GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
20 Şubat 2012 Pazartesi

Başbakan’a suç işletme özgürlüğü

MİT Yasasında yapılan değişiklik ile MİT mensupları veya diğer kamu görevlilerinin belirli bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilmeleri halinde işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı kovuşturulması, soruşturulması Başbakanın iznine bağlandı.
 
Sayın Cumhurbaşkanı da 4,5 saat içerisinde yasayı onayladı. Bu, normal ve beklenen bir durum. Sayın Cumhurbaşkanı AKP’nin Cumhurbaşkanı olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu yasa açıkça Anayasa’ya aykırı olmasına karşın incelenmeksizin onaylanması bu yöndeki kanıyı güçlendirmiştir.
 
Gelelim yasanın uygulamasına. Yasanın mevcut bir soruşturmayı engellemek için çıkarıldığını biliyoruz. Bilmediğimiz ise düşünülmeden, geçmişi ve geleceği hesaplanmadan çıkarılan bu yasanın nasıl haksızlıklar ve mağduriyetlere sebebiyet vereceğidir.
 
Öncelikle belirtelim ki bu yasa görevini yapan MİT mensupları veya diğer kamu görevlileri için uygulanması söz konusu değildir. Çünkü ancak suç unsuru taşıyan iş ve eylemler nedeniyle soruşturma yapılması gündeme gelebilir.
 
Bu Yasa ile Yüce Meclisimiz ve bu Yasayı uygulayan Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakan’a suç işlettirme hakkı vermiştir.
 
Yasa şöyle uygulanacak. Sayın Başbakan MİT veya başka Kamu görevlilerine, bir görev verecek. Mesela Başbakan birisinin öldürülmesini isteyebilir. Veya bir eylem yapılmasını, bir eylemin bastırılmasını memleketin alimenfaatlerine uygun görebilir.
 
İşte böyle bir eyleme bulaşan görevli yakalandığında, görevli başbakanın emri olduğunu söyleyecek. Savcının yapması gereken iş Başbakandan soruşturma izni istemek. Başbakan doğal olarak izni vermeyecek ve dosya kapanacak. Normal uygulama budur.
 
Şeytanın avukatlığını yapalım. Mesela bir polis kafayı taktığı birisini öldürse ve soruşturma yapıldığında talimatı Başbakandan aldım derse, iki üç kişiyi de şahit gösterirse ne olur? Başbakan mağdur olmaz mı?.
 
Hadi diyelim inandırıcı olmadı. Başbakan gerçekten inanacağımız bir suçun talimatını verdi. Birkaç gün sonra yapılan seçimde Başbakanlığı kaybetti. Yeni Başbakan eskisinin görüşlerine katılmadığı için izni verdi. Bu durumda da kamu görevlileri mağdur olmayacak mı?.
 
Geçmişte Abdullah Çatlı, Alaattin Çakıcı, Yaşar Öz gibi kişilerin devlet tarafından kullanıldığını biliyoruz. O devleti yöneten zamanın başbakanlarından birisi devlet için kurşun atanda kurşun yiyende… diye formule edilen konuşmasında bu tür eylemlerin talimatını verdiği veya en azından bilgisi dahilinde olduğunun kabul edilmesi gerekmez mi? Bu durumda da halen cezaevinde bulunan Alaattin Çakıcı, Yaşar Öz gibi şahıslar yasadan yararlanmak isterse ne olur? Tansu Çiller kalkıp evet ben talimat vermiştim derse yararlandırılmayacak mı?
 
Görüldüğü gibi neresinden bakarsanız bakın hukukla adaletle ilgisi olmayan bir yasa ile karşı karşıyayız.
 
Ne diyelim ileri demokrasilerde böyle yasalar olur her zaman...