GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
17 Ocak 2011 Pazartesi

Mümkünlü Partisi!

Son yazımda anlatmaya çalıştım. Şener Şen’’in oynadığı reklam filmindeki mümkünlü kasabasına benzemeye başladı bu CHP. Son dönemde olan bitene anlam yüklemeye çalışıyorum.
Soros var mı işin içinde?
Mümkündür.
Ya ABD, CIA?
O da mümkündür.
Fethullah Hoca?
O da mümkündür.
Aydın Doğan var mı tüm bu oluşumlarda?
Tabi ki mümkündür.
Kemal Derviş neresinde bu işin?
Tam göbeğinde. Talebeleri genel başkan yardımcısı.
Örgütlere yönelik atamalara bakıyorsunuz.  Şu sıralar öne çıkan/çıkarılan isimlerin ortak özelliği muhalif kimlikleri. Pek çoğu CHP yönetimlerine değil CHP’’ye muhalifti yakın zamana kadar bunların. Hatta kimilerine göre yıllarca partiden uzak durmakla kalmadılar, aleyhte çalışanlar bile oldu.  
Yeni CHP’’lilerin ’‘değişim’’ derken kast ettikleri ortaya çıkmaya başladı. Son zamanlarda olanlara baktığımda yaşanın değişimden çok dönüşüm olduğunu söyleyebilirim.
Demokrasi, parti içi demokrasi, ön seçim hala ağızdan düşürülmüyor. Ama daha demokratlıklarını görmedik beyzadelerin.  Kadınlar ve gençler dediler mesela’… Ne kadının ne de gencin esamisi okunmadı henüz. Kadın kotası zor aşıldı kurultayda, genç dedikleri de bir avuç şakşakçı çıktı.
Statüko kötü, değişim iyidir. Değişimi hep birlikte desteklemeliyiz. Ama yaşanan değişim değil dönüşümse kendi adıma ’‘orada biraz duralım’’ derim.
 Niyet Baykal ve arkadaşlarının emeği üzerinden CHP’’yi başka bir partiye dönüştürmekse;
Partinin tepesindeki isimlerin ağzından ’‘turuncu devrim’’ şarkıları dökülüyorsa;
Bazılarının ipleri başkalarının eliydeyse mesela;
Oy almak için kılıktan kılığa girmek, takiyye yapmak salık veriliyorsa bizzat ’‘birinci adam’’ tarafından;
Daha şimdiden Kılıçdaroğlu’’ndan sonraki genel başkan adayları, 13 Haziran sonrasının dizaynı konuşuluyorsa örgütün koridorlarında;
Locacılar ve Hocacılardan mütevellit, yarı CHP’’li yarı ABD’’li tipler doluşmuşsa ön koltuklara;
CHP treni bir avuç eliti Ankara’’ya taşıyan amaçsız bir araca dönüşmüşse şimdiden;
Partinin hafızası iğdiş edilmeye, emektarları ise dış kapının mandalı muamelesi görmeye başlanmışsa;
Kemalizm, ulus devlet, üniter yapı, laiklik, cumhuriyet demode olmuş, Kemalistlere nesli tükenmekte olan belgesel malzemesi muamelesi yapılmaya başlanmışsa;
’‘10. yıl marşı, andımız’’ gibi Atamızın emanetleri gereksiz görülmeye başlanmış, bölücü örgüt mensuplarının avukatı baş tacı edilmiş, adama göre koltuk dönemi başlamışsa;
Halkçılık kisvesi altında 68’’li kostümü giyen vergi rekortmenleri, kısa sürede zenginleşmesini  açıklamakta zorlanan para babaları söz sahibi olmuşsa;
Tüm bunlar olurken, örgütün, partinin asli unsurları dişlerini sıkarak, kabusun geçmesini bekleyip, sözde iktidara yürüyenleri engelleyen birer vatan hainine dönüşmemek için ’‘ya sabır’’ çekiyorsa; Kusura bakmayın ama işte bu partide her şey mümkündür.
