağı iddia edilen Sedat Uzunbay’’ın eski dostlarıyla hasret giderdiğine dönük’…
Ve de Alaattin Yüksel. Kulislerin sürpriz il başkan adayı’… Birilerinin B planı...
Bu konuyu yarınlarda biraz daha açacağız.