GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
11 Kasım 2021 Perşembe

Manzara-i Umumiye

Bir On Kasım gününü daha geride bıraktık…

T.C Devletimizin banisi, başkumandanımız ulu önder M. Kemâl Atatürk

Ebediyete intikalinin 83. yılında, tüm yurtta rahmet, minnet ve özlemle anıldı… 

Saatler 9’u beş geçe… Tüm yurtta hayat durmuş… 

Türk milleti bir anda tek yürek, tek ses olmuş… 

Atasının huzurunda, adeta hep bir ağızdan andımızı okuyorlardı…

Sabahın erken saatlerinden günün geç saatlerine kadar… 

Dolmabahçe Sarayı ve Anıtkabir… M.Kemâl Atatürk’e tazim ziyaretleri ile dolup taşıyordu…

Devlet ricalinden başlayarak…

Kadın erkek, genç yaşlı… Toplumun her kesiminden Türk halkının…

M. Kemâl Atatürk’ü daha bir anladığı, çokça algıladığı ve özlemle andığı yaşadığımız bu süreçte

Atamız… Her yıl artan bir idrak içinde… Rahmet, minnet ve saygı ile yad ediliyordu.

***

Manzara-i Umumiye bakılacak olursa…

Görünen o ki… Seçimler yaklaşmış…

Söylentiler muhtelif… Seçim süreci denilen o zaman makinesi yine çalışmaya başlamış… 

Güçlendirilmiş parlementer sistemden, ittifakların parametrelerinden çokça söz edilirken… 

Seçim sathı mailine girdik mi, girmedik mi bilemem ama…

Seçim denilince; aklıma geliverenler…

Seçenekler üzerine, sayfama dökülüverdiler…

***

Hepimiz, hayatımızın her döneminde çeşitli seçimler yaptık...

Sadece ve sadece ailemizi, yurdumuzu, etnik kökenimizi ve dinimizi seçme şansımız yoktu... 

Bedelini ödediğimiz… En küçük objeden, eşyaya...

Menkulden gayrimenkule... Yaşayacağımız muhitten, oturacağımız eve kadar...

Büyük bir titizlikle… Seçtik… Seçtik... Seçtik...

Kısacık bir dönem hayatımızda yer alacak olsa da…

Ömrü, kısacık zamanlarla sınırlı, küçücük bir aksesuarın seçimi dahi çok önemli oldu hepimiz için...

Renk seçtik, model seçtik,tarz seçtik.. Menkullerin ve gayrimenkullerin alımı ve satımı ile ilgili…

Uzun uzuun kafa yorduk... Uzun vadede değer kazanır mı, prim yapar mı diye düşündük...

Çevremizden de bu konuda bilirkişi danışmanlar seçtik... Geleceğimizi dizayn edecek okullar seçtik...

Başarı oranı ne imiş? Üniversiteye yerleştirdiği öğrenci sayısı kaçmış?

Araştırdık,soruşturduk, ilgilendik… İlgilendikçe bilgilendik…

Sonra… Sınavlara girdik.. Yanlışların doğruları götürme ihtimalini göz önüne alarak, cevap şıklarını seçtik...

Fakültemizi seçtik... Yabancı dilin üzerine bir yabancı dil daha seçtik...

Çift yan dal derdine düşüp bir de tez konusunu seçtik....

İş görüşmelerine gittik... Çalışacağımız alanda plânlar yaptık, kariyer yolunu seçtik...

Ailesi, sosyal durumu, hobileri, fobileri baz alınarak hayat arkadaşımızı seçtik...

Gelinlik, damatlık, düğün mekanı, balayı programı seçtik.. 

Hayatımıza girecek her şeyin ama her şeyin seçimi için günlerce kafa yorduk... 

Karpuza bile tık tık vurduk, çıkardığı sese kulak verdik...

Kavunu kokladık... Karpuzun ağırı, kavunun hafifi iyidir dedik...

Öyle ya bu da bir seçimdi… Ya kabak çıkarsa diye çok çok endişelendik...

Evirdik, çevirdik... Birini bıraktık öbürünü aldık, elimizde hoplattık zıplattık...

İstedik ki; ödediğimiz bedelin karşılığını alalım...

Yani; karpuz... Karpuz olma,kavun da kavun olma  niteliklerine haiz olsun...

Eşimizi, dostumuzu, arkadaşlarımızı seçtik...

Yaşam tar?ımıza uygun olsun, fikir ve ideallerimiz birbirine yakın olsun...

İstedik ki; özü sözü bir olsun... Yalanı, dolanı, iftirası, haseti, kini, entrikası olmasın...

Yani güven duyma niteliklerine haiz olsun...

Futbol takımımızı seçtik... 

Yenilgisinden son derece mağdur, galibiyetinden ise inanılmaz mağrur olduk...

Siyasi arenada da birçok seçimler yaşadık... Partiye oy verdik, kişiye oy verdik...

Seçtik ... seçtik... seçtik... Hep seçtik...

Kısacası, "sonunda ölüm yok ya" diyebileceğimiz her seçimi…

Alternatifi yokmuşcasına önemsedik…

Şimdi şapkamızı önümüze koyup… VATAN’ımız için kafa yorma  zamanı...

"Sâhipsiz olan memleketin batması haktır; 

Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.

Feryadı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…

Uğraş ki: telafi edecek bunca zarar var.”                  

Mehmet Akif Ersoy’un 1913 yılında yazdığı 

Yeis adlı şiirini okuyunuz, anlayınız…

Ve aşağıdaki soruyu…

Yanlışların doğruları götürme ihtimalini göz önüne alarak.... 

Bu vatan ve bayrak için can vermiş tüm şehitlerimizin büyük anısının

Ve Cumhuriyet kazanımlarımızın hatırına cevaplayınız lütfen...

En kutsal değerlerimiz olan;

VATAN ve BAYRAK sahipsiz bırakılır mı?

a)Hayır  b)Evet c)Hiçbiri

Yukarıdaki şıkları seçerken; göstereceğimiz ya da göstermeyeceğimiz hassasiyet...

Ne okul seçmeye, ne muhit seçmeye... Ne eş seçmeye, ne futbol takımı seçmeye…

Ne de arkadaş seçmeye benzer...

Bilmem… Bu seçimimizin bir başka seçeneği var mı?

Pardon! Hay Allah! Yanlışlık  oldu...

Bilemedim... Aldatıldım… Kandırıldım!... Desek?…

Gideceğimiz bir başka vatan var mı? 

Bu şuura sahip değilsek, varlığımızın bir anlamı var mı?

Öyle ise… Her durumda, her şartta… 

Dünya üzerinde Türk milletinin mevcudiyetini devam ettirmek için…

Tek seçenek… Atatürk ülküsü etrafında toplanmak…

 Ve Laik Türkiye Cumhuriyetini ilelebet  muhafaza ve müdafaa etmek olacaktır… 

(*) Seçim sath-I maili: Seçime doğru gidilen bir tür iniş süreci.