11 Nisan akşamı dananın kuyruğu kopacak. “Halksız” aday belirlemenin sonuçları belli olacak. Geçen hafta “İzmir’li Olmak” başlığı ile bir yazı yazmıştım. Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az misali. Şimdi de son kez İzmir’de oturan seçmen olarak,sorumluluk duygusu taşıyan yurttaş olarak, uzun yıllar siyasete katkıda bulunmuş biri olarak uyarayım dedim vakit geçmeden.
Sayın “Tek Seçici”ler. Listelere kimleri nasıl bir ölçü ile yazarsınız bilmem. Hangi usullerle sonuçlara ulaştığınızı da bilmiyorum. Ama şunu iyi biliyorum ki lütfen o İl’de yaşayanları aday gösteriniz. O İl’in havasını teneffüs edenleri yazınız. O İl’in dertleri ile dertlenenleri yazınız. Dört senede birkaç defe seçildikleri İl’lere gelenleri değil, imkan buldukça, fırsat yaratarak seçim bölgelerine gelip insanları dinleyenleri tercih ediniz.
Bulunduğum görevler sebebiyle Milli Bayramlarda ve Atamızın ölüm yıldönümün de Cumhuriyet meydanına gidip resmi görevlilerle beraber çelenkler koyuyoruz, tören yapıyoruz. Bu törenler senede beş defa yapılıyor. Yani dört senede yirmi defa. Şimdi değil dört senede yirmi defa birkaç defa bile bu törenlere iştirak etmeyenlerin , halkın içine karışıp,halkın isteklerini, eleştirilerini, taleplerini, tavsiyelerini dinlemesi mümkün değildir.
Aynı durumlar lütfen tekerrür etmesin.
Seçildiği şehirde oturmuyorsa, değil seçildiği şehre en azından hafta sonları gelebilmek,, belirttiğim gibi milli bayramlarda ki törenlere bile gelmesi mümkün gözükmüyor.
Bu arkadaşlar muhakkaktır ki değerli insanlardır. Şehirlerinden seçilselerdi seçildikleri bölgelerle çok daha yakın ilgileri olurdu. Ve böyle eleştirilere de maruz kalmazlardı. Bu sebeple bu arkadaşları tekrar gösterecekseniz kendi İl’lerinden gösteriniz.
Yazdıklarım sadece bu döneme mahsus değildir. Bütün geçmiş dönemler ve İl’ler için geçerlidir. Bunu bire bir yaşamış bir insan olarak kaleme alıyorum. Hiçbir arkadaşımın bu tespit ve temennilerimden alınmasına kesinlikle mahal yoktur. Çünkü, söylemek istediklerim yanlış anlamalara yol açmayacak kadar açıktır. Ayrıca genel kanatın yazıya dökülmesidir.
Sonuç olarak, listeler bulundukları seçim çevresi ile maddi ve manevi irtibatları olanlardan oluşmalıdır. Görülecektir ki hem aday olanlar ve hem de seçim çevresindeki yurttaşlar durumdan çok daha fazla memnun olacaklar ve o nispette de başarılı sonuçlar alınacaktır. Her Milletvekili kendi İl’i ile yeterli boyutta ilgilenir, sorunlarına çözüm üretirse, bütün İl’ler aynı durumda olacağından bütünüyle Ülkenin sorunları önemli ölçüde çözüm buluyor demek olacaktır.
Son kez bu konu ile ilgili uyarılar da bulunayım dedim. Diğer şartlar mahfuz kalmak kaydıyla.
Yazdıklarımın dikkate alınacağı temennisi ile…