GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
26 Kasım 2009 Perşembe

Metro’’da AKP kokusu!

Dört soru sorarak başlayacağım bugün. Sizce; Vakıfbank, Ahmet Gökçek, Bozoğlu ve Kamu İhale Kurumu (KİK) gibi gerçek ve tüzel kişilikler ile AKP arasında bir bağ var mıdır?’¶
Tabi ki vardır dediğinizi duyar gibiyim.
O zaman biraz açalım.
Konumuz İzmir metrosu’… Son olarak Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından iptal edilen Üçyol-Üçkuyular arasındaki inşaat ihalesi’…
Önce teybi başa saralım.
İlk ihale Bayındır’’ın’… En düşük teklifi veren Bayındır. Bedeli 90 milyon TL .
Bayındır İnşaat TMSF’’lik. Yani o dönem için battı, batacak’… Ama 90 milyon TL’’lik ihaleye girmesi için tüm evrakları hazır.
En önemli evrak banka teminatı’… Trilyonluk banka teminatını veren devlet bankası Vakıfbank.
Sonrasında bu teminatı kullandırmayarak, şirketi zor durumda bırakan da aynı banka.
600 günde bitecek metro inşaatı Bayındır yüzünden iki yıl kaybediyor.
İkinci ihale Bozoğlu’’nun’…
Yine en düşük teklif’… Bu kez bedel 140 trilyonu buluyor.
Ortakları arasında AKP Adana İl Başkanı bile var. Genel Müdürü 2004 yerel seçimleri AKP Çankaya Adayı Çağlar Mesut Bozoğlu. Aile Mehmet Ağar’’la da iki yıl önce dünür oldu.  
Son derece siyasi bir yapı var şirkette’….
Metro konusunda deneyimsiz.. Ama belgeleri tıpkı Bayındır gibi tam. Sunduğu belgeler, banka teminatları ve teknik elemanlar yeterli. İhale vermemek için hiçbir neden yok.
En azından kağıt üzerinde.
Bornova-Evka3-Bornova Merkez hattını, Bayındır’’ın yarım bıraktığı Aliağa Menderes Hattı’’ndaki işleri de alan şirket, kısa sürede nedense ekonomik sıkıntıya düşüyor. Mavişehir’’deki inşaatların elinde kalması ya da başka bir nedenden’…
2008’’de tamamlanması beklenen metro yine yarım kalıyor. Başkan Aziz Kocaoğlu firmaya önce ültimatom veriyor ardından da ihaleyi iptal etmek zorunda kalıyor.
Tabi ki bu süreç AKP’’nin ’‘İzmir’’i istiyorum’’ süreciyle örtüşüyor. Başbakan defalarca metro üzerinden İzmir’’e yükleniyor, AKP Büyükşehir adayı Taha Aksoy’’un seçim boyunca dilinden düşürmediği tek konu yarım kalan inşaatlar oluyor.
Ve Başbakan seçim sonrası baklayı ağzından çıkarıyor. ’‘Bıraksınlar, biz yapalım’’ diyerek.
AKP İl Başkanları’’nın tek gündemi neredeyse metro.
Kimse TMSF’’lik şirkete devlet bankasının teminat vererek ihaleye sokulduğunu, işi yarım bırakan Bozoğlu için bakanlıktan, valilikten baskı yapıldığını anlatmıyor.
Dahası bunu Başkan Kocaoğlu bile yapmıyor.
 
