GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
20 Aralık 2023 Çarşamba

Hanedan avukatlığı

Tunç Soyer’in son padişah Vahdettin hakkındaki “Nutuk’tan alıntı” sözleri, İçişleri Bakanlığı tarafından hakkında soruşturma açılmasına neden oldu.

Osmanlıcı zihniyet adeta Cumhuriyet ile hesaplaşıyor. Osmanlı hanedanını savunmak, İmparatorluk mirasını sahiplenmenin doğal uzantısı gibi…Bu sahiplenmenin arka planı ise Cumhuriyet’e karşı durmaktır. Padişah Efendisine sadakat bildirme ihtiyacı, Cumhuriyet’in sonunu getirme arzusunun tezahürüdür.

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün tarihsel zorunluluğunu yok sayarak aklına geleni söyleyenlerin zavallılığı tam bir umutsuz vaka. Hanedan mensubu gibi konuşanlar bundan 120 yıl önce yaşıyor olsalardı, İstanbul’a izinsiz giremeyeceklerini ve hanedanın çevresine bile yaklaşamayacaklarını bilirlerdi.

Sadede gelelim. Kapitalist sistemin 16. yüzyıldan itibaren ortaya çıkışıyla başlayan yeni dünya düzenine uyum sağlamakta zorlanan İmparatorluk, sanayi devriminden sonra bütünüyle tükendi.

Tarihsel gerçeklik; Endüstri devrimiyle başlayan çağda, emperyal yapılar topyekûn tarih sahnesinden çekildi; 1. ve 2. Dünya Savaşı sonucu, sanayi toplumlarıyla homojen yeni devletler ve sınırlar zuhur etti.

Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları, aslında bağımsızlığını ilan ederek İmparatorluk’tan çekip giden devletlerin yol açtığı durumun adlandırılmasıdır. Yirminci yüzyılın başında, milli devletler, milli sınırlar çağının haritası çizildi.

Demem o ki Atatürk ve arkadaşları Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmadı. Tarihsel olarak ömrü sona eren İmparatorluk sonrasını inşa etti ve kurulmakta olan yeni dünya düzenine entegre etti.

Yüzyıl sonra dünya bir kere daha değişimin eşiğinde, ancak bu defa, çökmekte olan kapitalist sistem sonrası söz konusu…

Türkiye Cumhuriyeti de değişimden payına düşeni alıyor.Gelin görün ki ülkeyi yönetenler bu değişimi okumak yerine, Osmanlıcılık oynuyorlar. Daha da vahim olan, Osmanlı zihniyeti ile islamcı ideolojiyi hemhal sayıyorlar.

Yüzyıl önce kurulan Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi, sanayi devrimine entegrasyonu mümkün kıldı. Modern devlet, sistemin metropolünde değilse de hemen altında yerini alabildi ve yüzyıldır ayakta.

Ve bu devlet kurulurken sağlanan toplumsal mutabakat sonucu, çağdaş ve laik hukuk devleti hayat buldu.

Ancak toplumsal mutabakat artık sona ermiş bulunuyor. İslamcılar ve Kürtler, mutabakattan çekildiler. Günümüzde Türkiye’nin içine sürüklendiği kaotik ilişkilerin, yeniden toplumsal mutabakat sağlanamazsa, bölünmelere yol açması kuvvetle muhtemel.

Hanedan avukatlığı ve sınırlı sorumlu insan hakları savunuculuğu, sorun çözmeye değil ama sorun üretmeye odaklı.

Aklımızı başımıza almak için fazla zamanımız kalmadı; yeni toplumsal mutabakat sağlanacak veya herkes kendi yoluna gidecek.