CHP Kurultayı’nın en kritik çıktısı; Değişim bir yıl bekleyemez… Doğrusu, bu acele, Kemal beyi de çok şaşırttı.
Kılıçdaroğlu söz konusu değişimi gerçekleştirecekti. Güvenli bir limanda, seçimlerden sonra, lider değişimi de gerçekleşecekti…
Ama öyle olmadı. İstanbul olaya el koydu. AB bağlantılı sanayi burjuvazisinin de desteklediği İstanbul Büyükşehirve CHP İstanbul, değişimi öne aldı.
Değişim öne alındı, çünkü İstanbul seçimleri kaybedilebilirdi. Yanı sıra, milliyetçi hareketlenmenin cesaretlendirdiği ulusalcıların güç kazandığı koşullarda, bir yıl beklemek fazla riskliydi.
Kurultay’da olan bitene bakılırsa, CHP’de örtülü eş başkanlık dönemi başlayabilir.
Özgür Özel Kurultay konuşmasında; Doğu Bloku’nun otoriter yönetim modelinden esinlenen Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine karşı, Batı normlarını önceleyen demokratik parlamenter sistemisavundu. Yani, güçlendirilmiş parlamenter sistem mücadelesini sürdürme güvencesi verdi.
Öte yanda, Doğu denince akla gelen İslamcı örgütlerin aslında Batı destekli olduğu ortaya çıkmaya başladı. Doğu imajı değişiyor.
Dünya artık o bildiğimiz Dünya değil. Doğu-Batı hattında yükselengerilim, ülkelerde siyasal saflaşmaları yeniden belirliyor. Özellikle de güvenlik sorunu, siyasal tercihleri derinden etkiliyor. Avrupa’da milliyetçi eğilimlerdeki önlenemez tırmanış, sıradan siyasal bir tercih değildir. Dünya problemleri karşısında çözümden ziyade sorun üretmeyi sürdüren sisteme güven giderek azalıyor.
Dünya ahvali böyle iken, can derdine düşen büyük insanlığın önceliklerinin, dert üstü murat üstü Batı kriterleriyle örtüşmesi uzak ihtimaldir.
Ve tam da böyle bir zamanda, Atatürkçü damarın siyasal yaşamda yeniden hayat bulması, liberallerin kırk yıllık emeğini boşa çıkaracak gelişmelere yol açacak gibi. Bu, Batı için risktir.
CHP’de gerçekten değişimin başlaması için yeni bir dil oluşturarak yeniden söylemek, olmazsa olmaz koşuldur.
Yeni Dünya düzeninde Türkiye’nin yerini tarif etmek, olan biteni Doğu-Batı ekseninde okumak, sosyal demokrasinin dijital devrimde yeni tanımını yapmak, siyaset sosyolojisinin yeni toplum analizlerini sosyal demokrat politikalarla buluşturmak ve benzeri konularda, CHP’nin adeta okullaşması bir zarurettir.
Eğer, yola devam etmek yerine, Kılıçdaroğlu’na acımasızca saldıranlar ile Kılıçdaroğlu’nu savunan grupların çatışmacı siyaseti tercih edilirse, toplumda umutlar bütünüyle yok olur.
Sağduyunun sesine kulak vermek lazım; Değişim ihtiyacı, kısır hesaplaşmaların altında kalmasın.