GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
23 Şubat 2012 Perşembe

“Devlet Denetleme Kurulu… Kısa adı DDK!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bağlı, devletin en önemli, en güvenilir ve en nitelikli kurumu.
Her konunun uzmanlarından müteşekkil sağlıklı bir kurul.
Son olarak Hrant Dink Davası ile ilgili verdiği kararla gündemi sarstı. Devleti ağır kusurlu buldu ve kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğini alenen ilan etti.
Çete uzmanı özel yetkili mahkemenin çete bulamadığı, hâkim ve savcıların basın üzerinden birbirine girdiği, verilen hükmün kamu vicdanını tatmin etmediği, hükümet yetkililerinin bile mahkemeyi topa tuttuğu, binlerce kişiyi yürüten, isyan ettiren bir davaydı bu çünkü.
DDK raporu, tabiri caiz ise mahkeme kararını dövdü.
Şimdi Hrant Dink davasının bu rapor çerçevesinde yeniden ele alınması bekleniyor.
Devlet Denetleme Kurulu gibi saygın bir kurumun kararının bu anlama geldiğini de tüm hukukçular teyit ediyor.
*
DDK’nın Dink Davası’na ilişkin kararını öğrendikten sonra aklıma İzmir’de olan bitenler geldi. Belki de özel yetkili mahkemelerin alanına sokulduğu için Arap saçına dönen İzmir Büyükşehir’deki operasyon düğümünün çözümü için de böyle bir hamle gerekiyordu’ diye düşündüm.”
Bu satırlar Ümit Yaldız’a ait.
Keşke her şey göründüğü gibi berrak olsaydı.
DDK’nın yapısına, görevlilerin uzmanlığına kimsenin bir şey dediği yok.
Sorun bu kurumu harekete geçirip geçirmemekte.
Kurumun yapısı gereği ancak Cumhurbaşkanı harekete geçirebilir. Yani Cumhurbaşkanı görev vermediği taktirde kurul herhangi bir konuda inceleme yapamaz.
O zamanda şu soruyu sorarlar adama!
Mesela Denizfeneri olayını neden incelemez DDK, Kayseri Belediyesi hakkındaki iddiaları, hatta Mavimarmara vakasını. İçerdeki gazetecilerin, milletvekillerinin durumunu neden göz ardı ederler.
Hrant Dink vakasına iktidar kanadı neden kızdı biliyor musunuz? Mahkeme örgüt yok dedi diye. Mahkeme örgüt deseydi, çok küçük cezalar verseydi o kanat adalete karışmayın diyecekti.
O günün valisi, AKP milletvekili, Emniyet Müdürü Vali, İstihbarat Dairesi Başkanı, teftiş kurulu başkanı yapıldı. O günün yetkililerini terfi ettirenler şimdi kalkıp ah vah ederlerse buna timsahın göz yaşları denir.
İktidar kanadı gelecek tepkinin ağırlığını bildiği için tepkiyi paralel tepki ile kırmayı denedi ve başardı.
Gelelim İzmir Büyükşehir Belediyesi davasına.
İşim gereği İddianameyi okuyanlardan biriyim. Çok rahatlıkla söylüyorum taştan ne kadar yağ çıkarsa bu iddianameden de o kadar örgüt çıkar.
Ne var ki taştan yağ çıkıp çıkmayacağını anlamak için amele lazım, malzeme lazım emek lazım ve bütün bunları sağladıktan sonra taşı kırmak lazım. Kırdın yağ çıkmadı, ne yapacaksın taş eski haline gelir mi, gelmez. O zaman pardon diyecekler.
Birileri, emek verdi, çabaladı, şimdi şehri yöneten insanlar teker teker kırılıyor parçalanıyor. Onları tekrar toplayabilecek miyiz? Hayır. İşte istenen de bu.
DDK İzmir’e gelmesin. Gerek yoktur. Gördüğüm kadarıyla ihtiyaçta yoktur.
Sayın Cumhurbaşkanı CMK 250, 251 ve 252. maddeler TCK’nun 220. maddesini okusun yeter.
Kimse yargılanmasın demiyoruz. Bunu yargılananlarda demiyor. Ama şu örgüt suçlaması var ya: duyunca midesine  kıramp giriyor insanın, terliyor, yüzü kızarıyor acı çekiyor.
Kim olursa olsun, kime olursa olsun insana acı çektirenler cennete gidemezler .
He mi vallah he mi billah…………..
 
SOFİ BABA
Hayal kurma sofi baba
Zamanını ettin heba
Baktım dört büyük kitaba
Sen cennete gidemezsin
Ömür verdin cami yaptın
Girdin de şeyhine taptın
İşte böyle dinden koptun
Sen cennete gidemezsin
Ne dediler tamam dedin
Ruhumu yıkamam dedin
Sözünden çıkamam dedin
Sen cennete gidemezsin
Çocuğun gitmez okula
Oda tabi oldu kula
Boşa namaz kıla kıla
Sen cennete gidemezsin
Şehit verdin ağlamadın
Vatan için çağlamadın
Komşuna aş sağlamadın
Sen cennete gidemezsin
Kurulmuş doğada denge
Bakmaz mısın o ahenge
Kötü gider günün günce
Sen cennete gidemezsin
İlim benzer bir ırmağa
Yalpalarsın sola sağa
Ayak uydurmadan çağa
Sen cennete gidemezsin
Cevabı ararsın dinde
Cevap evranin içinde
Hatayı ara kendinde
Sen cennete gidemezsin
Girmedin fende yarışa
Cennet yoktur bu duruşa
Bir şey kalmadı varışa
Sen cennete gidemezsin