GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
30 Ocak 2024 Salı

Ne deve ne kuş…

CHP’den söz ediyorum. Geçmiş ile gelecek arasında sıkışıp kalmış, durmadan patinaj yapan CHP…

CHP’nin kırk yıla sığdırdığı trajik çöküş hikayesinin özeti; 1980’de alınan 24 Ocak Kararları’na karşı koyamadı. Bu kararların hayata aktarılması için parlamenter rejime ara verilmesi fikrine direnemedi. Ve 1980-2002 arasında neo liberal düzene geçiş için yapılan alan temizliğinden sonra, 2002-2024 dönemi, CHP’nin neo liberal ana muhalefet dönemi oldu.

Elan küresel dönemin piyasa ekonomisinde yükselen liberal politikaların utangaç savunucusudur, CHP.

CHP, Cumhuriyet’in yüzyıllık birikiminin getirdiklerinden nicedir yoksun. Ancak bu birikime sahipmiş gibi davranıyor. 1980’den sonra günbegün uzaklaştığı Cumhuriyet devrimine bugün artık hiç olmadığı kadar uzak.

Tarihteki CHP ile günümüz CHP’sinin arasında oluşan duvarları yok sayan yönetim anlayışı, vasatlaşan yeni toplumda sorun yaratmıyor. Parti yönetimi “mış” gibi yapınca oluyor. Yanı sıra, “parti içi cehaleti” yönetmek için kurulan Parti Okulu, bilgiyi kaldırıp çöpe atmanın yöntemini geliştirdi, çok da işe yaradı.

CHP’nin serbest piyasalarda savrula savrula geldiği yerde, sosyal demokratların tükenişinden fazlası yok.

Ankara-İstanbul ekseninde paylaşılan ülke rantından gelen güçle dizayn edilen siyaset, son CHP kurultayında bir kere daha kendini gösterdi. Şimdi de İstanbul’daki efendiler gözüne kestirdiği il ve ilçelere sözünden çıkmayacak isimler atıyor.

Örgütler itaat yarışında, efendilerine gözünün üstünde kaşın var demeye cesaretleri yok. Akıl çökmüş, bilgi çöp olmuş.

Kırk yıllık teslimiyetin CHP’yi neo liberal düzene entegre ettiği aşikar; sözüm ona solculuk ile hemhalsöz israfı da artık durumu kurtarmaya yetmiyor.

Yüzyıl sonra, bir kere daha oyun değişiyor. Yeni bir toplumsal mutabakata, devletin yeniden örgütlenmesi için herşeyi yeniden söylemeye ihtiyaç var.

Bir çağ kapanıyor. Yeni bir çağ başlıyor. İnsanlık, bu büyük değişim ve dönüşüm sarmalında gelecek arıyor.

Hal böyle iken, CHP Genel Başkanı, yerel seçimlere hazırlanan İzmir’i Dingo’nun ahırına çevirdikten sonra, “Değişimi görmek isteyen İzmir’e baksın!” diyebildi. Değişimden anladığı bu! CHP’nin işi İzmir’de çok zor.

Geçiş döneminde kapıyı çalan, yeni faşizmdir. Ve Avrupa’yı saran faşizmin Türkiye’ye ulaşması çok zaman almayacaktır.

Gelin görün ki CHP, deve desen deve değil, kuş desen kuş değil politikalar eşliğinde tükenişten çöküşe “tam yol ileri” aldı başını gidiyor.