METRO’’DA ÇÖKME TEHLİKESİ
İşi yarım bıraktığı, zamanında tamamlayamadığı için ihalesi iptal edilen Bozoğlu’’nun AKP’’lisi Çağlar Mesut çıkıyor sahneye’…
’‘Metro inşaatı çökebilir’’ iddiasını atıyor ortaya’… Tüneller neredeyse bitmiş ama beton kaplaması yapılmamış. Yağmur sezonu yakın. Ve daha da önemlisi inşaat birinci derece fay hattı üzerinde. Bozoğlu’’nun iddiası korkunç. Ama sorumlusu da kendisi’… On binlerce kişiyi doğrudan etkileyecek bir, ölüme götürecek kadar hem de.
AKP ve yandaş basın bu iddiayı gündemde tutuyor. Herkes metro üzerinden siyaset yapıyor. Kente korku salıyor...Ama daha da korkuncu ortaya çıkıyor. Bozoğlu’’nun iddiası doğru’… Büyükşehir Belediyesi bir yandan kendi imkanlarıyla betonlama işini tamamlamaya çalışırken diğer yandan korkunç iddiaya ilişkin teknik raporlar alıyor.
Teknik raporlar korkunç gerçeği gözler önüne seriyor. ’‘Metro tünelleri çökebilir’’ diyor.
Kente gündem bir anda değişiyor. Derhal harekete geçiyor Büyükşehir’…
Yarım kalan inşaatları tamamlamak için ’‘acil durum’’ maddesine başvuruyor.
Yani Kamu İhale Kurumu’’nun 21. Maddesi’’nin B bendine. Kamuoyunda 21B denilen madde. Bu maddenin amacı altı ayı geçen ihale sürecine katılmadan acil durumlarda özellikle de can ve mal kaybı yaşanması olası hallerde idarenin hızlı hareket etmesini sağlamak.
Ve Büyükşehir Belediyesi hazırlıklarını tamamlayarak yeterli gördüğü 7 firmaya davet çıkarıyor. Ve firmalara 25 günlük süre tanınıyor, ihale için gün alınıyor.
Kamu İhale Yasası’’nın 21 B maddesi diyor ki;
’“İdare en az üç firmaya davet çıkarır. İki firma teklif vermese dahi, iş acil olduğundan teklif veren tek firmaya bırakılabilir’”
İdare yeterli görmediği firmalara davet çıkarmayabilir, bu maddede davetiye çıkarmak idarenin keyfiyetine bırakılmıştır.
Yasaya göre idarenin 3 firmaya davet çıkarması yeterliyken İzmir Büyükşehir Büyükşehir tam 7 firmaya davet çıkarıyor.
Davetli firmaların 5’’i dosya alarak teklif veriyor.
Dedik ya 21 B maddesi can ve mal kaybı hallerinde idarenin elini güçlendirmek, işi hızlandırmak için var’’ diye.
Ama işler nedense öyle gitmiyor.
İhale 5 Ekim 2009 Pazartesi günü yapılacak.
2 Ekim Perşembe günü Belediyenin ’‘gelen evrakına’’ bir dilekçe veriliyor. Dilekçe Makro Yapı İnşaat LTD’’ye ait. Altında imza var, isim yok.
Yine kamu ihale yasasının 21. Maddesi’’nin fırkalarından birinde diyor ki; ’‘İhalesiz ilanlara yani 21 B maddesine ilişkin itirazlar ya da idareye şikayetler en az 5 iş günü öncesinden yapılır’’
İsimsiz dilekçe 2 Ekim Perşembe günü saat 15 civarında veriliyor. Evrakın Raylı Sistemler’’e ulaşması 3 Ekim Cuma’’yı buluyor.
İhale 5 Ekim’’de ama yasadaki ’‘5 iş günü önceden verilir’’ maddesine uymuyor. Çünkü dilekçe 1 iş günü öncesinden veriliyor.
İdare yani Büyükşehir teklif almak istediğine ilişkin itiraz dilekçesi veren Makro Yapı’’ya 12 Ekim günü ’‘dilekçenin usul yönüyle hatalı, yasaya aykırı olduğu hatırlatılıp, firmanız davetli değildir’’ şeklinde bir yanıt veriyor.
5 Ekim’’de ilk teklifler alınıyor.
İkinci ve son teklifler için gün veriliyor.
Daha sonra İzmir firması olduğu öğrenilen Makro Yapı pes etmiyor. İlk dilekçeden 10 gün sonra 16 Ekim’’de bu kez ’‘Reyhan Ferahlı’’ ismiyle ikinci kez dilekçe veriliyor.
Yani ikinci ihalenin yapılışından 1 gün sonra.
Yasadaki ’‘idareye şikayet süreci en az 5 iş günü önceden başlar’’ ibaresine rağmen dilekçe idareye veriliyor. Reyhan Ferahlı isminin şirkette ne anlam ifade ettiğine, kimliğine ilişkin bilgi yine yok. Bu türden şikayetlerde ’‘imza sirküleri’’ zorunlu iken şikayet dilekçesi yenileniyor.
Eski müteahhidine ve teknik raporlara göre ’‘çökme’’ tehlikesi bulunan metro işi Büyükşehir Belediyesi tarafından acil durum maddesinden  Öztaş İnşaat Tic. A.Ş. şirketine bırakılıyor.
Hızla işe başlanıyor, çökme tehdidi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Belediye bürokrasisi, başkan ve güzergah üzerinde diken üstünde yaşayan esnaf ve halkı daha büyük bir sürpriz bekliyor.
 
