GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
25 Nisan 2011 Pazartesi

Çıta ne olmalıdır ?...

“Seni başarılı bulmadık” deyip kongre ile gelse de İl veya İlçe Başkanını bir faks emriyle görevden alabiliyorlar.
Seni başarılı bulmadık” deyip Milletvekili,Bakanı,Genel Başkan Yardımcısını veya Grup Başkanvekilini liste dışı bırakabiliyorlar..
Yine istemediklerini listeye yazmayabiliyorlar.
Belediye Başkan adaylarını,hatta Belediye veya İl Genel Meclis adaylarını bildikleri gibi yazabiliyorlar.
Hasılı kalemde karar da ellerinde.
 
Pekiyi O’nlara kim “yetti artık” diyerek görevden alabilecek? Elbette Genel Başkanları kastediyorum. Evet,kim bunlara “buraya kadar” diyebilecek?
 
Şimdiki sistem de bir kişinin Genel Başkan seçilebilmesi için kapalı salonda toplanan delegelerin belli oyları yeterlidir.. Ya ondan sonra? Yani ilk kez seçildikten sonraki süreç nasıl olmalıdır? İşte bütün mesele burada düğümlenmektedir.
Farzedin ki bir Genel Başkan yıllar yılı aynı koltukta oturuyor ama kazandığı bir tek yerel veya genel seçim yok? Göreve devam edecek mi? Türkiye de ediyor. Ama Batı da buna asla müsaade edilmiyor. Zaten kendisi müsaade etmiyor. Nasıl?
Şöyle ki:
 
Genel Başkanlar için altını çizerek söylüyorum ilk kez seçilenler için kapalı spor salonundaki usul yeterlidir. Ama ondan sonra artık O’nun yeniden seçilebilmesi için bana göre kapalı salon kongresi değil “halkın kurultayı” söz konusu olmalıdır. “Halkın Kurultayı” da yerel ve genel seçimlerde aldığı başarı oranıdır. Esasen bütün partilerin hedefi “iktidar” olmalıdır. Genel Başkanların hedefi de hiç şüphesiz “iktidar” olmalıdır. Muhalefet veya “barajı aşmak” gibi bir hedef siyasi parti için söz konusu olamaz. Çünkü partinin amacı fikirleri,programı ile iktidar olmak ve ülkeyi bu hedefler doğrultusun da öynetmektir. Aksi hal kuruluş felsefesine aykırıdır. O halde ana amaç ve ölçü bu olmakla birlikte biz yine işi biraz yumuşatarak şunu söylüyoruz:
Genel Başkanlar için yukarda belirttiğim gibi esas kongre”halkın kurultayı” yani genel ve yerel seçimlerdir. Buna göre, bir evvelki veya evvelce aldığı en yüksek oy oranı ne ise o orandan bir puan dahi az almış bir partinin Genel Başkanı o akşam emaneti  devretmelidir. Hiçbir tartışmaya mahal bırakmadan emaneti devretmelidir. Ve parti hemen olağan üstü kongreye gitmelidir. Çünkü demokrasi,kurumlar,kurallar ve teamüller rejimidir.İlla yazılı hukuk kuralları aranmamalıdır.. Batı Ülkelerinde bu örnek pek çoktur. Hemen hemen her zaman uygulanmaktadır.
Elbette bir evvelki seçimde alınan oy oranı nazara alınırken seçmen sayısı da dikkate alınmalıdır. Çünkü Türkiye de ortalama  bir seçimden öteki seçime kadar dört milyondan  fazla seçmen artışı olmaktadır. O halde  çıta buna göre tayin ve tespit edilmelidir.
 
12 Hazirana az kaldı..
Bakalım bu demokratik gereğe kimler uyacak. Ve böylesine bir demokratik teamülü çok örnek alınan Batı’daki gibi kimler Türkiye’nin de gündemine getirebilecek?....
 
Görelim bakalım…