Yıl 2005. Van Savcısı Ferhat Sarıkaya dönemin Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyük Anıt’ın ismini iddianamesinde kullandığı için dönemin HSYK’sı tarafından doğduğuna pişman ediliyor adeta. Avukatlık dahi yapamayacak şekilde görevden alınıyor.
Yıl 2012. yedi sene geçmiş, yetmez ama evetçilerin de desteği ile Anayasalar değişmiş, referandumlar yapılmış, kanunlar değişmiş, HSYK yeniden kurulmuş, ve MİT müsteşarını ifadeye çağıran Savcı Sadrettin Sarıkaya HSYK tarafından görevden alınıyor.
Yalnız İleri demokrasilerde görülen bu özellik doğal olarak ülkemizde de görüldü! Zira normal demokrasilerde böyle şeyler olmaz. Oralarda senin benim adamım, tarafım yoktur. Sıkıcıda olsa kanunlar vardır, mevzuat herkes için eşit şekilde uygulanır. Hatta adalet, eşitlik olduğu da söylenir.
Düşünebiliyor musunuz oralarda, yani normal demokrasilerde muhalif Belediye Başkanı’na da, hükümetin partisinden olan belediye başkanlarına da aynı kanunlar uygulanırmış. İşte ben bunu anlayamıyorum. Madem herkese aynı kanun uygulanacak iktidar niye iktidar olmak için çırpınıp durur O normal demokrasilerde
Normal demokrasilerde özel savcılar özel mahkemeler yokmuş. Herkesin aynı hakimde aynı mahkemede yargılanmasının verdiği heyecansızlığı, banallığı, utancı düşünebiliyor musunuz. Bir muhalifte bir hükümet taraftarı da aynı mahkemede yargılanacak. Bu olacak şey mi. Bu elit insanlara revamıdır.
Muhalif dediğin azapta gerek. Sorgusuz sualsiz ve suçunun ne olduğunu dahi bilmeden özel hapishanelere konulacak ki emsal olsun cümle muhaliflere.
O Sarıkaya’ya yapılanda bu Sarıkaya’ya yapılanda hoş değil, yanlış, çirkin, hukukla adaletle bağdaşır tarafı yoktur.
Ferhat Sarıkaya’nın şansı arkasında sürekli birilerinin olmasıdır. Sadrettin Sarıkaya’nın arkasında kimse yok. Onun için ileride haklarına kavuşması ihtimali de yok.
İleri demokrasilerde muhalefet görevini de iktidar üstlendiği için muhalefet diye gösterilen kişilerde çok ileri muhalefet yapıyorlar. Mesela mecliste meclis tivi yayında olduğu zamanlarda ayrı sıralarda oturuyorlar. Bir ikisinin söz dahi aldığı görülmüştür, ancak gürültüden ne söyledikleri anlaşılamamıştır. Ki kendi milletvekillerinin hapiste olmasını ileri demokrasinin bir gereği olarak görüp ileri muhalefetlerine devam ediyorlar...
Bu gün muhalif diyelim.
MUHALİF
Olacaksan Adam Ol Adamlık Özgürlüktür
Başka Bir Şey İsteme Zira Açgözlülüktür
Sana Ekmek Atarlar Alma Acından Geber
O Zaman Göreceksin Ruhunda Kalmaz Çeper
Eğer Meylediyorsan Çalış Sende Halif Ol
Sonunda Baş Olursan Kendine Muhalif Ol
Ah Muhalif Bir Yürek Ne Temiz Ne Durusun
Sürdür Muhalefeti Koy Halif Seni Vursun
Yine Sen Kazanırsın O Yanlış Sen Doğrusun
Sen Doğru Dik Yürü Ki Yanlış Olan Kudursun
Adamlığı Olurmu Başa Alkış Tutanın
Be Adi Şerefsizler Biraz Olsun Utanın
Kalemler Silah Fakat Basarlarsa Tetiğe
Hani Halk Mutlu Mu Ki Sen Yazarsın Methiye
İstersen Solda Yaşa İster Ol Sağın Sağı
Her Dem Karşı Olmaktır Adamlığın Durağı
Bir Eylem Bir Hareket İyidir Fakat Azdır
Yanlışta Direnenler İşte Onlar Yobazdır
Hak İle Alınmamış Makam Mevki Ne Kötü
Ne Kötü Yağdan Olmuş Sivil Toplum Örgütü
Hangi Radikal Toplum Mutluluk Yakaladı
Rabba Dönmüş Rabbanlar Vicdanlarda Aklandı
Fakat Onlar Amansız Bir İnat İstiyorlar
Halk İçin Değil Elbet Saltanat İstiyorlar
Uyan Halkım Can Halkım Birazcık Olsun Düşün
Yok Mu Kendine Dair Bir Hayalin Bir Düşün
Mesela Kardeşinle Bölüşmüşsün Ekmeği
Payını Kapmak İçin Kimse Vurmaz Tekmeği
Hatta Kullan Oyunu Sıkı Bir Tekme Gibi
Bir Gülü Mevsiminde Toprağa Dikme Gibi
Göreceksin O Zaman Fidan Olacak Ağaç
Evrende Kalmayacak Ne Zavallı Nede Aç
Sana Davranıyorlar Sürüde Koyun Gibi
Bir Silah Varki Sende Sandıkta Oyun Gibi
Lakin Bu Silah İle Hep Kendini Vurursun
Kendini Yaralarsın Öyle Bakar Durursun
Nasip Diyorlar Sana Sormazsın Nasıp Nedir
Nasip Bölüşmek İse Bunda Münasip Nedir
Sual Olunmaz Derler Verdiyse Tanrı Eğer
Oysa Sual Etmektir Tanrı Katında Değer