Metro inşaatının önce imzasız ardından imzalı ama hukuksuz bir dilekçe ile iptal edilmesi bir kentli olarak kanıma dokundu. ’¶
Yönetim Kurulu’’nun 7’’sini AKP’’li bakanların atadığı Kamu İhale Kurumu daha önce defalarca yaptığı gibi gözünü kırpmadan olası ’‘can ve mal kaybı’’nı önlemek için yasanın ilgili maddesinden yapılan ihaleyi iptal etti.
Ya AKP’’li Çağlar Mesut Bozoğlu’’nun dediği gibi metro tünelleri çökerse? Ya Üniversite Raporu’’nda ortaya konulduğu gibi betonlaması Bozoğlu tarafından yarım bırakılan tüneller yerle bir olup, binlerce İzmirliye mezar olursa?
Kimin umurunda ki?
Önemli olan metro bitmesin.
Yeter ki 2007 ve 2009 seçimlerinde siyasi malzeme yapılan metro inşaatları 2011’’e yani genel seçime kadar sürsün.
Yeter ki CHP’’li yerel yönetimin üzerine bir türlü yapışmayan ’‘beceriksiz’’ yaftası bu kez biraz olsun tutsun.
Yeter ki doğrudan ya da dolaylı AKP’’liler, sakız gibi çiğnedikleri, pek sevdikleri metro siyasetini sürdürsün.
Yoksa ne yaparlar, ne konuşurlar, nerede basın toplantısı yaparlar?
Büyük bir boşluğa düşüp, Allah korusun, depresyona falan girerler.
Maazallah’…
KİK’’in verdiği bana ve yüz binlerce İzmirliye göre tamamen siyasi karar Kemeraltı’’ndaki kına sektörünü de harekete geçirdi.
Kafayı Aziz Kocaoğlu ile bozmuş, yüzde 56,7’’yi içine sindirememiş, seçim şokunu üzerinden atamamış bazıları KİK kararını sevinçle karşıladı.
Kınalar yakıldı, şerbetler içildi.
KİK’’in oy çokluğu ile aldığı kararı başta Mustafa Sarıgül olmak üzere sağa sola göndermeyi maharet sayan gazeteci (!)lere sesleniyorum.
Yeni Asır’’da bugün birinci sayfadan verilen Bayındırlık Bakanı haberini lütfen okuyun.
Ne diyor Sayın Bakan, ’“Yapamıyoruz desinler, biz yapalım’”
İşte KİK’’in kararında rolü olan bir AKP’’linin metro itirafı’…
Arsenik sürecinde ’‘Ben baraj yapacağım, sen hava atacaksın, yok öyle yağma!’” diyen/diyebilen Başbakan’’dan ne farkı var ki bu açıklamanın? Soruyorum size’…
Olay bu kadar açık ve bu kadar net’…
Bayındırlık Bakanı’’nın atadığı bürokrat da İzmir metro ihalesinin iptali için oy verdi.
Tıpkı diğer altı bakanlıktan gelenler gibi’…
Üniversite raporu diyor ki; ’“İzmirspor-Hatay arasında yarım kalan tüneller çökebilir’”
Hadi sizin bilimle, bilim adamlarıyla işiniz olmaz diyelim.
AKP 2004 Çankaya Belediye Başkan Adayı Çağlar Mesut Bozoğlu da aynı şeyi söylüyor.
Hani tünelleri yarım bırakan inşaat firmasının yönetim kurulu üyesi olan Bozoğlu’…
Hani paravan şirket marifetiyle ihaleyi badem bıyıklılara iptal ettirenlerin üst komşusu olan kimilerine göre de patronu olan Bozoğlu’…
Bari ona inanın.
Tüneller çökerse, ’“Biz demiştik, yapamıyoruz desinler biz yapalım, demiştik’’ mi diyeceksiniz yıkıntıda kalanların cenazesinde’…?
Savunmanız bu mu olacak?
’‘Yaptırmamak, yapamıyoruz dedirtmek’’ için manevra üzerine manevra yaptığınızı artık tüm İzmirli gördü.
Yakalandınız Sayın Bakan. Yakalandınız. Sobelendiniz’….
Sizden ihsan istemiyoruz, gölge etmeyin yeter!