İl Başkanı kim olacak diye soruyorlar.  Dünkü favori Gazeteci Nebil Özgentürk’’tü’… Yanlış okumadınız. Belgeselci Özgentürk.  Umarım olmaz.
Yeni CHP’’nin İstanbul dışında hiçbir yer/iz bilmez yöneticileri, en azından İzmir’’i İzmirlilere, parti emektarlarına bırakır.  Mustafa Moroğlu’’nun nesi var mesela?
O Aziz Başkan’’ın adayıymış. .Nasıl yani’… Yılların İzot’’una yapılan muameleye bakınız. Aziz Kocaoğlu’’nun adamı. Ya Hakkı Ülkü, Tacettin Bayır, Ülkü Caner’… Onlar da Alaattin Bey’’in adamlarıymış. Mustafa Tosunlar doğrudan Aziz Başkan’’ın adamıymış. Altay kongresinde kürsüden söylemiş bunu.
Güler Tunçoku’’nu saymıyorum ama Türkan Miçooğulları’’nı sayabilirim. Türkan Abla kimin adamı diye düşündüm.  ’‘Eskiden Baykalcıydı şimdilerde Aziz Başkanla yakınlaştı’’ dediler.
Henüz DSP’’de içtiği su kurumamış olan Özdemir Sökmen bile adaymış.  Kimin adamı olduğunu bulamadım Sökmen’’in.  Sinan Karamustafaoğlu’’ndan Emin Alıcı’’ya, Cihan Türsen’’den, Suat İstanbul’’a Merih Şan’’a kadar olarca isim var kulislerde. Zikri Dursun ve Tamer Akçam ise haklarında çıkacak fermanı bekliyor.
Adamcılığın bittiği, parti içi demokrasinin kol gezdiği Yeni CHP’’de!
Ama bu süreci kaleme alırken adayların pek çoğunun bir ortak özelliğini daha keşfettim. Hepsi olmasa da önemli bölümü seçim arifesi CHP’’lisi bunların.  Kusura bakmasınlar ama birkaçını saymazsak, seçimden seçime hatırlıyorlar CHP’’yi’… İl başkanı olmazsa vekil adaylığı için isim parlatıyorlar. Belki siyaseten de doğru yapıyorlar. Pek çok adayla/kişiyle konuştum. Kimse hiçbir şey bilmiyor. Toz duman içinde göz gözü görmüyor.
 Olsun, siz yine de sesinizi çıkarmayın. Karnınızdan konuşmaya devam edin hatta. Medya centerlerde bestelenen ’‘İktidara yürüyoruz’’ şarkısını söyleyip ceylan derisi koltukların hayalini kurun.  Umarım kısa sürede uyanırsınız ’‘derin’’ uykudan. Kendiniz için değil kentiniz, ülkeniz ve partiniz için düşündüğünüz günleri de umarım görürüz.
**
Ve diğer partilerden birkaç kulis’… AKP’’de İl Başkanı Ömer Cihat Akay’’ın ’‘Babam olsa tanımam’’ çıkışıyla şişen balona genel merkez yönetimi toplu iğne ucu değdirdi.  Genel merkeze yakın kaynaklardan sızan bilgilere göre ’‘babam olsa tanımam’’  diyen Akay’’ın sadece Milletvekili Tekelioğlu’’nu tanımadığı ortaya çıkmış listesinde. Veto yiyen 50 kişilik listesinde Akay’’ın Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’’ı Milletvekili İsmail Katmerci’’yi çok iyi tanıdığına dair ipuçları bulunmuş. Hatta Selim Gökdemir’’in kız kardeşini bile tanıyormuş Akay’…
Ve Demokrat Parti’… 7 adayın yarıştığı büyük kongreyi Namık Kemal Zeybek kazandı.  Demokrat parti bu haliyle iktidara alternatif olamaz belki ama MHP’’ye alternatif olabilir. Belki de Zebyek’’in görevi MHP’’yi barajın altına çekmektir.  Birilerinin evde yaptığı hesabın bir uzantısıdır Zeybek?  Kim bilir?