KİK’’İN SİYASİ KARARI
Kamu İhale Kurumu (KİK) yasadaki acil durum maddesinden yapılan ve tamamen yasal süreç izlenen ihaleyi imzasız bir dilekçe nedeniyle iptal ediyor.
Hani ’‘İzmir metrosunda çökme tehlikesi vardı?’’
 
KİK tamamen siyasi bir karar veriyor. Amaç çok net ortada’… Yasada 3 firmanın davet edilmesi  yetirlidir’’ ibaresi var, İzmir Büyükşehir 7 firma davet ediyor.
Yine yasada idareye şikayet maddesinde 5 iş günü öncesi zorunlu kılınıyor.
Şikayet 1 iş günü öncesinden’…
Yine aynı yasada şikayet sahibinin ünvanı, imzası, şirketin imza sürküleri zorunlu.
Ortada isimsiz bir dilekçe var.
Ve daha da önemlisi’… Hatay güzergahında onbinlerce kişinin Allah korusun ölüm tehlikesi var.
Ama KİK’’in umrunda değil.
İzmir metro inşaatı, Kamu İhale Yasası’’nın tüm maddelerine göre titizlikle yapılmış bir ihaleye rağmen isimsiz, usulen hatalı bir dilekçeyle iptal ediliyor.
Şirketin merkezi Alsancak’… Telefonu var. Ama kimse çıkmıyor. Sadece kapı zilinde adı yazıyor. Resmi araştırmamda 4 yılda defalarca hisse devri yapılmış. İnternette bile İzmirli Makro İnşaat’’tan söz edilmiyor.
Muhtemelen tabela şirketi’…
 
Ama önemli olan burada KİK’’in tutumu’… Peki İzmir metrosunu daha önce de benzer bir gerekçeyle geciktirmiş olan KİK’’in amacı ne?
Yoksa Vakıfbank, Bozoğlu ve Aliağa-Menderes Projesi’’nin sinyalizasyon ihalesinde benzer bir iptalde adı geçen Melih Gökçek’’in oğlu Ahmet gibi işi geciktirmek mi tek amaçları’…
2009 seçimlerinde dillerinden düşürmedikleri, Aziz Başkan’’ı beceriksizlikle suçladıkları metro inşaatını 2011 Genel Seçimleri’’nde de siyasi malzeme olarak kullanmak mı?
Arsenik krizini biliyorsunuz.
Türkiye’’nin 12 ilinde ki aralarında Çevre Bakanı Eroğlu’’nun memleketi Afyon da olmak üzere yaşanan küresel krizin armağanı’…
Ama sadece İzmir’’e yüklenildi. Koca koca bakanlar yan yana gelip İzmir’’in suyunu eleştirdi, Valisi hatta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve de hatta Başbakanı’’na kadar su üzerinden siyaset yaptı.
AKP’’li belediyelerin de yaşadığı sorun için’…
Amaç İzmir’’i almaktı, kenti muhasara etmekti.
Bugüne kadar metro için de bu iddia gündeme getirildi. Ama inanmak istememiştik.
KİK’’in verdiği bu saçma sapan karardan sonra kendi adıma ben eminim. İzmir metrosunu can ve mal güvenliği tehlikesine rağmen AKP engelliyor. Ya da AKP’’ye yaranmak isteyen badem bıyıklı KİK bürokratları’…
Neden mi bu kadar eminim.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’’nin 21 B maddesinden yaptığı benzer işlere yönelik itirazların tamamı reddedilmiş KİK tarafından çünkü. Tam 12 karar var elimde.
İzmir Valiliği Büyükşehir’’in kararlarına yönelik 200’’e yakın dava açarken, İzmir’’in 20 katı büyüklüğündeki İstanbul’’daki dava sayısı 15-20’’yi bulmuyor.
Kim ne derse desin, Vakıfbank’’ın Bayındır’’a kullandırdığı teminatla başlayan, Bozoğlu ile devam eden en son ne idüğü belirsiz bir firmanın yasalara aykırı isimsiz dilekçesini gerekçe göstererek metro inşaatını durduran hükümetin bu işte kesinlikle etkisi var.
 
Ve son soru?
Eğer AKP Çankaya 2004 adayı Çağlar Mesut Bozoğlu’’nun ve belediyenin elindeki teknik raporların dediği olursa’…
Yani metro çöküp, binlerce İzmirli hayatını kaybederse’…? Bu yıkıntının altında sadece belediye mi kalacak?
İşi yokuşa sürüp eften püften, yasalara aykırı karar veren hükümet ve bağlı kuruluşlarının hiç günahı olmayacak mı? Yanıtını siz verin bence’….