İzmir, kendi olanakları ile metrosunu da yapar, barajını da’…
Yeter ki engel olmayın, yeter ki gölge etmeyin’…
İKİ ASLAN YÜREK
Ve gelelim bu yazının kaleme alınma nedeni olan Aslan Yürekli iki KİK üyesine’…
Bahattin Işık ve Abdullah Dündar’…
Aslan Yürekli KİK bürokratları’…
Bahattin Işık TOBB’’dan, Abdullah Dündar Türkiye İşverenler Sendikası (TİSK)’’ten’…
Yani bakanlar tarafından atanmış değiller. Badem bıyıklı hiç değiller’…
İzmir metro ihalesini iptal eden diğer KİK üyelerine aslanlar gibi karşı çıkıyorlar.
Metro’’da yarım kalan tünellerde can ve mal güvenliği sorunu olduğunu, Büyükşehir Belediyesi’’nin buna dayanarak 21 B maddesi üzerinden yaptığı ihalenin yasalara uygun olduğunu, diğer 7 KİK üyesinin aldığı ihalenin iptali kararının da mevzuata aykırı olduğunu yazılı alarak kararın altına şerh düşüyorlar.
Kısacası İzmir’’in gündemine ’‘metro ihalesini sokan’’ gazeteci olarak 26 Kasım (Arefe günü) kaleme aldığım, ’‘Metro’’da AKP kokusu’’ başlıklı yazıda ne anlattıysam aynısını söylüyorlar.
Hem Işık’’ı hem de Dündar’’ı yürekli tutumlarından dolayı bir İzmirli olarak kutluyorum.
Ve kararın altına bu iki yürekli adamın düştüğü muhalefet şerhiyle KİK kararının idari yargıdan döneceğine de inanıyorum.
Ama yargının hali malum. Ne zaman toplanır, ne zaman karar verir bilinmez. Aylar sürebilir. Umarım üniversite raporlarında ortaya konulan ’‘Metro çökebilir’’ tezi bu arada gerçeğe dönüşmez. Bir sabah facia ile uyanmayız.
BAŞBAKAN’’A ÇAĞRI
Peki bundan sonra ne yapılabilir? Hukuken idari yargıyı beklemek dışında hangi yol izlenebilir?
Yaptığım araştırmaya göre bu konuyu çözecek tek bir adres var.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Hatırlanıyız. 2003’’te İzmir’’in gündeminde ruhsatsız hizmete giren Konak Pier Alışveriş Merkezi vardı.
Ve dönemin Bayındırlık İskan Bakanı Zeki Ergezen, ruhsat alması hiçbir şekilde mümkün olmayan Pier’’in planlarını ’‘Bakan’’ sıfatıyla doğrudan imzalamış, sorunu çözmüştü.
İşte öyle bir irade gerekiyor.
Bu kez ortada basit bir alışveriş merkezinin ruhsat sorunu da yok. On binlerce İzmirlinin canı var. İzmir ulaşımını rahatlatacak metro inşaatı var.
Yani durum Bayındırlık Bakanı’’nın yaptığı gevrek açıklamada olduğu gibi ’‘Bıraksınlar, biz yapalımdan’’ biraz daha ciddi’…
Tabi ki ’‘Gavur İzmirli’’in canı sizin için bir şey ifade ediyorsa.
Başbakan, İzmir’’de on binlerce kişiyi ölüme götürmesi işten bile olmayan metro konusuna derhal el atmalı’…
Tabi ki daha önce attığı eli çekip, diğer elini atmalı’… Yani engelden yana değil çözümden yana, İzmir’’den yana olan elini görmek istiyoruz.
Üniversiade’’de, EXPO’’daki elini’…
Başkan Kocaoğlu’’nun ’‘Adalet istiyorum’’ haykırışına kulak verip, İzmir’’in önündeki KİK dahil siyasi engelleri kaldırmalı’…
En azından ’‘metro’’ işini çözmeli’…
Çünkü can üzerinden, kan üzerinden siyaset yapmaya karşıdır Sayın Başbakan’…
Belki bu adım onu ’‘İzmir’’in de Başbakan’’ı yapacak ilk adım olacaktır.
Ne dersiniz?