GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
28 Mart 2011 Pazartesi

Anayasal sorumluluk

Generaller tutuklandı.
Cumhurbaşkanı “tutuklama cezaya dönüşmemeli” dedi.
Gazeteciler tutuklandı.
Cumhurbaşkanı “Kaygılıyım” dedi.
Basılmamış kitap toplatıldı.yayınevleri,evler ve gazeteler arandı.
Başbakan Yardımcısı “Şık değil” dedi.
 
Önce halen yürürlükte bulunan ve değişe değişe tanınmaz hale gelen ve yine değiştirilip iyice tanımaz hale getirileceği anlaşılan  Anayasa’nn ilgili maddelerine bir göz atalım.
 
Diyor ki yürürlükteki Anayasa :
 
Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulunun da başıdır.
Cumhurbaşkanı bütün kurum ve kurulların uyum içinde çalışmasını sağlar.
Ve yine diyor ki Anayasa :
Bakanlar hem kendi Bakanlıkların eylem ve işlemlerinden ve hem de Bakanlar Kurulunun eylem ve işleminden sorumludur.
 
Yani Türkiye’de ne olup bitiyorsa hatta neler olup bitecekse bütünüyle sorumlu olan Cumhur Başkanı ve Bakanlar Kuruludur.
 
Kimse kalkıp da Cumhur Başkanının “sorumsuzluğundan” söz etmesin. Bunu söylemeye kalkışanlar Anayasayı iyi okusunlar.
 
Şimdi gelelim başa. En etkili ve yetkili kişiler bir konu ile ilgili olarak “endişelerine,kaygılarını” dile getiriyorlarsa yapılacak iş çok açıktır. “Kaygı ve endişe” duyulan konu derhal düzeltilir. Bir hukuksuzluk varsa hemen  hukuk hakim kılınır.
Eğer Bir Devlet “Hukuk devleti” ise yapılacak iş çok açıktır. Hemen bir dakika bile gecikmeden harekete geçilir. Çünkü hukukta meşhur bir sö var. “Bir masum tutuklanacağına, bin mahküm sokakta gezsin”. Evrensel hukuk bunu diyor. Ve çağdaş demokratik ülkeler bunu harfiyen uyguluyorlar.
 
O halde birileri çıkıp iki de bir “ben TC Başbakanı veya TC: Bakanı olarak “ diyorsa “endişe ve kaygı” duyduğu konu ne ise derhal “endişe ve kaygı” duyulmayacak hale getirmelidir.
Çünkü söyleyen “sarı çizmeli Mehmet ağa” değildir. En etkili ve en yetkili kişi veya kişilerdir.
 
Hal böyleyken o gün bu gündür “kaygı duyulan,endişe edilen ve şık bulunmayan” durumda bir değişiklik olmuşmudur? Ne gezer.
 
Çok eskiler de bir reklam vardı.Gençlerden biri iyi çayı içtikten sonra “mutfakta birilerimi var?” diye soruyordu.
Gerçekten iktidar da birileri var mı? Yoksa her kes kendine iktidar mı?