GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
21 Nisan 2012 Cumartesi

Mandalin kokuları

Şu sıralar yolunuz Gümüldür’e düşmüyorsa da düşürün. Doğanın bir ovayı nasıl parfümlediğini göreceksiniz. Nisan’ın ikinci yarısında, hele de Nisan Yağmurlarına denk gelirse, nefes alışınız değişir, yaşadığınızı hissedersiniz.

Adalar görürsünüz uzaklarda. Muhtemelen aynı kokunun ironisine kapılmışlardır.
Özgürlüğü düşünürsünüz denizlere dalıp.
Sonra kendi ülkenizde O muhteşem kokunun dönüştüğü mandalinaları hayal edersiniz. Mandalina toplayan kadınlar geçer gözlerinizden. Mandalina köylüsüne destek verdi diye bir belediye başkanının yargılandığını çoğunuz bilmezsiniz bile.
Zekat ülkesiyiz. Karşılıksız verilenlere el açarız da, ürettiklerimize destek çıkanları hırpalarız, vergi koyarız, yargılarız.
Zihniyet budur. Halk almalı. Küçük küçük almalı. Almalı ki muhtaç olmalı. Muhtaç olmalı ki beyzadelerin kırallığı sürmeli.
Bizde de gün ışığına çıkacaktır düşünceler diye düşünürsünüz, adaletin farklı farklı uygulandığını görürsünüz yıkılırsınız.
Tuzun kokusudur adaletin bozulması.
Yelkenleri açıldı değirmenlerin.
Geçmiş öğütülecek ve muhaliflerin geleceği un ufak edilecek.
Karanlığın gölgesidir aslında adım adım ilerleyen. Gölgesinden faydalanırsınız bir zaman. Koruduğunu sanırsınız Güneş’in aydınlığından. Oysa Güneş’inizi kaptırmışsınızdır haberiniz yoktur.
Karanlık balçık tarlası gibidir. Çırpındıkça batarsınız ve uzaklaşırsınız Güneş’inizden.
Uyandığınızda artık bir güneşiniz olmayacak.
Kısa sürer mandalina kokuları….

Eski bir şiir

DENİZALTILARIM
Ben her öğle kordonda
Otururken tretuvarda
Balık atarım denize
Bazan
Koca bir sazan
Gemiler atar karaya
Toplarım
Babamdan habersiz
Oyuncaklarıma katarım
Ben her öğle kordonda
Otururken tretuvarda
Sigara içerim
Parasızsam
Üşüyorsam
Hele sevgilimde gelmemişse
Bir paket sigara içer
Patronun saatini çalarım
Ne patron kar eder
Ne ben
Bir saat çalar
Bir paket sigarasını tüketirim
Ödeşiriz
Ben her öğle kordonda
Otururken tretuvarda
Yabancı gemiler girer körfeze
Yurtseverliğim tutar
Dökerim denize
Sonra koyarım cebime denizaltılarımı
Bir iki dize
Şiir yazarım size
Gülersiniz
Siz gülün dostlar gülün
Ben gülmesemde olur
Her şair ağlar
Halk gülsün diye