GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
28 Nisan 2011 Perşembe

Ne hallere geldik?

Sabahları gazete okuyorum pek çoklarımız gibi ister istemez.
Yine sabahları TV seyrediyorum pek çoklarımız gibi ister istemez.
İster istemez diyorum çünkü bu işi gönüllü yapmıyorum. Okudukça veya seyrettikçe içim daralıyor. Ne hale geldik diye.
 
Böylesine erozyon geçmişte asla görülmedi.
Böylesine tefessüh(çürüme) asla görülmedi.
Böylesine kargaşa hiç ama hiç görülmedi.
Manzaraya bir bakın şöyle :
 
KPS de skandal
YGS de şifreli skandal
ALES de kitapçıklar kayıp.
Başka harf olsa ordada eminim ki skandallar boy gösterecek.
Eski karısını öldürdü÷
Karısını delik deşik etti.
Dört kardeş intihar etti.
Çocukları dahil katliam yaptı
Hademelerle gebelik testi  yaptırdı.
Kaymakam doktoru dövdü.
Kaymakam AKP li adaylara nazar boncuğu taktı.
Vali buzdolabı dağıttı.
Yüce Mahkeme Başkanı Muhalefeti davet etmedi.
Yüce Mahkeme Başkanı parti lideri gibi konuştu.
Komutanlar tutuklandı.
Güneydoğuda efsaneleşen komutanlar da tutuklu.
Gazeteciler tutuklu.
Yayınlanmamış kitapta tutuklu.
Birbirimizi dinlenme binlere on binlere ulaştı.
Üstüne üstlük trafik kazaları  kol geziyor.
“Ucube”  yıkıldı.
Bir haftalık bebek sokağa terk edildi.
Sanatçı bıçaklandı.Yardım eden çıkmadı.
Etrafımız ateş çemberi ama biz hala “komşularla sıfır sorundayız”.
Her birimiz artık bin parça.
Önüne gelen Anayasamızın ve dolayısıyla Devletimizin kuruluş felsefesi olan “değiştirilmez “ maddeleri değiştirmekle uğraşıyor..
Savcılar da yazılı veya sözlü açıklamalar yapıyor.
“Deniz feneri “ ne oldu bilen yok.
Güney Doğuda olanlar artık “iktidarı” ilgilendirmiyor.
Mahkeme Başkanı “bana selam vermiyorlar “ dedi izne ayrıldı.

****************

Bazılarınız bunlar her zaman oluyor diyeceksiniz. Oluş “sıklığı” ile “sayısal” durumu gördüğünüzde işin vahametini o zaman anlayacaksınız. Kaldı ki pek çoğu ilk kez son yıllarda oluyor.
Gerçekten biz ne hale geldik?
Sahi biz bir “DEVLETTE” mi yaşıyoruz? Yoksa çadır kuruldu da biz içine mi sığındık?....