GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
24 Eylül 2009 Perşembe

O bir jüri üyesi’…

Bugün kediler üzerine yazmak istiyordum zaten. Gazeteci arkadaşım Sermin Dişkaya’’dan gelen e-postaya bu yüzden sevindim. Takdir edersiniz ki politika yazarının ’‘kedi’’ yazması biraz zordur. Herkes Bekir Coşkun olamıyor ne yazık ki. En azından şimdilik’…’¶
 
Kedileri severim. Geçen hafta 9 yaşına değen biricik kızım Melike Yaren de öyle. Daha iki yaşındayken sokak kedilerini yakalamak için verdiği mücadeleyi biliyorum. Hacim olarak kendisinden büyük kedileri yakalayıp kucağına alır, taşımak için çabalardı. Ta ki,
mahallenin asi kedisi tarafından tırmalanıncaya kadar.
Bir süre uzak kalsa da kedilerden kopmadı. Kedi/köpek ne bulursa mutlaka sevmek, okşamak, sahiplenmek istiyor.
 
Neyse Sermin’’den gelen e-posta ile devam edelim.
Prof. Özcan Köksel, "Çatışan Değerlerimiz " adlı kitabında şöyle bir
örnek vermiş:
Soru: "Erkek kedi bir ağaca çıkmış ve inmek bilmiyor. Kediyi o
ağaçtan indirmek için ne yaparsınız?"
 
Şıklar :
1) Ağaca Tırmanırsınız.
2) Merdiven dayayıp tırmanırsınız.
3) "Gel pisipisi" diye seslenirsiniz
4) Dişi bir kedi getirirsiniz.
5) İtfaiyeyi çağırırsınız.
 
Değerlendirme:
1) Ağaca tırmandıysanız; cesur ve girişkensiniz. İyi bir "satış
temsilcisi" olursunuz.
2) Ağaca merdiven dayadıysanız; hedefe hangi yöntemle ulaşacağınızı
planlayabiliyorsunuz. İyi bir "halkla ilişkiler müdürü" olursunuz.
3) "Gel pisipisi" diye seslendiyseniz, saflık derecesinde
iyimsersiniz. Ne yaparsanız yapın, sakın kendi işinizi kurmayın.
4) Dişi bir kedi getirdiyseniz; kendi işinizi kurup çok başarılı ve
ünlü olabilirsiniz.
5) İtfaiye gibi kurtarıcı görevlileri aradıysanız; sorumluluğu
başkalarına atmayı beceren "iyi bir üst düzey yönetici" olursunuz.
Bu alıntıya ek yapanlar olmuş:
6) Ağacı kesersiniz, böylece başka kedilerin çıkmasını da engellemiş
Olursunuz. Sizden mükemmel bir "kamu yöneticisi" olur.
7) "Bana ne" deyip yolunuza devam edersiniz. Sizden çok iyi bir
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olur.
8) Kendiniz dişi kedi kılığına girip ağacın altında cilve yaparsınız.
Magazin medyası peşinizi bırakmaz, şöhret olursunuz.
9) Kediyi silahla vurursunuz ve ağaçtan düşer. Amaç kediyi ağaçtan
indirmek değil miydi? Sizden çok iyi bir darbeci paşa olur.
10) Yüksekçe bir yere çıkıp çevrede biriken topluluğa kedileri ne
kadar sevdiğinizi anlatırsınız. Sizden çok iyi CHP başkanı olur.
 
Bu soruya ben ’‘ağaca tırmanırdım’’ yanıtını verirdim herhalde. Çünkü ağaca tırmanma konusunda iyiyimdir.
Ama bu benim iyi bir satış temsilcisi olacağım anlamına gelmiyor. Belki de geliyordur.
 
Neden bugün kediler üzerine yazmak istediğime gelince;
Uzun süredir Kent A.Ş sorunu ile yıpranan, yıpratılan Karşıyaka Belediyesi’’nde bugünlerde tatlı bir heyecan var.
Geleneksel Karşıyaka Festivali’…
Başkan Durak döneminde daha bir görkemli yapılan festival, her yıl daha da iyiye gidiyor. En azından Karşıyaka’’nın farkını hissettiriyor.
Bu yıl uluslararası dans festivalini eklediler konsepte. Karaip dansları, yarışmanın ilk konsepti.
Ama ilgimi çeken bu da değil tabi ki.
Yarın (25 Eylül) yapılacak ’‘Kedi güzellik yarışması’…’’
Bugüne kadar çocuk emekleme yarışması yapan belediyeler oldu, belki kurbağa yarıştıran bile olmuştur.
Ama kedi güzellik yarışmasını en azından ben ilk kez duyuyorum.
Tabi ki beni ilgilendiren bu yarışmadan ziyade yarışma jürisinde yer alan bir siyaset adamı.
Karşıyaka Belediyesi’’nin Siyasi Başkan Yardımcısı Hüseyin Çalışkan’…
Aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi’…
Kendisi yarın işi gücü /siyaseti bir kenara bırakıp İzmir’’in en güzel kedisini seçecek.
 
Çalışkan siyasetin her kademesinde yıllarını eskitmiş bir isim. ’“Kahrolsun ABD emperyalizmi ve yerli işbirlikçileri’” sloganlarıyla başladığı bu yolda uzun yıllar büyük emekler vermiş, kongre-delege kavgalarının ortasında, ekip, Baykal, Sav, Erdem gibi CHP’’ye has yapılaşmaların tarafı olup yıllarca ’“tüm derelerin Deniz’’e akması’” için çalışmış bir siyaset adamının ’‘kedi yarışmasında jüri üyesi olması’’, biraz tuhafıma gitti önce.
Siyasetin soğukluğu, acımasız gerçekliği içinde, onu hiç ’‘kedi seçerken’’ düşünmemiştim doğrusu.
Ama yaşamın içinde bunlar da var. Özellikle de AKP tarafından küçültülüp, sosyete belediyesine dönüştürülmüş bir Karşıyaka’’da, başka ne yapılabilir ki?
Ama yıllarca başkan, delege, vekil seçen Çalışkan’’ın, en güzel kedi yarışmasındaki performansını çok merak ediyorum.
Yarışmaya en azından bir kişinin şöyle kirli paslı bir sokak kedisiyle katılmasını çok isterim doğrusu.
Bakalım Karşıyaka’’nın siyasi başkan yardımcısı Çalışkan, yaşamak için çöp karıştırmak zorunda olan ’‘emekçi’’ bir sokak kedisinden yana mı oy kullanacak; yoksa, kuaförden çıkmış, bakımlı bir Karşıyaka kendisinden yana mı?
Ve Çalışkan’’a bir soru’…
Ağaca çıkan kediyi nasıl indirir?
Tırmanır mı, yoksa itfaiye mi çağırır?
Yoksa yüksek bir yere çıkıp kedileri ne kadar sevdiğinden mi dem vurur?